Kültür-Sanat

Beymen’in 50, lüksün 500 yılı için uluslararası sergi, kitap, belgesel: Zengin kültür mirasımıza saygı duruşu

50’yi aşkın dünya markasının Beymen için Türkiye’den aldığı ilhamla tasarladıkları eserler, Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen ‘Golden Opulence’ sergisinde 30 Kasım’a kadar görülebilecek

Tophane-i Amire’deki Golden Opulence sergisinden

07 Kasım 2023 20:29

T24 Kültür Sanat

Kendisini “Türkiye’de lüks moda ve yaşam stilinin öncüsü, dünyaca ünlü markaların buluşma noktası olarak” niteleyen Beymen; geride bıraktığı 50 yılı, “lüksün bu topraklardaki 500 yıllık tarihine ışık tutan ve bu tarihi günümüze taşıyan küresel bir proje ile kutladığını” duyurdu. Sergi, kitap ve belgeselden oluşan projesiyle “lüksün ve zanaatın nesillere ve kültürlere ilham veren gücünü” sahneye taşıdığını vurgulayan Beymen, “Golden Opulence” sergisi ve aynı adlı kitabın lansmanıvesilesiyle moda ve tasarım dünyasına yön veren isimleri İstanbul’da buluşturdu.

50’yi aşkın dünya markasının Beymen için Türkiye’den aldıkları ilhamla tasarladıkları eserler, Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen “Golden Opulence” sergisinde 30 Kasım’a kadar ziyarete açık olacak.

50. yılını, İstanbul’da Andrea Bocelli ve Karsu’yu sahnede buluşturan özel bir davetle kutlayan Beymen’den yapılan açıklamada, “Coğrafyamızın eşsiz zanaat kültüründen nesillere aktarılan geleneklere, pamuğunun gücünden ipliğinin sihrine, sahip olduğumuz zengin kültürel mirası sahneye taşıyan Beymen, lüksün ilham veren güçlü ve görkemli dünyasına ışık tutarken bu değerlerin aktarımının önemini vurguluyor” ifadesini kullandı.

Sergi, belgesel, kitap

Beymen’in, hazırlığı iki yılı aşan çok yönlü proje kapsamında; aralarında akademisyenler, sanat tarihçileri, müze müdürleri ve yazarların da bulunduğu uzman isimlerin bir araya geldiği bir Danışma Kurulu oluşturduğu kaydedildi. Beymen açıklamasında şu bilgiler paylaşıldı: “Coğrafyamızın 500 yıllık tarihinde iz bırakan objelerden mücevherlere, el yazmalarındaki motif ve süslemelere uzanan bir derinlikte gerçekleştirilen çalışmanın verileri, lüks moda ve tasarım dünyasına yön veren 50’yi aşkın global marka ile paylaşıldı. Markalardan her biri, bu değerli çalışmadan aldıkları ilhamla kendi kimliklerini yansıtan Beymen’e özel parçalar tasarlayıp ürettiler. Bu eserler, Beymen’in 50. yıl kutlamaları kapsamında, küratörlüğünü gazeteci ve yazar Laurence Benaïm’in üstlendiği ‘Golden Opulence’ sergisinde bir araya getirildi. ‘Precious Dreams’, ‘Bosphorus Gardens’ ve ‘Mineral Roundness’ temalarıyla üç bölüme ayrılan sergi, dünya moda haftalarında önemli projelere imza atan tasarım ve prodüksiyon ajansı Bureau Betak’ın fütüristik bir yapıya dönüştürdüğü Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde ziyaretçilerle buluşuyor. ‘Golden Opulence’ sergisi misafir sanatçıları da ağırlıyor. Sanatçı  Hakan Yılmaz ve Sefa ‘Minelauvart’ Kocakalay ikilisinin sergideki eşsiz parçalardan ilhamla hayata geçirdikleri dijital eseri ‘In The Mind of a Designer’ ve Japon sanatçı Miyouki Nakajima’nın ‘Flowers’ adlı Beymen’e özel eserleri 6-30 Kasım tarihleri arasında Tophane-i Amire’de ziyaret edilebilecek.

Valentino’dan Balmain’e, Dior’dan Givenchy’e, Etro’dan Brunello Cucinelli’ye, Stella McCartney’den Dolce&Gabbana’ya, Zimmermann’dan Victoria Beckham’a lükse ve modaya küresel ölçekte yön veren 50’yi aşkın markanın, bu toprakların 500 yıllık lüks yolculuğundan ilhamla hazırladıkları tasarımlar, kültürel mirasımızın önemini ve değerini bir kez daha ortaya koyuyor. Ayrıca sergide, ülkemizin önde gelen koleksiyonerlerinin bu proje için gün yüzüne çıkardıkları çok özel eserler de bulunuyor.

