DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, yerel seçimlere kendi adaylarıyla hazırlandıklarını ancak, yerelde iş birliğinin kapısını kapatmadıklarını söyledi. Teşkilatlardan talep gelmesi halinde istisnai olarak değerlendirme yapabileceklerini kaydeden Babacan, “Çok sayıda olacağına inanmıyorum. İttifaktan gelen bir yorgunluk var. Makul bir çerçeve oluşursa yerelde onun da önünü kapatmanın çok doğru olmayacağını düşündük” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, aralarında T24 muhabirinin de bulunduğu gazetecilerle bir araya gelerek gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Yerel seçimlerde diğer partilerle iş birliği yapıp yapmayacaklarına ilişkin sorulara yanıt veren Babacan, “Teşkilatlarımızdan bir talep gelirse bu talepleri istisnai olarak değerlendiririz” dedi.
İş birliği yapılacak partilerin genel merkezlerinin de bu iş birliğine sıcak bakması gerektiğini kaydeden Babacan, şu ifadeleri kullandı:
“Tamamen önünü kapatmadık”
“Bu bayağı zor bir şey, kaç tane yokuş var arka arkaya çıkmamız gereken. Ama iş birliği olsun da bekleyelim gibi durumumuz yok. Kendi adaylarımızı tespit sürecimizi başlattık. 20 Şubat’a kadar süremiz var. Böyle şeyler olursa az sayıda Şubatın ilk haftası olursa olur az sayıda. Bunun tamamen önünü kapatmadık. Çünkü, bir makul bir çerçeve oluşursa yerelde onun da önünü kapatmanın çok da doğru olmayacağını düşündük. Çok sayıda olacağına inanmıyorum. Şu anda partiler arasında böyle bir iklim yok. Genel seçimlerden, ittifaktan gelen bir yorgunluk var. Partilerin çoğu, ‘zarar verdi, kendimiz olamadık’ diyor. İstanbul’da da, Ankara’da da şu anda kendi adaylarımızı hazırlıyoruz. Vatandaşlarımızın önüne bir alternatif sunacağız. Belki genel seçimlerde bulamadıkları alternatifi sunmuş olacağız. Genel seçimlerde 50+1 mecburiyeti var. Ama yerel seçimlerde bu mecburiyet yok. Onun için vatandaşa ‘bakın mecbur değilsiniz alternatifler var’ diyoruz. Bizim bu tutumumuzun demokrasiyi genişleten ve vatandaşlarımıza çaresizlik hissini azaltan tutum olduğuna inanıyoruz.”
“Etik Kurullar Bildirgesi hazırladık”
Yerel seçim öncesinde belediye başkan adaylarının imzalayacağı “DEVA Belediyeciliği Etik Kurullar Bildirgesi” hazırladıklarını da açıklayan Babacan, Genel Seçimler öncesinde hazırladıkları plan ve programlardan oluşan birer seti de başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bakanlar ve milletvekillerine gönderdiğini söyledi. Babacan, şöyle devam etti: “Bunlar ülkeyi yönetmenin en önemli hazırlığı, seçimden sonra ben bunlardan birer set cumhurbaşkanına bakanlara, milletvekillerine gönderdim. Umarım ‘içerisinde ufkunuzu açacak bir şey bulursunuz’ diye not da düştüm. Hükümetten yanıt gelmedi. Birkaç milletvekilinden geldi. Kolay değil yanıt vermeleri hükümetten, elleri titrer. Meclis koridorlarında birkaç kutu görmüş arkadaşlar. Aman üzerinde DEVA yazıyor diye korkudan koridora bırakmışlar. Bunlar, ülkeyi yönetmek için hazırım demenin olmazsa olmaz şartı. Tabii ki, seçimi tek başına kazanmak için yeterli değil. Bu kadrolara sahip diyorsak bunlar olmazsa olmaz.”
“Saadet Partisi grubunu önemsiyoruz”
Babacan, Saadet Partisi milletvekili Hasan Bitmez’in vefatının ardından sandalye sayısı 19’a indiği için Saadet ve Gelecek Partisi’nin Meclis’te birlikte kurduğu grubun düşmesi ve DEVA Partisi’nden Saadet Partisi’ne herhangi bir vekil transferinin düşünülüp düşünülmediği ile ilgili soruyu da şöyle yanıtladı: “Hasan Bitmez’in vefatıyla hem üzüldük hem de Saadet Partisi’nin Meclis’teki durumuyla ilgili değerlendirme yaptık, onlarla temas trafiğimiz de oldu. Öncelikle şunu söyledik, Saadet Partisi grubunun Meclis’te olmasını çok önemsiyoruz. Saadet Partisi’nin temsil ettiği siyasi çizginin Meclis çatısı altında olması ve o çizginin Meclis’te yüksek bir sesle temsil edilmesi demokrasimiz açısından iyi bir şeydir. Mecliste iki iktidar dört muhalefet grubu var, bunun üçe düşmesini istemeyiz muhalefetin etkinliği açısından. Bunları kendilerine ilettik. Öte yandan milletvekili geçişiyle grubun tamamlanması meselesine gelince. Zaten grubu olan ve milletvekili fazla olan partiler var, eğer o partilerden destek verilirse zaten grupları etkilenmemiş oluyor. O partilerle görüşülmesinin de faydalı olabileceğini de ifade ettik.
