Kültür-Sanat

Bienal'in sembolü Annelerin En Güzeli'nden 3 heykeli Koç mu aldı?

Adrian Villar Rojas'ın eserleri Bienal'in en beğenilen işi olmuştu

27 Kasım 2015 12:54

Bu yıl ‘Tuzlu Su’ temasıyla düzenlenen 14. İstanbul Bienali’nin en çok beğenilen eserlerinden olan, Arjantinli sanatçı Adrian Villar Rojas’nın “Annelerin en güzeli” adını verdiği dev hayvan heykellerinden üçünün Koç ailesi tarafından alındığı iddia ediliyor. Habertürk yazarı Esen Evren "Müze yatırımları ve sponsorluklarıyla sanata merakı herkesçe bilinen ve bienal sponsorluğunu 10 yıl daha yenileyen Koç Holding, bu heykellerden bazılarının kendi bünyelerinde kalmasını istemiş. Duyduğuma göre Ömer Koç, heykellerden üçünü almış ve Koç Müzesi’nde sergileyecekmiş" dedi.

Esen Evren'in Habertürk'ün bugünkü (27 Kasım 2015) nüshasında yayımlanan yazısı şöyle:

Bu yıl ‘Tuzlu Su’ temasıyla karadaki mekânları aşıp denizlere taşan 14. İstanbul Bienali’nin tartışmasız en etkileyici işi, Arjantinli sanatçı Adrian Villar Rojas’nın “Annelerin en güzeli” adını verdiği dev hayvan heykelleriydi. Troçki’nin Büyükada’da 1932-1933 yılları arasında yaşadığı, Yanaros Köşkü, diğer adıyla Troçki Evi’nin ev sahipliği yaptığı işlerin kendisi kadar manzara ve yerleştirme etkileyiciydi. Ziyaretçileri, evin denize inen bahçe yokuşunun bitiminde, denizin üzerinde her biri gerçek boyutlarındaki fil, aslan, zürafa, gergedan, devekuşu, goril heykelleri karşılıyordu. Adrian Villar Rojas’nın pek çok farklı malzeme kullanarak yaptığı ve denize yerleştirilen 29 heykel için 3 ay önceden İstanbul Kartal’daki bir atölyede çalışma yapılıp heykeller adaya taşınmıştı.

Sergilerin açık kaldığı 12 hafta boyunca 545 bin kişinin gezdiği bienalin son günü nedeniyle dün İstanbul Modern’de bir basın buluşması gerçekleştirildi. İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşıve 2026 yılına kadar İstanbul Bienali sponsorluğunu üstlenen Koç Holding adına Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Direktörü Oya Ünlü Kızıl’ın ev sahipliğindeki buluşma, yıllardır sanatla ilgili tüm buluşmalarda hissettiklerimizin tekrarı gibiydi. Siyasetin, dış politikanın, ekonominin puslu ortamında, herkese nefes aldıran bir vaha.

Eczacıbaşı, son yılların en etkileyici bienali için, “Kimse bundan sonraki bienallerde, ‘14’üncüsü çok güzeldi, bu yıl o kadar da etkileyici olmamış’ desin istemeyiz. Büyük bir yol katettik, şimdi önümüzde daha büyük hedefler var” dedi. Ardından herkesin aklında kalan Büyükada’daki Adrian Villar Rojas’nın eseri için, “Bu yılki bienalin ikonik bir sembolü oldu” yorumunu yaptı. Ve bir süredir bu heykellerden bazılarının satıldığı ve İstanbul’da kalacağına dair konuşulan ancak netlik kazanmayan habere az da olsa bir kesinlik kazandırdı: “Biz de İstanbul’da kalmasını isteriz tabii. İki-üç tanesi satıldı diye duyduk.”

Ancak Eczacıbaşı’ndan, bu heykelleri kimin aldığına dair bir isim alamadık. Belli ki şimdilik gizli tutulması istenmiş. Fakat sonrasında merak edip sorduğum sanat camiasından bazı isimler, “Bizden duymuş olmayın” diyerek aynı ismi verdiler. Müze yatırımları ve sponsorluklarıyla sanata merakı herkesçe bilinen ve bienal sponsorluğunu 10 yıl daha yenileyen Koç Holding, bu heykellerden bazılarının kendi bünyelerinde kalmasını istemiş. Duyduğuma göre Ömer Koç, heykellerden üçünü almış ve Koç Müzesi’nde sergileyecekmiş. Bienal süresince gidip göremeyenler ve üzülenler için bu kadarını yazmakla yetineyim. Diğer ayrıntılar eminim önümüzdeki günlerde netleşe cektir.

 

'Bu projeden sonra emekli olabilirim'

 

1980 doğumlu Adrian Villar Rojas, Arjantin’in üçüncü büyük şehri Rosario’da yaşıyor. Çizim, heykel, el sanatları, müzik, kurgusallaştırılmış bilim, enstalasyon ve performans gibi çeşitli kaynaklardan yararlanıyor. Rojas’nın halen New York’ta biri güncel diğeri karma olmak üzere iki sergisi var. Ayrıca Birleşik Arap Emirlikleri Şarika Bienali’nde de işleri sergileniyor. Rojas bienal öncesinde Bone Magazine’e verdiği röportajda, şunları söylüyor: “Bence Troçki’nin 1929’da SSCB’den sınır dışı edildikten sonra üç yılını geçirdiği Büyükada’nın sembolik değerine saygı duymak hayati bir önem taşıyor. Bu ada sembollerden oluşan bir mayın tarlası gibi, verimli olduğu kadar zor bir yer. Buraya attığınız her şey, yaşadığınız her deneyim çevre tarafından cezalandırılabilir, lekelenebilir. Bu, sanat için güzel bir araç olmakla beraber tehlikeli de. Ben anlamlara doğrudan ulaşmaktan hoşlanmıyorum. Bu perspektiften bakarak anlatmak benim ilgimi çekmiyor, daha çok sembolik, mecazi ve hatta mitolojik bakış açısıyla yapılan anlatımdan yanayım. Ayrıca bu projeyi, etkinliklerimin anlamlı sonu olarak görüyorum. Bu projeden sonra emekli olmaya hazırım.

Heykellerinde ayakkabıdan ete, özel taşlara ve yurtdışından gelen kumaşlara kadar çok geniş bir malzeme kullanan Rojas, kili, aşamalı olarak bitkiler, kemik, tohum, kabuklar, kuş iskeleti, ahşap, fosil, toprak, lastik ayakkabı, ip, metal ve renklendirici malzemelerle karıştırmış.