Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Beşiktaş'taki terör saldırısında kullanılan bomba düzeneği ile 17 Şubat 2016'da Ankara Merasim Sokak'ta askeri servis araçlarına yönelik düzenlenen canlı bomba saldırısında kullanılan bomba düzeneğinin aynı çıktığını iddia etti. Dolmabahçe ve Maçka Parkı'nda eş zamanlı olarak düzenlenen terör saldırılarında 44 kişi hayatını kaybetmişti.
Abdulkadir Selvi'nin "Bomba düzeneği hangi eylemle benzer çıktı?" başlığıyla yayımlanan (13 Aralık 2016) yazısı şöyle:
Acımız büyük.
Ateş düştüğü yeri yakıyor. Yastayız.
Bir yandan da İstanbul’daki saldırının perde arkasını öğrenmeye çalışıyoruz.
Canlı bomba ve bombalı aracı kullanan teröristlerin kimliği belirlenmeye çalışılıyor. İkisi de erkek. Kasım ayında Suriye’den giriş yapmışlar. Eylem için keşif yapılmış, fırsat kollanmış, talimat beklenmiş. Başkanlık sistemiyle ilgili Anayasa değişikliğinin Meclis’e sunulduğu gün, eylemin düğmesine basılmış. Oysa daha önceki eylemlerde canlı bombalar eylemden birkaç gün önce giriş yapardı. Anlaşılan o ki başkanlık sistemi için sadece Meclis’te 330’u bulmak ya da referandumdan geçirmek için mücadele edilmeyecek. Bu kez mesajlar canlı bomba üzerinden veriliyor.
PKK daha önce canlı bombaları Kandil’de yetiştiriyordu. Kobani kantonunun kurulmasından sonra canlı bombalar artık Kobani’de yetiştiriliyor. Ama talimat tek bir yerden veriliyor; o da Kandil’den. Abdullah Öcalan Fedaileri deniliyor. Bombalı aracı kullanan Türk vatandaşı. Canlı bombanın kimliği tespit edilmeye çalışılıyor.
Bombalı aracın sırrı çözülmeye başlandı. Araç bomba yüklü olarak şehir dışından getirilmemiş, 6 Aralık günü Bağcılar emniyetinde tescil işlemleri yaptırılmış. Araç 17-18 gün önce bir kez daha el değiştirmiş. Bombanın araca, Kocaeli-Gebze tarafında yüklendiği üzerinde duruluyor. Araç eylemden iki gün önce Kocaeli-Gebze’deki gişelerde HGS kaydına girmiş. Ama aynı gün Avrupa yakasına geçiş yapmamış. 1 gün Anadolu yakasında kalmış. Eylemin gerçekleştirildiği 10 Aralık Cumartesi sabah Avrupa yakasına geçiş yapmış.
Bu tür eylemlerde önceden keşif yapılıyor. Kanlı eylemin gerçekleştirildiği Beşiktaş’taki kameralar inceleniyor. Stadyumun olduğu bölgedeki kamera kayıtlarından son 1 hafta içinde birkaç kez tur atan 9 araç tespit edildi. Ancak bunların hangisi keşif amaçlıydı, hangisi işi gereği oradaydı belirlenmeye çalışılıyor.
Ruhsat bilgilerinden aracın üzerinde kayıtlı olduğu şahıs ve onunla bağlantılı isimler tespit ediliyor. Canlı bomba eylemlerinin kararı önceden alınıyor. Canlı bombaların Kandil’de yetiştirildiği zaman bu süre 2 ayı buluyordu. Irak’tan girip Türkiye’nin batısına geçmek daha uzun süre alıyordu. Ama örgüt Suriye ile önemli imkânlara sahip oldu. Suriye’den giriş yapıp Türkiye’nin batısına ulaşma süreleri kısaldı.
1 ay önce PKK ve DAEŞ’in İstanbul ve Ankara’da bombalı araç ya da canlı bomba eylemi yapacağı yönünde istihbaratlar alınmış, ilgili birimler uyarılmıştı. PKK’nın bu eylemde yerel unsurları devre dışı bıraktığı düşünülüyor.
Eylemde siyah renkli Chevrolet marka araç kullanıldı. Neden? Çünkü Suriye’de eğitimlerini Chevrolet marka araç üzerinden almışlar. Bomba yüklü araçta ve canlı bombanın üzerinde çift fünye kullanıldığı tespit edildi. Canlı bombayı polisler fark edip, üzerine doğru gidince fünyeyi çektiği düşünülüyor. Ama çift fünye nedeniyle uzaktan kumanda ile patlatılma ihtimali üzerinde de duruluyor. PKK, çift fünyeyi eylemcinin son anda vazgeçme ihtimali üzerine kullanıyor. Ankara Kızılay ve Merasim Sokak’taki patlamada da çift fünye kullanılmıştı. Dolmabahçe’deki saldırıda kullanılan araçtaki bomba düzeneği Merasim Sokak’taki eylemde kullanılan araçtaki düzenekle aynı çıktı. Üçlü bomba düzeneği kullanılmış. Klasik dörtlü sistem yerine PKK bir süredir etkisiz hale getirilmesi daha zor olan mavi, sarı, kırmızı renkten oluşan üçlü sistemi kullanıyor. PKK daha önce ABD’li bomba uzmanlarından öğrendiği dörtlü ucu kullanıyordu, Suriye’de Rus bomba uzmanlarından üçlü sistemi öğrendiler. Hatırlarsanız şehir savaşlarında da üçlü sistemi kullanmışlar, onu ancak üçlü sistem üzerinde eğitim gören SAT timleri çözebilmişti.
PKK, dikkat çekmemek için son model, daha fazla can kaybı için de sunroof’lu araçları kullanıyor. Sunroof’lu araçta patlamanın şiddeti üç kat daha fazla oluyormuş. Bu daha fazla kan, daha fazla gözyaşı demek.