Gazeteci Belma Akçura, Türkiye'nin "hukuksuz yargı" tarihini yazdı. "Olay yargıya intikal etmiştir" adıyla İmge Kitabevi yayınları arasında çıkan kitapta Cumhuriyet tarihinde hukuksuz ve siyasi içerikli yargı kararları ele alınıyor.
Türk yargı sisteminin mağduru olmayan, adliyenin kapısından geçmeyen yok gibi…
Tam da bu nedenle cumhurbaşkanından başbakanına, siyasetçisinden bürokratına, gazetecisinden yazarına, sanatçısından öğrencisine, dindarından ateistine ve sokaktaki sade vatandaşına kadar on binlerce insan hemen her dönem “yasalar böyle” diyerek yargının karşısına çıktı.
Adnan Menderes’ten Süleyman Demirel’e Bülent Ecevit’ten Alparslan Türkeş’e, Necmettin Erbakan’dan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, kadar neredeyse bütün siyasilerin sicili bir kez olsun bozuldu.
Buna rağmen hemen her iktidarda birinin suçlusu, diğerinin mağduru oldu.
Birinin düşünce özgürlüğü, diğerinin düşünce suçu sayıldı.
Öyle ki; Türkiye’yi etrafı parmaklıklarla çevrilmiş büyük yarı açık bir cezaevine çevirdiler…
Bir yandan devletin “rejimi değiştirecekler, ülkeyi bölecekler, devleti yıkacaklar” korkusuyla işaret ettiği düşüncelere, inançlara muhalif insanlara ağır hapis cezalarıyla davalar açıldı. Diğer yandan, devletin hukuk dışı işleriyle, işkence, faili meçhul, yargısız infaz ve katliamlarla kabarmış dava dosyaları bir bir kapatıldı.
Nasıl mı?.... Binlerce örnek verebiliriz.
Bu kitapta, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan günümüze kadar bütün siyasi ve hukuksuz kararları bulacaksınız.
Bir Ermeniyle arkadaş olmayı davanın konusu yapan, bir Yahudinin mülklerini yargı kararlarıyla elinden alan, bir Kürdün kardaki ayak izini delil sayan, işkencede ölenlerin dosyalarını kaybeden, işkence edenleri salıveren mahkeme kararlarını okuyacaksınız. Traji komik adli vakaları da… Bir tiyatrocunun oynadığı role göre suçlu olup olmadığını tespit etmeye çalışan karakollarımızdan, adliyelere uzanan derin yargı kararlarını….
Okuyun karar verin
Türkiye bir hukuk devleti midir? Değil midir?