Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, Doğu ve Güneydoğu’da kamu güvenliğinin sağlanması için valiliklere gönderdiği özel genelgede "Cenaze törenlerinin, terör örgütleri ve terörle bağlantılı kesimlerce terör propagandası amacıyla kullanılması engellenecek" dendi. Genelgede " Uluslararası sivil toplum kuruluşları bünyesinde ülkemiz menfaatleri aleyhine veya terör örgütü lehine faaliyette bulunanlar yakından takip edilecek" ifadeleri yer aldı.
Tolga Şardan'ın Milliyet gazetesinin bugünkü (28 Aralık 2015) nüshasında yayımlanan haber şöyle:
Hükümetin değişiklikler yaptığı terörle mücadele konsepti, sadece silahlı güvenlik güçlerine değil, bu güçlerin dışında kalan tüm devlet kurumlarına sorumluluklar yüklüyor
Hükümet, bilindiği gibi Suruç ve Ceylanpınar’da yaşanan olayların ardından terörle mücadele konseptini değiştirmişti.
Bu değişim sırasında, hükümet PKK’yla daha aktif mücadele edilmesi çerçevesinde özellikle valiliklere ve güvenlik güçlerine bazı yeni talimatlar verdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Doğu ve Güneydoğu’da kamu güvenliğinin sağlanması için valiliklere özel bir genelge göndermişti.
Geçen Ağustos tarihini taşıyan genelgenin, terörle mücadele operasyonlarına askeri unsurların katılımının sağlanmasıyla ilgili bölümü daha önce kamuoyuna yansımıştı.
Davutoğlu’nun imzasını taşıyan özel genelgenin tamamına ulaşma imkanı buldum.
Genelgenin bütününe bakıldığında, terörle mücadelede sadece silah güvenlik güçlerinin değil, devletin “bütünüyle” bu mücadeleyi esas aldığını söylemek mümkün.
Güvenlik güçlerine verilen talimatlar sadece genelgenin bir parçası. Diğer önemli bir bölümü ise, güvenlik güçlerinin dışında kalan tüm devlet kurumlarına sorumluluklar yüklüyor.
Bugün halen bölgede devam eden operasyonların dayanağı olarak tanımlanabilecek “Terörle Mücadele ve Vatandaşlarımızın Huzur ve Güvenliği” başlıklı genelge, Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü’nce hazırlandı ve 19 maddeden oluştu.
Bu genelgenin hemen girişinde, “Türkiye Cumhuriyetinin Toprak Bütünlüğünü, milli güvenliğini ve kamu düzenini tehdit eden, vatandaşlarımızın temel hak ve hürriyetlerini yok etmeye yönelik eylem ve saldırılarda bulunan terör örgütleri ile etkin bir mücadele” tanımlaması dikkat çekiyor.
Genelgenin, valiliklere ve güvenlik güçlerine aktif hareket kabiliyeti veren maddeleri şöyle:
İl İdaresi Yasası kapsamında güvenlik birimlerine yetki verilirken bilerlenecek sürelerin, operasyonların etkinliğini ve devamlılığını sağlamaya yeterli olmasına dikkat edilecek.
Terör saldırılarıyla toplumsal şiddet olaylarının yoğun olduğu il ve ilçelerde, vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğini temin etmek için gerekli durumlarda İl İdaresi Yasası kapsamında sokağa çıkma yasağı ilanı dahil önleyici kolluk yetkileri kullanılacak.
Vatandaşların seyahat özgürlüklerini de dikkate alarak, bölgedeki huzur ve güven ortamının sürdürülmesi amacıyla, gerektiğinde diğer il ve ilçelerle koordineli bir biçimde yol kontrolleri artırılacak. Gümrük kapıları dahil illerde yapılacak aramaların çap ve süresi dengeli biçimde belirlenecek.
Terör örgütlerinin şehir yapılanmalarını çökertmeye yönelik operasyonların başarılı olması ve terör örgütleri ile bunlarla bağlantılı kişi ve grupların istismarına neden olabilecek uygulamalara meydan verilmemesi için önceden ilgili tüm güvenlik ve istihbarat birimleri ile koordineli çalışılıp planlamalar yapılacak. Gerekli takviye birlik ve teçhizat sağlanacak.
İl İstihbarat Koordinasyon Merkezleri, istihbarat zafiyetinin oluşmasını engelleyecek biçimde etkin olarak çalışması için gerekli tedbirler alınacak. Elde edilen duyum ve istihbari bilgiler ivedilikle mülki idare ve güvenlik birimleriyle paylaşılacak.
Terörle mücadeleyi engelleyen kamu görevlileri ile terör örgütlerini destekleyici tutum ve davranışları tespit edilen kamu görevlileri ve kamu kurumlarında hizmet alımı yoluyla istihdam edilenler hakkında gerekli idari ve adli işlemler mülki ve kurum amirlerince yapılacak.
Yerel yönetimler ile kamu kurum ve kuruluşlarınca her türlü kamu kaynağının terör faaliyetlerini desteklemeye yönelik kullanımını engelleyici önlemler alınacak. Sorumlular hakkında gerekli idari ve adli işlemler yapılacak.
İnşası tamamlanmayan karakol ve yol (üs bölgelerinin yolları dahil) yapımları takip edilecek. Tamamlanmayan yol ve karakolların kamu kurumları ile yerel yönetimlerin personel ve ekipmanları kullanılarak tamamlanması sağlanacak.
Terör saldırılarının yoğun olduğu il ve ilçelerdeki havaalanlarının güvenliğinde yaşanan sorunlar ivedilikle tespit edilecek. Fiziki ve teknik güvenliğin sağlanması için ilgili bakanlık ve kamu kurumları ile koordineli çalışılacak.
Terörle mücadeleyi destekleyen aileler, toplumsal kesimler ve gruplar, gaziler ve şehit aileleri ile geçici ve gönüllü köy korucularının ihtiyaçları olması halinde sosyal yardımlardan yararlandırılacak.
İş makineleri başta olmak üzere kamu ve özel kişilere ait tüm araçların terör eylemlerinde kullanılmasını engeleyici tedbirlerin alınacak ve sorumluları hakkında gerekli adli ve idari işlemler yapılacak.
Cenaze törenlerinin, terör örgütleri ve terörle bağlantılı kesimlerce terör propagandası amacıyla kullanılması engellenecek.
Uluslararası sivil toplum kuruluşları bünyesinde ülkemiz menfaatleri aleyhine veya terör örgütü lehine faaliyette bulunanlar yakından takip edilecek.
Terörle mücadele görev alan güvenlik güçleri ile diğer kamu görevlilerinin motivasyonunu artırıcı önlemler alınacak.
Terör örgütlerine yönelik operasyonlarda ve bölgede huzur ve güven ortamını sağlayacak, devlet otoritesini hissettirecek önlemlerin uygulanmasında; vatandaşları devletten soğutacak ve teröristlerin ve terörle bağlantılı kesimlerin istismarına yol açacak uygulamalara kesinlikle izin verilmeyecek. Devlet şefkatinin gösterilmesiyle devletin her zaman vatandaşların yanında olduğu hissettirilecek.