“15 vekille şu anda grup kurma çabasıyla hareket ediyoruz”
Biz 15 vekille şu anda grup kurma çabasıyla hareket ediyoruz. Meclis’te DEVA Partisi çizgisinde muhalefetin yüksek sesle bulunuyor olması çok faydalı. Bir yandan Saadet Partisi’nin grubunu çok önemsiyoruz ama bir yandan da kendi grup çabamız var. Genel seçimlerin üzerinden henüz altı buçuk ay geçti. Partilerde yeniden yapılanma var, ayrılanlar var epey hareket görüyoruz. Bazıları yerel seçimlerde iş birliği yapar yapmaz onları görmek gerekiyor. Yerel seçimlere kadar bu grup konusunu bizim açısından tabii ki hedefleriz ama daha zor olacağını düşünüyoruz yerel seçimlere kadar ama çabalarımız devam ediyor. Fakat yerel seçimlerden sonra oluşacak tabloya bakıp o noktada meclis içinde yerel seçim sonrası bir hareketlenme söz konusu olabilir. Tabii ki ilkelerimize, duruşumuza uygun, doku uyuşmazlığı olmayacak milletvekilleriyle grub yeteri sayıya ulaşmayı tabii ki arzu ediyoruz.”
“Haksızlıklara, haksız kazançlara yol açabilir”
Babacan, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanan röportajı ve sonrasında yaşanan tartışmalarla ilgili de şu ifadeleri kullandı:
“Merkez Bankası Başkanının son röportajını arkadaşlar gösterdi bu sabah hızlı göz atabildim. Merkez Bankası başkanlarının iletişiminin çok dikkatli yapılması gerekir. Genelde kurumsal süzgeçlerden geçmiş, her bir cümlesi ölçülmüş, tartılmış bir iletişim metoduyla olması gerekir. Bir anda, eş zamanlı herkes tarafından duyulması gerekir. Çünkü piyasa hassasiyeti olan açıklamalardır. Başka türlü haksızlıklara, haksız kazançlara yol açabilir.
“Saniyeler bile çok önemli, 2002’de önlem almıştık”
Babacan, “haksız kazanç” ifadesi ile röportajın yayınlanmadan bir gün önce gazetede çok sayıda kişi tarafından görülmüş olmasını mı kastettiğinin sorulması üzerine, “Tam da bunu ifade ediyorum. Kötü niyet aradığımdan değil, bunları Merkez Başkanına dost tavsiyeleri olarak algılasın arkadaşlar. Niyetlerinin iyi olduğuna inanıyorum” dedi. AKP hükümetinin kurulduğu 2002 yılından bir örnek veren Babacan, şunları söyledi: “O dönemde Merkez Bankası bir sayfalık açıklama yapıyor. Baktık bir yabancı ajans, cümlelerin sıralamasını öyle seçiyor, haber ekranlarına öyle bir düşüyor ki, piyasa iniyor çıkıyor. Bırakın eş zamanlı duymayı, ekranlara düşürülme sırası bile cümlelerin, işi fark ettiriyor. O zaman ajanslara cümle cümle yazıyorduk. Birinci cümle düşerdi piyasa ekranlarına sonra ikinci, sonra üçüncü cümle. Bilgi simetrisi, saniyeler çok önemli. Hele hele piyasalarda bir saniye içerisinde 50 bin işlem yapan robotlar var.”
“Erdoğan, enflasyon ile yüzleşmeli”
Ekonomi yönetimine de eleştiriler getiren Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın enflasyon ile yüzleşmesi gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Yıllarca ‘faiz sebep, enflasyon sonuç’ dedim, ‘Merkez Bankası başkanlarını laf dinlemiyorlar diye görevden aldım’ dedim. ‘Baktım ki, bu yanlış oldu, yeni Merkez Bankası Başkanına, ekonomi yönetimine faizi artırma izni verdim’ dedim, demesi lazım. Bunu açık açık söylemesi lazım. Piyasa, halen acaba ne zaman sabrı taşacak, acaba Merkez Bankası Başkanını ne zaman görevden alacak diye bekliyor. Sayın Erdoğan’ın kaleminin ucu adeta Merkez Bankası Başkanı’nın üstünde Demokles’in kılıcı gibi sallanıp duruyor. Bağımsız olmayan Merkez Bankası Başkanının, kredibilitesi olmaz. Erdoğan’ın samimi yüzleşmesi şart.”