Barış İçin Akademisyenler bu 25 Ekim 2014 tarihinde 500. kez Galatasaray Meydanı’nda toplanacak Cumartesi Anneleri/Cumartesi İnsanları ile dayanışma deklarasyonu yayınladı.
Akademisyenler sorumlulara ilişkin cezasızlığa dikkat çektikleri açıklamada tüm meslektaşlarını “Başta Cumartesi Anneleri olmak üzere devletin hışmına uğramış tüm kesimlerin yanında olmaya, mücadelelerine güç katmaya” çağırdı.
Barış İçin Akademisyenler Girişimi'nin açıklaması şöyle:
Kamuoyuna;
25 Ekim 2014, Cumartesi Anneleri’nin devlet tarafından çoğu Kürt bölgelerinde kaybettirilen, varlıkları ve mücadeleleri hafızamızdan silinmeye çalışılan kızlarının ve oğullarının yaşamlarını bize 500üncü seferdir hatırlatacakları, devletten 500üncü seferdir hesap soracakları gün…
Tüm bu zaman zarfında Cumartesi Anneleri Şili’de, Arjantin’de, Sri Lanka’da kayıplarını arayanlara seslerini duyurup onlarla dayanışırken, ne geçmişteki siyasi iktidarlar, ne de bugünkü siyasi iktidar, yüzlerce insanın kaybettirilmesinden sorumlu kişileri etkin bir şekilde soruşturmadı, cezalandırmadı ve yetmiyormuş gibi bu kişilerin mesleki “kariyerlerini” kimi zaman büyük terfilerle sürdürmelerine olanak sundu.
Öyle ki kamuoyunun bu sorumlu kişilerin kim olduğunu bilmesine rağmen ve hatta faillerin kimileri, kendileri itiraflarda bulunmalarına rağmen, işlenen bu insanlık suçu cezasız kaldı. Örneğin, şu an Ankara’da süren bir davada itirafçı sanıklar tutuksuz yargılanmakta ve duruşmaya bile gelmek zorunda bırakılmamaktadır.
Biz, Barış İçin Akademisyenler olarak, bütün bunları görüyoruz, takip ediyoruz ve takip etmeye devam edeceğiz. Bununla da kalmayıp Cumartesi Anneleri’nin davasını başta derslerimiz olmak üzere bulunduğumuz her ortamda dile getiriyoruz ve getirmeye devam edeceğiz. Devletin kaybettirdiklerini kelimelerimizde yaşatmaya, kaybettirilenlerin yaşamlarını, hikayelerini öğrencilerimizle paylaşmaya devam edeceğiz.
Tüm üniversitelerdeki meslektaşlarımızı da asla zulmedenin safında durmamaya, başta Cumartesi Anneleri olmak üzere devletin hışmına uğramış tüm kesimlerin yanında olmaya, mücadelelerine güç katmaya çağırıyoruz. Çünkü bizim de meselemiz Cumartesi Anneleri’yle ve Türkiye’deki tüm hak arayan ve güzel bir dünya için mücadele edenlerle aynıdır: İnsanların onurlarının zedelenmeden yaşadığı, şeffaf, demokratik, ifade özgürlüğüne ve insan haklarına saygılı ve en önemlisi, elinde masum insanların kanı olanları çevreleyen cezasızlık kalkanının kaldırıldığı bir ülke için herkesle, hep birlikte mücadele ediyoruz ve mücadele etmeye devam edeceğiz.
Barış İçin Akademisyenler
(Barış İçin Akademisyenler girişimi, 50’yi aşkın üniversitede görev yapan ve sayıları 150’yi aşan, Türkiye’nin meselesi olarak gördükleri Kürt meselesini ve halkların barışını odağına alan bir girişimdir, www.bak.web.tr)