Gündem

Barış İçin Toplumsal Girişim'den "çözüm süreci" açıklaması: Müzakere masasının kurulacağı en uygun yer TBMM'dir

10 Şubat 2025 09:50

Güncelleme: 10 Şubat 2025 10:13

Barış İçin Toplumsal Girişim, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan "çözüm sürecine" dair "Kürt sorununun çözümü için çoğulcu demokrasiyi temel alan yeni bir sayfanın açılmasının, müzakere masasına oturulmasının zamanı gelmiştir. Böyle bir masanın kurulacağı en uygun yerin TBMM olduğu düşüncesindeyiz." dedi.

Barış İçin Toplumsal Girişim, Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan sürece ilişkin olarak açıklama yaptı. Gazetecilere tutuklama ve kayyım kararlarının siyasi alanı daraltıp baskı altında bıraktığı belirtilen açıklamada,  bu tutumun "Kürt açılımı girişiminde bulunması bir çelişkidir." denildi. 

"İktidar bloku Kürt sorununu, silahların bırakılmasına indirgeyerek Türkiye’de giderek büyüyen demokrasi, insan hakları, hukuk devleti sorunlarından bağımsız olarak görmektedir. Bu bakış açısı, Kürt sorununa barışçı bir çözüm bulunması önündeki en büyük engeldir. Unutmamak gerekir ki, Kürt sorununun ortaya çıkışının en önemli nedeni demokrasi eksikliğidir." ifadeleri kullanılan açıklama şöyle:

Sorunun çözümü de Türkiye’de demokrasi, insan haklarına, hukuk devletine, kaynak ve gelirlerin bölüşümünün emekçiler ve yoksullar lehine yeniden düzenlenmesine dayalı yapısal bir değişikliğin gerçekleştirilmesine bağlıdır. Soruna barışçı bir yaklaşım yerine güvenlikçi bir yaklaşımın doğurduğu şiddetin egemen olması, toplumda kutuplaşmaya, ötekileştirmeye, yabancılaşmaya yol açmaktadır. Sorunu doğuran nedenleri ortadan kaldırmadan sadece sonucu ortadan kaldırmak, bir süre sonra aynı nedenlerle aynı sonucun doğmasına yol açacaktır.

Barış İçin Toplumsal Girişim olarak, şiddete son verilmesini ve barışçı bir çözüm bulunması amacıyla eski söylemlerin bir yana bırakıldığı, yeni yaklaşımlara yer açıldığı bir müzakere sürecinin başlamasını istiyoruz. Bütün aktörlerin bu yolda çaba göstermesi gerektiğine inanıyoruz.

"Müzakere masası için en uygun yer TBMM"

Kürt sorununun çözümü için çoğulcu demokrasiyi temel alan yeni bir sayfanın açılmasının, müzakere masasına oturulmasının zamanı gelmiştir. Böyle bir masanın kurulacağı en uygun yerin TBMM olduğu düşüncesindeyiz.

Masaya oturan görüşmeciler ideoloji ve kültür farklılıklarını aşıp soruna barışçı bir çözüm bulmak hedefini gerçekleştirme yönünde çaba gösterecek olgunluğa ve cesarete sahip olmalıdır. Müzakerelerde taraflar endişe duydukları konuları, neleri kabul edemeyeceklerini birbirlerine açıklıkla anlatmalı ve bu endişeleri giderecek çözüm önerilerini müzakere masasına getirmelidir.

"Müzakereler STK'ların da katılımıyla saydam olarak yürütülmeli"

 Müzakereler sivil toplum temsilcilerinin de katılmasıyla saydam olarak yürütülmeli ve sivil toplum aracılığıyla toplumsal destek sağlanmalıdır.

 İmralı Adası’nda tutulan Abdullah Öcalan hem iktidar hem de Kürt kesimi tarafından muhatap olarak kabul edildiğine göre, taraflar arasındaki müzakerelerin kolaylaşması ve toplumun yeterince bilgi sahibi olabilmesi için Abdullah Öcalan’ın koşulları AİHM kararları da gözetilerek yeniden düzenlenmelidir.

 Ancak bu yeterli değildir. Kürt sorununun dış siyasal gelişmelerden de etkilendiği bir gerçektir. O nedenle sorunu bir bütün olarak ele almanın ve komşu ülkelerdeki Kürtlerle, ülkenin toprak bütünlüğüne saygılı, karşılıklı yarar ve dayanışmaya dayalı siyasal, ekonomik ilişkiler kurmanın gerektiğine inanıyoruz.

 Barışçı bir siyaset izlenmesi, kadınların eşit yaşam hakları ve can güvenliği, Aleviler başta olmak üzere Suriye’de tehdit altında bulunan etnik ve dinsel grupların haklarının ve varlıklarının korunması açısından da hayatidir.

 Bu düşüncelerden hareketle, öncelikle bütün siyasal partilere, gerçek ve kalıcı bir barışı sağlamak amacıyla, yukarıda belirtilen hususları da dikkate alarak bir müzakere sürecini başlatmaları çağrısında bulunuyoruz.

 Barış ve demokrasi talebinin birbirinden ayrılmaz biçimde iç içe geçtiği bu koşullarda konuyu sadece iktidarın inisiyatifine bırakmak, haklı kaygılarla da olsa demokrasi ve barış için birçok olanak barındıran bu sürecin dışında kalmak doğru değildir. Barış ve demokrasiden yana tüm toplum kesimleri hepimizin hayatını ve geleceğini ilgilendiren gelişmelerin olduğu bu sürece bütün imkânlarıyla müdahil olmalı barış ve demokrasi talebini yükseltmelidir."

Botoks ücreti ne kadar olmalı, Türkiye'de yasal olan markalar hangileri; Dr. Nurhayat Gül anlattı