Beymen, 50. yılı kutlamaları kapsamında, lüksün tarihini geleceğe taşıyan bu serginin yanı sıra aynı ilhamla, yayıncılık dünyasının global markalarından Assouline ile özel bir kitabın hazırlanmasına da öncülük etti. Moda, kültür ve sanatın tarihine ışık tutan ‘Golden Opulence’ kitabının yazarlığını, serginin küratörü Laurence Benaïm üstlendi. Kitabın fotoğrafları ise ünlü fotoğraf sanatçısı Laziz Hamani’nin imzasını taşıyor. 

Beymen’in Depo Film ile hazırladığı, lüksün bu topraklardaki yolculuğuna atfedilen belgeselin yönetmen koltuğunda ise ödüllü İngiliz yönetmen Khadifa Wong var. Tasarımcılar, sanatçılar, mimarlar, akademisyenler, yazarlar, kreatif direktörler, kanaat önderleri ve eşsiz zanaatların temsilcisi konumundaki önemli isimlerin katkılarıyla hazırlanan belgesel, lüksün tarihini ve hayata farklı açılardan yansımasını, yaşama kattığı anlamı anlatıyor. Belgeselin yakın bir tarihte dijital platformlar üzerinden izleyicilerle buluşması hedefleniyor.

“Türkiye’ye kalıcı bir armağan”

Beymen’in bünyesinde bulunduğu Mayhoola for Investments LLC CEO’su, Valentino ve Balmain’in Yönetim Kurulu Başkanı Rachid Mohamed Rachid, özel projeye ilişkin olarak şunları söyledi: “Lüks dünyasında yarım asrı geride bırakan Beymen, imza attığı bu eşsiz proje ile Türkiye’ye teşekkürlerini kalıcı bir armağanla sunuyor. Bu projenin, Türkiye’de lüks ürünlerin tasarım ve üretimine katılımın artmasına yönelik teşvik edici bir kuvvet olacağına inanıyorum. Bu toprakların kültürel mirasının zenginliğini ve derinliğini, kendine özgü lüks anlayışını ve eşsiz değerleriyle dünyayı etkileme kabiliyetini sergileyerek; Türkiye’de yaşayan herkesin, özellikle de gençlerin gurur duyacakları ve ilham alacakları bir proje ortaya koyduğumuza inanıyorum.Elif Çapçı: Dünya lüksüne ilham

Beymen Group CEO’su Elif Çapçı da, yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Ülkemize, markamıza ve küresel ölçekte lüks moda sektörüne değer katacak, çok boyutlu bir projeyle yarım asrımızı geride bırakmanın heyecanını yaşıyoruz. Yaşadığımız coğrafya, lüksün tüm yaratıcı ışıltısını içinde barındıran çok güçlü bir kültürel mirasa sahip. Bizler bu mirası bugüne taşımayı görev olarak görüyoruz. Ülkemize; markamızın 50. yılında, üstelik Türkiye Cumhuriyeti’nin, Cumhuriyetimizin 100. yılında böylesine anlamlı bir armağan sunabildiğimiz için de ayrıca gurur duyuyorum. Bu eşsiz topraklardaki kültürel mirasımızın bugün de dünya lüksüne ilham vermeye devam ettiğini görmek bizler için büyük gurur vesilesi. Bugün; modanın, sanatın, kültürün birleştiren, iyileştiren gücünü çok yönlü ve kuvvetli bir şekilde hissediyoruz. Kültür, sanat ve zanaatı merkeze koyarak lüks dünya modası ile ülkemiz arasındaki köprü olmaya devam edeceğiz.”

Beymen Group CEO’su Elif Çapçı

“Güçlü kozmopolit miras”

Golden Opulence sergisinin küratörü ve kitabının yazarı Laurence Benaïm, açıklamasında şunları söyledi: “Projenin ilk gününden itibaren Beymen’in kültürel mirasına olan yaklaşımından çok etkilendim. Beymen, bu toprakların çok dilli, çok boyutlu ve çok renkli kültüründen köklenen güçlü kozmopolit mirasını, tarihi araştırmalara dayanan sergi, kitap ve belgesel projelerinin merkezinde konumlandırdı. Geçmişe olduğu kadar bugüne de saygı duyan bu proje, kültürel sürdürülebilirliği de kutluyor. Geçmişten ve günümüzden cömert bir sentez sunan proje, bizi lüksün 500 yılını kutlamaya, kendimizi ona kaptırmaya ve onunla bütünleşmeye, tüm yönleriyle benzersiz yaşam tarzını deneyimlemeye ve ondan ilham almaya davet ediyor.

