Politika

Bahçeli: Hangi Kürt kardeşimiz haksızlığa uğramış?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu

30 Nisan 2013 13:32

Bahçeli'nin grup toplantısındaki konuşmasında satır başları:

Şahsımın kayış kopardığını durmadan ifade eden Başbakan Erdoğan’ın uzun zamandır kaportası delinmiş, şanzımanı dağılmış, vidaları gevşemiş, aküsü bitmiş ve dümeni parçalanmıştır. Kendisi adına ne utanç vericidir ki yalanın garajına bedelsiz bırakmış ve geriye BOP’çuluğu ile bir başına kalmıştır. Başbakan’ın hayatının en karanlık dönemine girmesine ne partisini ampulü ne de Kandil engel olmamıştır.

Öncelikle şu kadarını söylemeliyim ki Türk Milleti oynanan oyunun farkına varmıştır, kurulan tuzaklar ortaya çıkmıştır.

Milli birliğimizi dinamitlemeye çalışan hain ittifak ortaya çıkmıştır.

Başbakan'ın sinirleri bu yüzden günden güne gerilmiş, kafası bozulmuş, sigortası atmıştır.

Başbakan yine kuru gürültülerine devam etmiş, gıybetteki ustalığını maharetle sergileştirmiştir.

Milliyetçi hareketi ufalamak için yıllardan beri tam mesai gösteren Başbakan'ın dilinin ayarını bozdu.

Her açıklamasında fena halde çuvallayan Başbakan vahim hatalar yapıyor.

İmralı canisi Başbakan'ın aklını almış, PKK çaktıkça MHP'ye vurarak rahatlamaya çalışan Başbakan'a 3 hilal kabus olmuştur.

Zeytinyağı gibi üste çıkmak için mesnetsiz sözleri bir karşılığı bulunmayacaktır.

MHP'yi şu ve ya bu partinin yedeği olarak göstermek Başbakan'ın boyunu aşar. MHP'nin yegane dayanağı büyük Türk Milleti... Millet ve vatan uğruna öürşlerinin baharında şehitlerimiz bizim sönmez ateşlerimizdir. MHP, Türkiye'nin son umududur.

 

'63 çöpten çelebi...'

 

PKK ile aynı kokuşmuş havayı soluyan birinin partimizin adını ağzına almaya hakkı yoktur. Böyle bir anlayışın MHP'ye laf söylemesi tam bir ahlaksızlıktır. Sayın Başbakan senin ibren nereyi gösteriyor? Başın nereye dönüyor? Sen yüce dinimize hakaret edenlerle, İmralı canisini peygamber görenlerle birlik olmuşken nasıl nasıl hidayetten bahsedersin?

63 çöpten çelebinin daha fazla milli vicdanları zorlamadan işlerine güçlerine bakmaları toplumsal huzur açısından çok önemli bir hal almıştır. Türk milletinin "Kürdistan" sözcüğüne kapalı olduğuna herkes ikna olmalı.

AKP, BDP, PKK ve İmralı canisi arasında yürütülen küresel sömürgeci güçlerin dayatılması ile uygulamaya konulan süreç ağır aksak da olsa mesafe almaktadır. Karşımıza çıkarılan proje ve öneriler doğal bir neticedir.

 

'Sen buna barış mı diyorsun?'

 

Şimdi yeni bir furya başlamış, PKK'nın geri çekilmesiyle ilgili safsatalar her yeri kapladı. KCK Yönetme Kurulu Başkanı sıfatını kullanan Murta Karayılan demokratik planını açıklamıştır. Ankara'da MGK yapılırken, Kandil'de demokratik talepleri bir bir sıralanmıştır. Uygulanmakta olan sözde ateşkes ve ger çekilmeden sonra 1. aşam sona erecek ve yeni bir evreye geçilecektir. 2. aşamda daha çok AKP'ye görevler yüklenmiş, tüm kimliklerin inançların ve mezheplerin garanti altına alınacak bir anayasa yapılması şartı koşulmuştur. Normalleşme adı verilen 3. aşamada ise İmralı canisi dahil tüm PKK'lıların özgür bırakılması şart koşulmuştur. Bu şekilde barış gerçekleşecek.

 

'Sen herkesi kendin gibi enayi mi sanıyorsun?'

