Politika

Erdoğan: İki ayyaşın yasası muteber oluyor da, dinin emrini niye reddediyorsunuz?

Erdoğan: İçeceksen yine alkolünü al evinde iç, ne içeceksen yine iç, biz buna karşı değiliz. Belli yerlerde belli saatlerde camilerin okulların 100 metre mesafesinde buna müsaade etmiyoruz

28 Mayıs 2013 15:05

Başbakan Tayyip Erdoğan, alkol düzenlemesiyle ilgili olarak, "Bunu inancı nedeniyle yapıyor diyenler var. Hangi din olursa olsun bir bin yanlışı değil, doğruyu emrediyor. Doğruyu yapmak din emrediyor diye mi sakıncalı? İki tane ayyaşın yaptığı yasa sizin için muteber oluyor da inancın emrettiği niçin sizin için reddedilmesi gerekiyor" dedi.

Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu.

Başbakan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Mayıs ayının son haftalarında yaşadığımız bir başka yıl dönümü de 27 Mayıs. 53. yıl dönümünde 27 Mayıs müdahalesine ilişkin değerlendirmelerimi aktarmak istiyorum.

29 Mayıs 1453'te Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesinin yıl dönümünü kutlayacağız. Bu yıl İstanbul'un fethinin 560. yılını minnetle kutlayacağız. Allah onlardan razı olsun.

Merhum Menderes 1950'de milletten yetkiyi aldığında ilk icraatlarından biri de İstanbul'un fetih yıldönümü kutlamak olmuştu. Maalesef 1960 Darbesi'nin aldığı ilk karar da İstanbul'un fethinin yıl dönümünü kutlamayı yasaklamak oldu."

 

'Yarın hem İstanbul'un fethini kutlayacağız, hem de 3. köprü temelini atacağız'

 

"Yarın fetih yıl dönümünü 2 önemli etkinlikle kutlayacağız. 3. Boğaz Köprüsü'nün yarın temelini atıyoruz, böylece İstanbulumuza bu köprüyle İstanbul ulaşımına yeni bir kolaylık katacak. Hepimiz orada olacak ve temel atma törenine idrak edeceğiz.

Bu iki önemli adımla birlikte İstanbul'daki fetih kutlamalarına ayrı bir zenginlik katacağız. Köprü 5 şeritli olmak üzere 2164 metre uzunluğunda olacak, bağlantı yollarıyla birlikte proje 60 km'den oluşuyor. Toplam yatırım tutarı 4.5 milyar lira olacak. 2 yılda tamamlayacağız inşallah.

İstanbul'un fethinin 560. yıl dönümüyle bağlantılı olarak bir kaç önemli meseleye değinmek istiyorum. 2023'ü bir hedef olarak tespit ettik. 2023'ün ardında Türkiye için 2071 yılını da bir hedef tarih olarak kongremizde ilane ttik. 2053 yılını yanı İstanbul'un fethinin 600. yılını da hedef olarak ilan ettik.

Tarih boyunca çeşitli fikir akımları insan dair çok farklı nitelemelerde bulunmuşlardı. Kimileri insanı düşünen bir havan olarak nitelemiştir, kimisi emekten, kimisi tüketiciden ibaret görmüştür. Biz muhafazakar demokrat bir parti olarak insana yönelik bu nitelemelerin tamamen karşısındayız. bizim insana bakışımız son derece nettir. Bizim için insan Allah'ın yeryüzündeki halifesidir. İnsan mütevazı olmalı, ama bilinmeli ki insan et ve kemiktir. Bizim insan bir bütündür. Biz insanı asla maddi ihtiyaçları bir varlık olarak göremeyiz. Manevi ihtiyaçları daha fazla olan bir varlık görüyoruz. Yollar inşa etmek elbette ki önemlidir, ama yetmez. Derslikler, hastaneler yapmak elbette önemlidir ama yetmez."

 

'Milyonlarca Fatih yetişsin istiyoruz'

 

"Muhafazakâr demokrat bir parti olarak biz insana maddi ihtiyaçları kadar menavi ihtiyaçlarını da sunmakla da mükellefiz. Aynı zamanda biz insana tarihimiz öz kültürümüzü geleneklerimizi de tanıtmak, gençleri bu istikamette yönlendirmekle mükellefiz. 2053'e doğru giderken biz binlerce yüz binlerce milyonlarca Fatih yetişsin istiyoruz. Biz tarihte kalmış tek bir Mimar Sinan'la yetinemeyiz. Bizim Mimar Sinan'ın izinden yürüyen binlerce yeni mimara, yüzlerce Mimar Sinan'a ihtiyacımız var. Çocuklara sadece bilgisayar vererek, ücretsiz kitap vererek yeni Mimar Sinanlar yetiştiremeyiz. biz çocuklarımıza ufuk açmak zorundayız."