Gönül Paksoy, Lucien Arkas ve Şadiye Ulusoy’un koleksiyonlarıyla destek verdikleri Golden Opulence Sergisi’ne katkıda bulunan modaevleri ve markalar: Akoni, Aida Bergsen, Alexander McQueen, Aquazzura, Avedis Kendir, Azza Fahmy, Baccarat, Balmain, Bee Goddess, Begum Khan, Brunello Cucinelli, Chloé, Christian Dior, Christian Louboutin, Dice Kayek, Dilek Hanif, Dolce & Gabbana, Dries Van Noten, Dsquared2, Erdem, Etro, Ferragamo, Fornasetti, FROMM., Givenchy, Golden Goose, Guerlain, Isabel Marant, Khrisjoy, Kiton, Laure Welfling, Les Benjamins, Michel Klein, Missoni, Moser, Neil Barrett, Off-White, Okhtein, Özgür Masur, Palm Angels, Pierre-Louis Mascia, Rifat Ozbek, Santoni, Sergio Rossi, Sevan Bıçakçı, Stella McCartney, Tod’s, Tom Ford, Tory Burch, Valentino, Victoria Beckham, Zimmermann.

Tophane-i Amire sergisinden

Danışma Kurulu üyeleri

Leyla Kayhan Elbirlik, Bora Keskiner, Cemal Kafadar, Deniz Erduman, Amanda Phillips, Emilie Wellfelt, Zeynep Çelik Atbaş, Emine Fetvacı, Filiz Çağlar, Gülru Necipoğlu, Gülru Tanman, Hale Tenger, Joachim Gierlichs, M. Baha Tanman, Gül İrepoğlu, Nurhan Atasoy, Serpil Bağcı, Scott Redford, Tarkan Okçuoğlu

Beymen’in 50, Lüksün 500 Yılı projesine katkı sağlayan dünyaca ünlü isimler ne dediler?

Pierpaolo Piccioli, Valentino Kreatif Direktörü: Beymen’in yarım asrına olan saygımı bir hediye ve bir diyalog olarak yorumladım. Valentino’nun çağdaş ve tarihi senaryosunun en iyi yanlarını aldım –hacimler, tüyler, dokular, renkler ve kimlik– ve bunları Türk romantik sembolü lalelerle süsledim. Bu iki lale, Boğaz’da birbirini kovalayan iki âşık gibi...

Marco De Vincenzo, Etro Kreatif Direktörü: Ziyaret ettiğim yerler benim için daima büyük ilham kaynağı olmuştur. Beymen için yaptığım bu tasarım, yıllar önce yansımaları ve yoğunluğuyla beni derinden etkileyen, Boğaz’da deneyimlediğim ilk gün batımına övgü niteliğinde.

Victoria Beckham: Bu çok özel tasarımlarla, Beymen için bir dönüm noktası olan bu kutlamada yer almaktan onur duyuyorum. Bu eşsiz görünümü oluşturan parçalar, üstün zanaat geleneklerinden ilham alıyor ve daha da ileriye taşıdığım çağdaş bir yorumla, çok sevdiğim siluetlere atıfta bulunuyor.

Olivier Rousteing, Balmain Kreatif Direktörü: Beymen için hazırladığımız bu özel koleksiyon doğrudan Mösyö Balmain’in eşsiz mirasına dayanıyor. Ekibim ve ben, Osmanlı zanaatkârlarının ünlü ihtişamını Türkiye’nin zengin mirasıyla birleştirerek olağanüstü kumaşlara, boncuklar ve mücevher niteliğindeki detaylarla nakışlara yansıttık. Ve tüm bu güzellikleri, Balmain’in geçmişten bu yana takdir gören Parizyen terzilik becerilerini, net kesimlerini ve etkileyici hacimli formlarını süslemek için kullandık.

Martine Assouline, Assouline Publishing Kurucu Ortağı: Yıllar önce İstanbul’u keşfetmek gerçek bir mucizeydi çünkü bu şehir, kendi kültürel eğitimim sırasında zihnimde yarattığım ve biriktirdiğim tüm imgeleri aşıyordu. Beymen, Doğu ile Batı arasındaki ilhamların kesişimini ve İstanbul’un, bu zengin kültürel tarihin kalbinde nasıl yer aldığını anlatan bir kitabı hayata geçirmeyi önerdiğinde bu benim için adeta bir hazineyi açmak gibiydi. Bu, bir yayıncının rüyasıydı.