T24 Çevre
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “İklim kanunu, tüm bu hedeflerimize, stratejimize destek olacak ve hukuki bir zemin sağlayıp güçlendirmiş olacak kanunumuzu inşallah gazi meclisimizde 2025'in ilk çeyreğinde çıkarmayı hedefliyoruz. 2053 yılına kadar enerji sektöründe bu kanun kapsamında ortaya koymuş olduğumuz hedefler kapsamında, yenilenebilir enerji payını birincil enerjide yüzde 50'ye, nükleer enerji payını da yüzde 29'a çıkarmayı hedefliyoruz" dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 'Kariyer ve Kişisel Gelişim', 'Teknoloji ve Girişimcilik', 'Sürdürülebilirlik' ve 'Finansal Okuryazarlık' konu başlıkları altında uzmanlar ile gençlerin bir araya geldiği Halkbank Gençİz Zirvesi'nde 'sürdürülebilirlik' konulu sunum yaptı.
"Çevremizi, doğamızı korumak bir tercih değil zorunluluk"
Bakan Kurum, yaptığı sunumda özetle şunları söyledi:
“Akdeniz havzasında yer alan ülkemiz aslında iklim değişikliğinde en çok etkilenen ülkelerin başında yer alıyor. Burada her yıl bin 500'e yakın afet yaşıyoruz. Seller, yangınlar, heyelanlar... Ve bu yaşadığımız afetlere baktığımızda afetlerin sayısının, sıklığının, şiddetinin de her geçen gün arttığına şahitlik ediyoruz. Sanayide yeşil dönüşüm dediğimiz sürdürülebilir üretimi artık bir tüketim çılgınlığı çerçevesinde değil de üretimi, ham maddelerinin sınırsız olmadığı bilinciyle anlayışıyla kullanarak yapmak durumundayız. İstiyoruz ki daha yaşanabilir, çevresiyle, doğasıyla, oradaki tabiatıyla, biyoçeşitliliğiyle daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için artık çevremizi, doğamızı korumanın bir tercih değil zorunluluk olduğunu hatırlatıyoruz. Yani kullan-at değil; kullan-dönüştür. Bu çok çok önemli. Her şey için söylüyorum geri dönüştürülebilecek her materyalin çöp değil, bir enerji kaynağı olduğunu görmemiz gerekiyor. Bu farkındalığı oluşturmak mecburiyetindeyiz. Bakanlık olarak biz de aynı bilinç ve farklılıkla hareket etmeye çalışıyoruz. İklim elçilerimiz, 208 üniversitemizde, Türkiye'deki tüm üniversitelerde iklim elçilerimiz var, onlarla birlikte çalışıyoruz. Onlarla birlikte projeler yapıyoruz. İklim elçilerimiz, iklim değişikliği politikalarına katkısı sunuyor. Ve iklim değişikliği ile mücadelede hem yerelde hem dünyada bu mücadeleyi ortaya koyuyoruz.
"2053'te Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak 'net sıfır emisyon' hedefimizi ilan ettik"
Kısaca iklim değişikliği ile mücadelemizi anlatacak olursak; biz de sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde tüm dünyaya 2053'te Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak 'net sıfır emisyon' hedefimizi ilan ettik. Nedir bu? Ürettiğimiz emisyonlar kadar tüketecek alanları oluşturmak ve sıfır emisyonla yaşamak. Tabii bu sadece sizinle alakalı değil, tüm dünyanın bunu yapması gerekiyor. Biz de hedefimi ortaya koyduk ve bu konuda tüm bakanlıklarımızla tüm birimlerimizle çalışıyoruz. Ve o hedefler doğrultusunda da stratejilerimiz var.
2030 yılına 2053 yılına ilişkin eylemlerimiz var. Bu eylemlerle birlikte de hem enerjide hem sanayide hem tarımda, turizmde, bütün alanlarda buradaki tüm meslek sahipleriyle, avukatların bile bu noktada yapması gerekenler olacak. Çünkü bundan sonraki davalar yine bu üretim, tüketim, sürdürülebilirlik, iklim değişikliği konularında karşınıza çıkacak. İklim kanunu, yani tüm bu hedeflerimize, stratejimize destek olacak ve hukuki bir zemin sağlayıp güçlendirmiş olacak. Kanunumuzu inşallah gazi meclisimizde 2025'in ilk çeyreğinde çıkarmayı hedefliyoruz. 2053 yılına kadar enerji sektöründe bu kanun kapsamında ortaya koymuş olduğumuz hedefler kapsamında, yenilenebilir enerji payını birincil enerjide yüzde 50'ye, nükleer enerji payına da yüzde 29'a çıkarmayı hedefliyoruz. Yani bu ne demek, artık enerjimizin neredeyse yüzde 80'ini temiz kaynaklardan üreteceğiz, kullanacağız demek. Doğamıza, çevremize, dünyamıza zarar vermeyeceğiz demek. Bu konuda iyi durumdayız. Avrupa'nın 10'uncu, dünyanın zannedersem 16'ncı ülkesi konumundayız."