Ermenistan Başbakanı Serj Sarkisyan 23 Nisan'da, kitlesel protestoların 11. gününde istifa etti. Fakat protestocuların talep ettiği köklü reformların gerçekleşeceğinin bir garantisi bulunmuyor.
Yolsuzluk suçlamalarının hedefi olan bir iktidar tarafından yönetilen, ekonomisi ve güvenliği Rusya'ya bağımlı olan Ermenistan'da bundan sonra ne olacağı iç ve dış faktörler tarafından şekillenecek:
- 20 yıldır Ermenistan siyasetini domine eden iktidardaki Cumhuriyetçi Parti, ana iktidar aygıtlarını elinde tutuyor.
- Muhalefet sert bir şekilde büyük taleplerle ilerlese de hükümete etkisi kısıtlı.
- Henüz bir müdahalede bulunmayan Rusya, Ermenistan'ı kendisine bağımlı bir devlet olarak tutmak istiyor.
- Azerbaycan ile 30 yıldır yaşanan Dağlık Karabağ çatışması ise her an büyük bir savaşa dönüşme ihtimali taşıyor.
Protestocuların bir kısmı bugüne kadarki temel taleplerinin "devrim" olduğunu söylese de iktidar aynı kişilerin elinde kalmaya devam ediyor. Başbakanlıktan istifa eden Sarkisyan hâlâ Cumhuriyetçi Parti'nin başında bulunuyor. Koalisyonun küçük ortağı Taşnak-ı Sütyun (Ermeni Devrimci Federasyonu) partisi koalisyondan çekilse de Cumhuriyetçi Parti 105 sandalyeli parlamentoda 58 sandalye ile çoğunluğa sahip.
Ermenistan'da 20 yıllık Cumhuriyetçi Parti hakimiyeti
Ülkedeki siyasetçiler ve iş insanları iç içe geçmiş durumda. Bu yüzden yolsuzluk da yüksek. Seçim dönemi gibi dönemlerde kamu çalışanları baskı altına alınıyor. İktidardaki zümrenin Ermeni siyasi sahnesindeki hakimiyeti 20 yıl öncesine uzanıyor. Sarkisyan 2008-2018 yılları arasında devlet başkanlığı yapmış, kendisinden önce 10 yıl boyunca devlet başkanı olan Robert Koçaryan da Cumhuriyetçi Parti üyesi olmasa da parti tarafından desteklenmişti.
Paşinyan başbakan mı olmak istiyor?
Karabağ doğumlu bu iki siyasetçi de 1988-94 arasındaki çatışmalarda kilit rol oynamıştı. Protestoculara liderlik eden Nikol Paşinyan'ın 25 Nisan'da Başbakan Vekili Karen Karapetyan'la görüşmesi bekleniyordu. Fakat toplantı formatı üzerindeki anlaşmazlık yüzünden Başbakan Vekili Karen Karapetyan'ın görüşmeyi iptal etmesinden sonra muhalif lider Nikol Paşinyan halkı sokaklara çıkmaya çağırdı. Paşinyan'ın talebi bir geçiş hükümetiyle erken seçime gidilmesi. Bazılarına göre Paşinyan başbakan olmayı hedefliyor.
Protestoların momentumuna rağmen bu büyük talepler muhalefetin parlamentodaki zayıf temsiliyle bir tezat oluşturuyor. Paşinyan'ın partisinin parlamentoda yalnızca 9 sandalyesi var. Bu tabloyu yalnızca bir erken seçim değiştirebilir ve bu kararı almak da Başbakan Vekili Karapetyan ve Cumhuriyetçi Parti'nin elinde.
Ermenistan'da büyük bir askeri üsse sahip olan Rusya, ülkedeki ana enerji tesislerinin sahibi ve aynı zamanda en büyük ticaret ortağı. Çoğu Ermeni ülkenin Rusya'ya bağımlılığını hayatın bir gerçeği olarak görüyor. Geçmişte bu bağımlılığı eleştiren Paşinyan, protestolar sırasında jeopolitik konulara girmemeye dikkat etti. Bu yüzden Rusya'nın protestolara tepkisi düşük tonlu oldu, ne olursa olsun Ermenistan'la dostluklarını sürdürmek istediklerini söylemekle yetindiler.
Başbakan Vekili Karen Karapetyan'ın koltuğa oturduktan sonraki ilk işi 23 Nisan'da Rus mevkidaşı Dimitri Medvedev ile telefonda görüşmekti. Medvedev bu görüşmede Ermenistan'ın "yasal ve anayasal çerçeveye" uymasının hayati öneme sahip olduğunu söyledi.
Azerbaycan hayaleti
Azerbaycan ile yeni bir çatışma ihtimali Ermenistan siyasetinin üzerinde her zaman dolaşan bir hayalet. Savaş ihtimali, birliği sağlamak için kullanılan önemli bir araç. Karapetyan, göreve başlar başlamaz Azerbaycan'ın olası bir sınır ihlaline hızla yanıt vermeye hazır olduklarını söyledi. Bu açıklama, Azerbaycan'ın protestolar sırasında sınıra takviye birlik göndermesi üzerine geldi.
Savunma Bakanı Viden Sarkisyan da (Serj Sarkisyan ile bir akrabalığı yok) "Ülkemizdeki istikrarsızlık düşmanımızın bazı hamlelerine zemin hazırlıyor" uyarısında bulundu.