 

Geri çekilme sırasında TSK'dan saldırı gelirse çekilme durdurulacak ve karşı saldırı yapılacak. Bunlardan ortaya çıkan sonuç şudur: PKK elindeki silahını Türkiye'ye çevirmiştir. Bunlar olmazsa daha büyük saldırılar olacağını ima etmiştir. Bize edepsizce sataşanlar PKK'nın bölücü ve kanlı niyetlerini ne zaman fark edecekler? Cudi'de çiçek toplamaktan dem vuran Sayın Başbakan, sen buna barış mı diyorsun? Terör örgütünün gözdağı vermesine sen çözüm mü diyorsun? PKK'ya bir çekirdek bile vermeyeceğiz diyen AKP'nin çok konuşan bakanı, sen herkesi kendin gibi enayi mi sanıyorsun?

Karayılan'ın açıklama yapacağı yer PKK tarafından belirlenmiştir. Çok sayıda yerli ve yabancı basın mensupları da PKK'nın kızarmış tavuklarını yiyerek Kandil'de şov yapmıştır. Hükümetin geçmişte sınırötesi operasyon yapmamak için dile getirdiği 2. Sarıkamış vakası olur bahaneleri de henüz hafızalardan çıkmamıştır.

 

'Kürt kardeşlerimiz hangi haktan mahrum bırakıldılar?'

 

Karayılan'ın çekilme açıklaması bu esnada savaş kazanmış muzaffer komutan edasıyla konuşması AKP-PKK-İmralı canisi arasındaki dostluğun boyutunu gözler önüne sermiştir. Karayılan yeni Türkiye'den bahsederken AKP sus pus kalmıştır. Ayrıca terör örgütü bünyesinde Kürt bulunduran devletler yanında Ortadoğu'yu dizayn etme hakkını kendinde bulmaktadır.

Son günlerde PKK'ya katılımların arttığı yazılı basında yer bulmuştur. Kanlı terör örgütü PKK kürt kökenli kardeşlerimin temsilcisi değildir, çünkü Kürt kardeşlerimiz Türkiye cumhuriyeti'nin ayrılmaz parçasıdır. Kürt kökenli kardeşlerimiz hiçbir zaman dışlanmamıştır. Bugüne dek hangi haktan mahrum bırakıldılar?

Şehitlerimizin kanlıları sınır dışına çıkarken Başbakan'ın hiç mi yüzü kızarmayacak? Şehitlerimizin katillerine sınır kapıları ardına kadar açılacak mıdır? Bunun neresi barış? adalet bunun neresindedir? Devlet nereye sinmiştir? Hükümet hangi deliktedir? Bu katillerin gitmelerine nasıl müsaade edilecektir? Bundan sonra yargıya nasıl güveneceğiz? Sınırlarımız yolgeçen hanı mıdır? Bu tip bir devletle bu zorlu coğrfyada nasıl ayakta kalınacak? Mehmetçiğe sırtını dönmesini isteyen , AKP içinde yuvalanmış PKK'lılar bu sorularımza ne diyecekler?

Sayılar 1500 ila 2000 arasında olacağı iddia edilen teröristlere ateş edilmemesi konusunda güvenlik güçlerine herhangi bir emir vermiş midir? Eğer verdiyse anayasa suçu işleyecek. PKK'ya eskortluk yapan bir hükümete müsaade etmemiz asla mümkün değildir. Geri çekilme inisiyatifi de teröristlere bırakılmıştır.   

Karayılan, Kuzey Kürdistan diyerek ülkemizi bölmüştür. Başbakan Erdoğan buna niye itiraz etmiyor? PKK türkiye üzerinde ameliyat yapamk için paslı neşteri masaya çıkarmakta, AKP de MHP'ye sataşmakta. Sayın Başbakan sorarım sana? Kuzey Kürdistan nerededir? Böylesi bir pespayeliğe izin mi verdin? Ümit mi aşıladın? İmralı canisi ve diğer PKK2lıları affetmek için takvim mi belirledin? türklüğü silmek için anlaşma mı yaptın? Nedir senin gözünü kapatan? Kararlarına hakim olan? Bir açığın var da tehdit altında mısın? Bu yüzden mi her zillete boyun büküyorsun? Bu anlayışla Yüce Divan önüne gelecek ve Türk halkının vicdanında ebediyete kadar mahkum olacaksın.

Yeni anayasa konusunda herkes görüş bildirmekte.. Bunlardan bir tanesi de Anayasa Başkanı'dır. Anaysada kırmızı çizgili tek maddenin insan onuru olduğunu söylemiştir. Sayın başkanın derdi nedir? Bu sözüyle kime mesaj vermekte, kimi cesaretlendirmekte? Anayasa Başkanı işine gücüne bakmalı, anayasanın ruhunu zedelemekten kesinlikle uzak durmalı.