Eğitim

“Başarı hapı diye bir şey yok”

Selin GÜRSEL – Ömer HASAR / İSTANBUL, (DHA) – ALTINBAŞ Üniversitesi Girişimcilik ve İnovasyon Konferansları’na bu hafta, Altınbaş Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Altınbaş Holding Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Ali Altınbaş konuk oldu

06 Kasım 2018 17:01

Selin GÜRSEL – Ömer HASAR / İSTANBUL, (DHA) – ALTINBAŞ Üniversitesi Girişimcilik ve İnovasyon Konferansları’na bu hafta, Altınbaş Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Altınbaş Holding Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Ali Altınbaş konuk oldu. Başarılı olmanın tek bir noktaya bağlı olmadığına inandığını ifade eden Altınbaş, “Bende ‘başarı hapı’ diye bir şey yok, kimsede de olduğunu sanmıyorum. Çünkü başarı birçok noktadan oluşur. Okuldayken karne almak gibi, ne kadar başarılı olduğunuz hayatınızdaki birçok noktaya bağlı” dedi.

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Görevlisi Arzu Çakar’ın moderatörlüğünde üniversitenin Gayrettepe Yerleşkesinde gerçekleştirilen konferansta, Ali Altınbaş’ın yaptığı yatırımlar üzerinden başarı hikayesinin yanı sıra gençlere tavsiyeler, tecrübeli bir iş insanının karar alırken geçirdiği aşamalar ve yatırımlarda öncelikle nelere dikkat ettiği soruldu.

“BUNLAR ÜNİVERSİTENİN ÖĞRETEMEYECEĞİ ŞEYLER”

Başarılı iş insanlarının ve yöneticilerin gençlerle buluşarak deneyimlerini anlatmasını çok önemsediğini ifade eden Ali Altınbaş, “Daha önce ‘Harvard’ın Öğretmedikleri’ diye bir kitap okumuştum. Benim gibi insanların anlattığı konular da bir üniversitenin öğretemeyeceği şeyler. Gençler için de bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.

Kendi başarı hikayesini paylaşan Altınbaş, “Çok üzüldüğüm ama üzerinden belli bir zaman geçtikten sonra ‘İyi ki o olumsuz günü yaşamışım’ dediğim çok olay var. Bu sebeple de anlık olan olayları zamanla çözmek en doğrusu. Beni de bugüne getiren en önemli özelliğin empati yapmak olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

“BİR BULUŞU ÜRÜNE DÖNÜŞTÜRMEK DAHA ÇABUK SONUÇ VERİR”

Edison’un elektriği bulduğunu ancak asıl para kazananların bu buluşu baz alıp ürün geliştirenler olduğunu söyleyen Altınbaş, “Yani ‘mevcut olan buluşları değerlendirip onu ürün haline getirip topluma nasıl sunarız’ düşüncesinin üzerine yoğunlaşırsanız daha kolay netice alırsınız. Özellikle bugünkü iktidar katma değer yaratacak ürünler konusunda çok büyük destekler veriyor. Fakat ülkemiz gelişmekte olan bir ülke olduğu için yatırımların belli riskleri var. Girişimciler ‘Yapacağım yatırımda bu negatif yönleri nasıl nötr edebilirim’ diye daha önceden tespit edip bu konulara karşı tedbir alarak yatırım yapmalı. Coğrafyamız, bulunduğumuz ülkenin şartları, hitap edeceğiniz pazarın durumu, rekabet ortamı gibi birçok şeyi bir arada değerlendirmeli; sürdürülebilir olup olmadığı, ne kadar zamanda geri dönüp dönemeyeceği düşünülmeli” dedi.

“GİRİŞİMCİLİK TÜRKİYE’DE EKSİK ANLAŞILIYOR”

Girişimciliğin Türkiye’de en çok ön plana çıkan kelimelerden biri olduğunu ancak bu kelimenin eksik anlaşıldığını belirten Ali Altınbaş, konuşmasına şöyle devam etti:

“Girişim sadece kendisi iş kuranlar demek değil, aslında böyle anlaşılmamalı. Yöneticilerin de iyi olabilmesi için mutlaka girişimci gibi düşünmesi gerekir. Yani küçük ya da büyük kapasiteli bir birimin yöneticisi, orada kendisini patronun temsilcisi gibi düşünmeli ki başarılı olabilsin. ‘Bu iş benim olsa nasıl yaparım’ önemli bir düşünce. Yükselmek buna bağlı. Önümüzdeki grupların, büyük şirketlerin genel müdürü nasıl seçtiğini hep çok merak etmişimdir. Çünkü belli bir kademeden sonra zeka ve beceri seviyesi birbirine çok yaklaşıyor. Bunların içinden birisini genel müdür yapmak gerekiyor. İşte buralarda ayırtedici özelliklerden birisi girişimci gibi düşünmek. Konuyu bilmek, iş yapma kabiliyeti de önemli tabii ki.”

İLK HEDEF ULUSLARARASI ÜNİVERSİTE OLMAK

Konferans sırasında Altınbaş Üniversitesini kurma kararı sürecine de değinen Ali Altınbaş, ailenin gelişmesinin ve başka insanlara yardım etmenin en iyi yolunun eğitim olduğuna inandıklarını kaydetti. ‘Balık vermeyi değil balık tutmayı öğret’ sözünden yola çıktıklarını belirten Altınbaş, “Bir vakıf kurduk ve sosyal sorumluluğumuzu eğitim konusunda yapalım dedik. En iyi seçenek olarak üniversiteyi gördük. İzin alabilmek için çok uğraştık ve bekledik. 2008’de kurulan üniversitemizde 2011 yılında eğitime başladık. Bu süreçler çok yoğun geçti. Birinci hedefimiz uluslararası bir üniversite olmak. Üniversite birimlerimizi, eğitim programlarımızı bu hedefe göre kurguladık” diye konuştu.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir