20 Nisan 2014 11:25
Yeni single’ı “Çak Bir Selam” ile sevenleriyle buluşan Ayşe Hatun Önal, şarkıyı seslendirmek için Sezen Aksu’nun stüdyosuna gittiğini söyledi.
Ayşe Hatun Önal, “Sezen Hanım orada olur mu?’ diye panik oldum. Oradaydı hakikaten. Ne zaman karşılaşsak, yüreklendirmek için herhalde, beğendiğini söyler. Birkaç bestemi de dinletmişler. “Çok başarılı ama işine daha fazla vakit ayırması lazım” demiş. Bana da o gün “Sesin güzel” dedi. “Gerçekten mi?” deyince hafif geçirmeli bir cevap verdi: “Canım, ben bu konularda neyse onu söylerim, bu işler hayat memat meselesi” dedi. Ağzımın payını aldım” diye konuştu.
Mankenliğin ardından müzik kariyerine başlayan Ayşe Hatu Önal, Milliyet gazetesinden Güliz Arslan’a konuştu.
Güliz Arslan’ın Ayşe Hatun Önal ile yaptığı söyleşi şöyle:
Neden bu kadar uzun aralar var çalışmalarınızın arasında?
Allah “Beş yılda bir sana yeter” diyor herhalde. Kendimi çok sıkıştırmıyorum açıkçası. İşin içine söz girince bazen müzik o iyileştirici yanını kaybediyor gibi geliyor. O yüzden sözlere çok dikkat ediyorum. Bir de ben çok çabuk sıkılan bir tipim. Şarkımın önce beni eğlendirmesi gerek. Her sene albüm yapsam bu kadar istediğimi yakalayabilir miyim bilmiyorum.
Dış etkenler de alıkoyuyor mudur sizi?
Olabilir. Özel hayatıma çok vakit ayırıyorum bazen. Ama ne için çalışıyoruz ki? Çalışma hayatında bizi teşvik eden şey özel hayatımızdaki mutluluğumuz değil mi? O an nasıl keyif alıyorsam o şekilde yaşıyorum. “Senede bir, bir albüm yapmalısın Ayşecim” düşüncesi yok bende. İki sene önce stüdyoya girdim ama duramadım. Sıkıntılıyım biraz. Ama bundan sonra daha aktif bir müzik hayatım olacak. Yaz için bir dans parçası çıkaracağım önce.
Çevrenizde “Senede bir, bir albüm yapmalısın Ayşecim” diyenler var mı?
Var. “Sustuysam” albümüyle enteresan bir kitlem oldu. Bu son şarkının bestecisi Onur (Özdemir) tanıştığımızda “Ben Londra’da sabahları bisikletle okula giderken senin albümünü dinlerdim” dedi mesela. Türkiye’nin en iyi yorumcularındandır aynı zamanda. O böyle söyleyince şaşırıyorsun.
“Çak Bir Selam” şarkısıyla nasıl kesişti yolunuz?
Alper (Narman) ve Onur (Özdemir) “Yeni şarkı yaptık, dinlemen lazım” dediler. Dinledim, çok beğendim. Ama başta söyleyemedim şarkıyı. Çok inişli çıkışlı. “Kalbe Ben”de kendi kendime mırıldanıyorum, bu öyle değil ki... “Beş yılda bir mikrofonu eline alan biri olarak nasıl böyle işe kalkıştın?” dedim içimden. Bir sinir bastı... O sinirle okudum sonra. Benim başarılı olmam için çok sinirlenmem lazım. Birine, bir şeye gıcık olmadan olmuyor.
Sezen Aksu da çalıştırmış galiba sizi?
Beni tutup Sezen Aksu’nun stüdyosuna götürdüler kayıt için. “Sezen Hanım orada olur mu?” diye panik oldum. Oradaydı hakikaten. Ne zaman karşılaşsak, yüreklendirmek için herhalde, beğendiğini söyler. Birkaç bestemi de dinletmişler. “Çok başarılı ama işine daha fazla vakit ayırması lazım” demiş. Bana da o gün “Sesin güzel” dedi. “Gerçekten mi?” deyince hafif geçirmeli bir cevap verdi: “Canım, ben bu konularda neyse onu söylerim, bu işler hayat memat meselesi” dedi. Ağzımın payını aldım.