 

'Gençlerimiz 200 yıldır özgüveni olmayan bir anlayışla yetişiyor'

 

"Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştaki çocuklara o iklimi teneffüs ettirmek zorundayız. Bu sadece devletin yapabileceği bir şey değil. Medyasıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla dayanışma içinde olmak zorundayız. Medya dizileriyle gençlerimize dizileriyle telkin ederse biz aradığımız bu nesli bulamayız. Gençlerimiz son 200 yıldır ithalci, taklitçi özgüveni olmayan bir anlayışla yetişiyor.

Bunu hiç kimse farklı yerlere çekmesin. Bu ülkede on yıllardır insanlara dayamalar yapıldı, tercih özgürlükleri ellerinde alındı. Biz dayatma içinde değiliz. Biz tercihler koyarız. Çoğunluğun azınlığa hükmetmesine karşı çıkarız, azınlığın çıoğunluğa dayatmalar yapmasının da önünde dururuz."

 

'Birçok hastalığın anası alkol'

 

"TBMM geçtiğimiz hafta tarihi bir adım atarak bağımlılık yapan maddeleri düzenleyen önemli bir maddeyi düzenledi. Fatih nesline böyle anlamlı bir yasa armağan ettiğiniz sizi kutluyorum. Siz bütün saldırılara göğüs gerdiniz. Ben tabi bir nesil istemiyoruz dedim diye rahatsız olanlar var. Başta CHP, onun uzantısı olan köşe yazarları... Yazın bakalım nereye kadar... Bu millet sizin gibi düşünmüyor. Bilim bunun zaralı olduğunu ortaya koyuyor. Birçok hastalığın anası alkol, sigara insanı lime lime doğruyor."

 

'Tamamen yasaklama söz konusu değil'

 

"Bunu 'inancı nedeniyle yapıyor' diyenler var. Hangi din olursa olsun bir bin yanlışı değil, doğruyu emrediyor. Doğruyu yapmak din emrediyor diye mi sakıncalı? İki tane ayyaşın yaptığın yaptığı yasa sizin için muteber oluyor da inancın emrettiği niçin sizin için reddedilmesi gerekiyor. Biz ortaya tercihler koyuyoruz. Alkolü sigarayı kökünden yasaklama gibi bir şey söz konusu değil. Bizden önce anayasanın 58. maddesi bizden önceki iktidarlar tarafından yapılmış, biz bunu düzenledik, eksikleri giderdik.

Biz bu düzenlemeyi gençliğimiz için sağlıklı nesiller için yaptık. Biz bu düzenlemeyi anayasanın bize yüklediği gençleri zararlı alışkanlıklardan koruma vazifesini yerine getirdik.

Biz hiçbir şey yasaklamadık. kimsenin yediğine içtiğine karışmadık, karışana da müsamaha göstermeyiz. Bizim yaptığımız sadece düzenlemedir. Bunlar hangi dünyada yaşıyorlar ya? Biz uzayda yaşamıyoruz ve bu dünyada hangi ülkede ne bitiyor hepsini biliyoruz. Daha bu hafta sonu piknik yerinde baba çocuğuna parka getiriyor, salıncağa bindiriyor elinde de bira şişesi. Senin bunu çocuğuna yapmaya ne hakkın var?

Trafikte bu sebepten dolayı yaşadığımız acının haddi hesabı yok. Ölüm gelmeden önce tedbirimiz almaya mecburuz.

Ben Kasımpaşa'da doğdum, Beyoğlu'nu çok iyi bilirim, oralarda nelerin olduğunu çok iyi bilirim. Bu konularda deneyimlerim var ve bu konuda ne gibi tedbirler alınması gerektiğini iyi bilirim. Ne oldu bittisi ya biz kaç yıldır bunun üzeride çalışıyoruz. İşlerine gelmediği zaman oldu bittiye getirdiler diyorlar.

Aile içi şiddet, boşanma, geçimsizlik aklınıza hangi kötülük gelirse gelsin bakıyorsunuz altından bağımlılık çıkıyor. Zaten kafayı bulduğun zaman evde tekme tokat hanımını duman ediyorsun. Bunları görmemezlikten gelemeyiz. Anneler babalar feryat ediyor. AMATEM'lerin önünde feryat ediyorlar, bunların adedini çoğaltın diyorlar. Adet çoğaltmakla olmaz, bataklığı kurutmak lazım.

Ben CHP'ye şunu söylüyorum .Siz yine aynı şekilde devam edin ama CHP'ye gönül verenlere de diyorum ki sakın izinden gitmeyin.

Hiç kimse alkolü bir kimlik meselesi haline getirmemeli çıkan düzenleme kimsenin kimliğine ideolojisine yönelik bir düzenleme değildir. İçeceksen yine alkolünü al evinde iç, ne içeceksen yine iç, biz buna karşı değiliz. Belli yerlerde belli saatlerde camilerin okulların 100 metre mesafesinde buna müsaade etmiyoruz.

Bu yasanın geçmesi için destek veren MHP'ye de teşekkür ediyorum."

 

 

 

İlgili Haberler