Politika

‘Başbakan’a maganda diyenle konuşmam’

Erdoğan, Baykal'ın televizyonda tartışma çağrısına karşılık 'Bu ülkenin Başbakan'ına maganda diyenle konuşmam' dedi.

05 Mart 2009 02:00

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Deniz Baykal'ın televizyonda tartışma çağrıına karşılık 'Bu ülkenin Başbakan'ına maganda diyenle konuşmam' diyerek yanıt verdi.

Erdoğan, partisince Artvin'de Bibak kavşağında düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, siyasetlerinde "uzak" diye, "ulaşılamaz" diye bir kavram olmadığını, ücra sıfatını hiçbir şehre yakıştıramadıklarını söyledi.

Yıllardır Artvin'e uzak denilerek hizmet yapılmadığını belirten Erdoğan, "İstanbul'a, İzmir'e nasıl hizmet yapıyorsak, Artvin'e de aynı hizmeti yapıyoruz. Hiçbir ili kendi kaderine terk etmiyoruz. AKP'nin anlayışında ayrımcılık yok. Hizmet anlayışımızda önemli, önemsiz ayrımı yok. İstanbul'un Mamaray'ını ne kadar önemsiyorsak, Camili'nin yolunu da o kadar önemsiyoruz" dedi.

Kendilerine verilen yetkiye, demokrasiye gölge düşürmediklerini, önlerine çıkarılan engellere aldırmadıklarını ifade eden Erdoğan, "Aylardır çamur, iftira atarak, yalanla, karalamayla partimizin üzerine geliyorlar. Onlar iftira siyaseti yapıyorlar, biz hizmet siyaseti yapıyoruz. Farkımız bu. Her türlü yöntemi denediler, denemeye devam ediyorlar. Millet iradesini, demokrasiyi hiçe saydılar. 22 Temmuz öncesi neler yaşadık gördünüz değil mi? Tuttu mu, tutmadı. Biz ne dedik 'söz milletindir, karar milletindir' dedik ve benim milletim kararını verdi. Ne dedi, yüzde 47 ile AKP dedi. Olay bu kadar gerçek. Ama bunu göremeyen gözler var. Gözü var ama görmüyor ne yapalım" diye konuştu.

‘Bunların kitabında uzlaşma yok’

TBMM Başkanı'nın, bazı anayasal düzenlemeler için kurulan Uzlaşma Komisyonu'na CHP'yi davet ettiğini, ancak CHP'nin "hayır" dediğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gel düşünceni söyle. Ama bunların kitabında uzlaşma yok, kavga var, gerilim var. Bunlar çamur, iftira, gerilimden kazanmak istiyorlar. Ama milletim bunlara bunun faturasını kesti. Yasaları engellemeye çalışıyorlar. Bunun bedelini de ama ağır ödeyecekler, geçmişte olduğu gibi. Avrupa Birliği reformlarını Türkiye'de engelliyor, Brüksel'e gitti mi 'biz engeller miyiz' diyorlar. Burada başka, orada başka olmayın. Türkiye'nin güçlü, saygın, itibarlı bir ülke olduğunu lütfen kabul edin. Ama etmiyorlar. Türkiye, BM'ye geçici üye oldu. Bu güven, bu itibar nasıl sağlandı. Yan gelip yatarak mı oldu? Bu, ülke ülke dolaşarak, bu dünyadaki liderlerin gönüllerini kazanarak oldu. Biz mafya ile çetelerle ile hukuk dışı odaklarla mücadele ediyoruz. Onlar bunu da engellemeye çalışıyor ve Sayın Baykal çıkıyor 'ben onların avukatıyım' diyor. Düşünebiliyor musunuz bunu. Hangi cüretle nasıl diyorsun. Bırak hiç olmazsa sessiz kal. Olay yargıdadır. Hani yargıya, hukuka müdahale edilemezdi. Sana ne oldu. Niye bunu takip etmiyorsun. Belki bunun altında senin bilmediğin şeyler çıkacak. Sabırlı ol. Yargısız infaz kimse yapmaz. Bu tür baskılarla acaba hedef mi saptırmak istiyor. Onu mu düşünüyor."

‘Ben televizyonda kiminle konuşacağım?’

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın "ikide bir televizyon" dediğini dile getirerek, "Ben televizyonda kimle konuşacağım. Bu ülkenin Başbakanı'na 'maganda' diyenle mi konuşacağım? Bu ülkenin Başbakanı'na 'külhanbeyi' diyenle mi konuşacağım? Bunu siz çok iyi takdir ediyorsunuz. Zaten çıkıyor başka açıklamalar yapıyor, 'ben sahtekar demiştim, yargı beni haklı buldu' diyor. Yargı kararını verirken millet adına verir. Millet senin bu ifadelerinin bedelini sana sandıkta ödetecek. Çünkü benim edebim, aldığım tahsil senin dilinle konuşmama müsaade etmez. Onun için ben böyle konuşmam" dedi.

Her gün yeni iddiaların ortaya atıldığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Bırakın yatsıyı, akşam olmadan iddiaların altında kalıyorlar. Bunların şıracılarına bakın, bozacılarını zaten görürsünüz. Bunların şıracıları yandaş medya. Medyadan güç alınarak medyanın kılavuzluğu ile siyaset yapılmaz. Gelin milletin karşısına çıkın. Sayın Baykal Yalova'da konuşmuş, cevabını verdim. Şimdi hukuk sürecinde. Bir ülkenin Başbakanı'nı seversin, sevmezsin, bunlar söylenir mi? Siyaset seviyesi bu kadar yerlerde süründürülür mü? Ondan sonra çıkmış televizyona davet ediyor. Biz işimize bakacağız. Artvinlilerin güzel bir sözü var 'arlı arından korkar, arsız da sanar ki ondan korkar'. Bu üslup ile ben senle neyi tartışacağım. 'Kadın hakları, kadına şiddete hayır' dediler, İstanbul'da yaptıklarını gördünüz. Orada bir hanımefendiyi tartakladılar. Bu mu sizin sosyal demokratlığınız, kadına verdiğiniz önem. Batman'da kadınlara el uzatanlardan farkınız ne sizin? Türkiye ufkunuz bu mu? İşte bunun için milletimden teveccüh ilgi görmüyorlar. Bunun için her seçimde oy kaybediyorlar. 1946'dan sonra tek başına iktidar olamadılar. Niye? Samimiyet, tutarlılık, dürüstlük yok."

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "AK Parti'nin demokrasinin teminatı olduğunu" ifad ederek, "6,5 yıldır şımarmadık. Bundan sonra da şımarmak yok. Bize tevazu yakışır, şımarmak yakışmaz" diye sözlerine tamamladı.