MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Bursa mitinginde “Vur de vuralım, öl de ölelim” sloganlarına, “Merak etmeyin. Onun da zamanı gelecektir” sözleri siyasetin gündemine oturdu. Bugüne kadar ülkücüleri sokağa inmekten alıkoymakla övülen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Vurmanın da zamanı gelecek” mesajının arkasında olduğunu açıkladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “MHP liderinin kalabalığın gazına gelip böyle bir dil kullanması talihsizliktir. Bu dil 1980 öncesi öldürülen, 1980 sonrası vurulan gençlerin hatıralarına saygısızlıktır” diye tepki gösterdi.
Devlet Bahçeli’nin Bursa mitingde “Vur de vuralım, öl de ölelim” sloganlarına “Merak etmeyin. Onun da zamanı gelecektir” diyerek karşılık vermesi siyasilerin tartışma konusu oldu.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bahçeli’nin sözleri için “Bu konuda savcılar ne düşünür bilmiyorum ama siyaseten Bahçeli hayatının en büyük hatasıdır. Ben siyasi hayatımın en büyük başarısızlığı ve handikabı olarak görüyorum. Çözüm süreci başarıya ulaşınca siyasi barajın altında kalacaktır” diye eleştirdi.
Partisinin grup toplantısında tartışmalara cevap veren Bahçeli ise şunları söyledi:
“Bugün de bu sözümün sonuna kadar arkasındayım. Herkes bilsin ki yeri ve zamanı geldiğinde ne yapacağımız ve neyi göze alacağımız mutlaka görülecek, tümüyle de anlaşılacaktır. MHP geçilmeden hain niyetler amacına ulaşamayacaktır” dedi.
Erdoğan'dan 'Sen kime vuruyorsun?' cevabı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da AKP’nin grup toplantısında, Bahçeli’ye seslenerek “MHP liderinin kalabalığın gazına gelip böyle bir dil kullanması talihsizliktir. Bu dil 1980 öncesi öldürülen, 1980 sonrası vurulan gençlerin hatıralarına saygısızlıktır” diye tepki gösterdi.
Erdoğan şunları söyledi:
“Bir siyasi sorumluluk taşıyan insana böyle bir ifade yakışır mı? Yani bu, senin teröristin kötü benim teröristim iyidir mantığıdır. ‘Zamanı gelecek’ diyerek neyi ima ediyorsun? Sen kime vuruyorsun? Bu ülkenin karşılıklı güven, dayanışmaya ihtiyacı varken sen ‘vurmanın, ölmenin zamanı gelecek’ ifadesini veriyorsun.
Geçmişte bu tür sloganları atanlar olurdu içinde bulunduğum siyasi partide. Ben de ‘vurmak ve öldürmek yok kitabımızda’ diye ön keserdik. Bizim kitabımızda ne vurmak ne öldürmek vardır. Biz hayat vermeye geldik derdi. AK Parti olarak da de gençlik kollarımız ki sayıları 2 milyondur. Onlara hiçbir zaman teröre çanak tutacak bir tavsiye vermedik. Elinizde döner bıçağı, taş sopa olmayacak dedik. Elinizde bilgisayar olacak dedik. Her zaman ağır başlılığı tavsiye ettik.
MHP liderinin kalabalığın gazına gelip böyle bir dil kullanması talihsizliktir. Bu dil 1980 öncesi öldürülen, 1980 sonrası vurulan gençlerin hatıralarına saygısızlıktır. Bu dil, bu tavır, bu siyaset milletimizin asla hayrına değildir. Türkiye’ye hizmet etmez, birlik bütünlüğe hizmet etmez. Bu ülkede terör biterse MHP’ye istismar alanı kalmayacaktır.
MHP Genel Başkanı çatışmadan beslenen bir siyaset izliyor. Yaşatmanın değil ölmenin ve öldürmenin istismarından faydalanan bir dil kullanıyor. Bu ülkede terör biterse MHP’ye istismar alanı kalmayacaktır. Bu ülkede acılar sona ererse MHP’nin kullanacağı dil de kalmayacaktır, MHP’ye slogan atma zemini kalmayacak. Çözüm süreci ilerlerken birileri bundan ciddi şekilde rahatsız oluyor. Bir kısmı aşırı sol, bir kısmı terör örgütüne silah bırakma diye akıl veriyor. Köşelerinde terörün bitmesi karşısında üzülüyor.”