Bu şarkı biraz daha pop, sizden elektronik bir şeyler bekleyenleri hayal kırıklığına uğratır diye korkmadınız mı?
Hayır, hangi tarzda bir şey yaparsam yapayım o tarzın iyisini yapacağımı biliyorum çünkü. Aynı ritimlerin, aynı tınıların üzerine benzer sözleri söylemeyi ben de bilirim. Ama bu dinleyiciye saygısızlık bence.
“Şunu da yapsam” dediğiniz başka bir şey var mı? Bir mekan açmak, bir süre başka bir ülkede yaşamak gibi...
Onları büyük ölçüde yaptım. Şimdi de dünyanın başka bir ucunda aylarca yaşayabilirim. Gezmeyi çok seviyorum. Seyahat manyağıyım.
Planlı programlı mı seyahat edersiniz yoksa aklınıza gelince atlayıp gidenlerden misiniz?
İki günlük kaçamaklardan hoşlanmam. Rahat rahat tadını çıkarmalıyım.
Nerelere gidiyorsunuz?
Medeniyetin doruk noktası olan yerleri de seviyorum, medeniyetle alakası olmayan yerlere gitmeyi de... Doğayı çok seviyorum. Çok fazla şehir insanı değilim.
Bir şeyler ekip dikebilir misiniz?
Dağ başında tek başıma altı ay yaşayabilirim. Hiçbir şeye ihtiyaç duymam. Kendimi oyalayabiliyorum, güldürebiliyorum bile... Bazı insanlar yalnız kalmaktan korkarlar, yalnız yaşayamazlar... Ben hiç korkmam. Bazen ben dağ başında öyle yerlerde kalıyorum ki... Annem korkuyla büyütmemiş beni. Hayata korkuyla bakan tipler bence çok garip. Örümcekten bile korkan arkadaşlarım var, bana inanılmaz geliyor.
Nasıl geçiyor bir gününüz?
Sabah insanıyım. 7’de, 8’de ayaktayım genelde. Şimdi konserler başlıyor, geçen gün “12’de sahnedeyiz” dediler. “Ne diyorsunuz, ben uyuyorum o saatte” dedim. Bilmiyorum nasıl olacak? Sabahları bazen çok güzel kahvaltı yapıyorum bazen öğlene kadar aç kalıyorum, biri gelsin de bana yemek versin diye bekliyorum. Şehirdeysem düzenli olarak spora gidiyorum. Fitness yapıyorum ama makinelerden ziyade kendi ağırlığımla çalışıyorum. Kalan zamanda da eşimle dostumla görüşüyorum.
Modelliğe devam edecek misiniz?
Reklam kampanyaları şeklinde devam ediyor. Podyumda aktif değilim, nadiren çıkıyorum.
“Manken şarkıcı” ifadesi ne hissettiriyor size?
Hiç takılmıyorum. İsteyen istediği etiketi yapıştırabilir. Mankenden her şey olur.
Özellikle ilk zamanlarda modellikten şarkıcılığa geçenler hep birbirleriyle kıyaslanıyordu...
Ben kendi kulvarımı kendim yarattım. Sözünü yazan, bestesini yapan, tarzını yaratan başka biri yoktu. Yani modellikten müziğin yaratıcılık tarafına geçen yoktu zaten.
Müziğe ilginiz ne zaman başladı?
İlk bestemi yapıp çalınmasın diye notere gittiğimde noter annemle gelmemi söylemişti. 16-17 yaşında falandım herhalde.
Neden müziğe değil de modelliğe yöneldiniz sonra?
Bazen öyle olması gerekir. Belki model olmasam müzikle profesyonel olarak hiç ilgilenemeyecektim. Evli barklı, çoluklu çocuklu bir tip olurdum belki. Müzik hobi olarak kalırdı.
© Tüm hakları saklıdır.