Sözcü yazarı Bekir Coşkun, tüm müzisyenleri tutuklanan Grup Yorum hakkında "Askeri dönemlerde de sivil despotların zamanında da Grup Yorum yönetenlerin hiddetini çekti… Ve önceki gün Grup Yorum tümden tutuklandı… Müziği kafese kapattılar…" diye yazdı. Hükümete politikasını eleştiren Coşkun, "Müzisyenlere 'Terörist' diyorsan dahi; silah yerine flüt, tank-top yerine piyano, kurşun yerine do re mi fa sol… İnsanlığın muhtaç olduğu şey değil midir?" görüşünü savundu.
Grup Yorum kırılan enstrümanları ile klip çekti:
Bekir Coşkun'un Sözcü gazetesinin bugünkü (25 Kasım 2016) nüshasında yayımlanan 'Grup Yorum…' başlıklı yazısı şöyle:
“G.tünün kılı olurum” diye şarkı olmaz mesela…
Ama “Kurban olam yürüdüğün yollara”yı Faruk Demir'den dinlediğinde ağlarsın…
*
Müzik yürekten yüreğe en kısa yoldur…
Daha ilk kırıştırdığımız yıllarda, “bu senin olsun, bu benim olsun” diye şarkı tutarak, söyleyemediklerimizi şarkılara söyletiriz…
Sonra bir ortak şarkıyı, kopmasın diye bağ yaparız sevgimize:
“Bu ikimizin şarkısı…”
Ama insanlık halidir, bir gün olura kavga ettiğimizde, tencere tava havada uçuştuğunda “Niçin baktın bana öyle, dargın mısın canım söyle” diye, uşak makamında şarkı söylemeyiz…
Müzik sadece barışın dilidir…
*
Tam yüz defa gözaltına alındılar…
Her dönemde suçlu sayıldılar… Askeri dönemlerde de sivil despotların zamanında da Grup Yorum yönetenlerin hiddetini çekti…
Suriye'de konser verip Türk Bayrağı'nı dalgalandırdıklarında, Avrupa kentlerinde “Türkiye, Türkiye” sloganları ile yeri göğü inlettiklerinde ya da Filistin'in acılarını haykırdıklarında da kızdılar…
En son basıp enstrümanlarını kırdılar…
Yerlere saçılmış piyanonun tuşları, kırılmış kemanın yayı, parçalanmış gitarlar…
Ve önceki gün Grup Yorum tümden tutuklandı…
Müziği kafese kapattılar…
*
Sev sevme…
Müzisyenlere “Terörist” diyorsan dahi; silah yerine flüt, tank-top yerine piyano, kurşun yerine do re mi fa sol…
İnsanlığın muhtaç olduğu şey değil midir?..
*
İnadına dünden beri dilimde Grup Yorum:
“İşte bizim son sözümüz
Kanımızla yazıyoruz
Özgür doğacak günlerin
Bedelini ödüyoruz…”