Yaşam

Avrupa yolunda ölümleri belgelenmiş sığınmacı ve mültecinin listesi

2012'de AB'nin sınır koruma organı Frontex’in Ankara ile imzaladığı bir memorandumla 'Frontex ve sınır idaresi konusunda ehil Türkiye yetkilileri arasında iş birliği' başlatıldı

12 Ekim 2012 16:19

Goethe Institut desteğiyle gerçekleştirilen Europe’n projesi kapsamında hazırlanan ve AB
sınırlarını farklı açılardan sorgulayan Ölçek, Mertebe, Tedbir programı, 15 Ekim-17 Kasım
tarihlerinde İstanbul sokaklarında ve SALT Beyoğlu’nda. Program, Banu Cennetoğlu’nun kamusal
alan müdahalesinin yanı sıra Açık Sinema’da düzenlenecek konuşmalar ve Isaac Julien’in iki
filminin gösterimlerinden oluşuyor.

Avrupa’da aşırı sağ eğilim, göçmenlere karşı ayrımcılık ve ırkçılığın yükselişi, son 10 yıldır küresel
meselelerde belirleyici olan ekonomik krizin sosyal ve siyasi sonuçları olarak okunabilir. Ancak
bunlar Avrupa için yeni bir sorun teşkil etmiyor. Avrupa Birliği (AB) projesinin düşünülmeye
başlandığı ilk andan itibaren Avrupa vatandaşlığı fikri, sömürgeci bir tarihle belirlenmiş, tanımlayıcı
bir “öteki”ni de beraberinde getirmekte. Şengen konvansiyonu ile çizilen sınırlar, bir toprak
parçasından ziyade bu kimlikleri ve dolaşımlarını tanımlıyor ve düzenliyor.

AB’nin bir yandan sınırlarını korumasını istediği bir yandan da sınırlarının dışında tutmaya devam
ettiği Türkiye için bu konunun AB’ye giriş sürecinde tartışmalı bir yeri oldu. 2012’de AB’nin sınır
koruma organı Frontex’in Ankara ile imzaladığı bir memorandumla “Frontex ve sınır idaresi
konusunda ehil Türkiye yetkilileri arasında iş birliği” başlatıldı. 1951 tarihli Cenevre
Konvansiyonu’nu coğrafi kısıtla imzalayan ve bu sayede sadece Avrupa’dan gelenlere mülteci
statüsü tanıyan üç ülkeden biri olmaya devam eden Türkiye, yine 2012’de TBMM’ye “Yabancılar
ve Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı”nı sundu. Bu tasarı coğrafi kısıtı değiştirmemekle birlikte,
Avrupa dışından gelen “yabancı”ların geçici mülteci statüsü başvurularının da düzenlenmesini
içeriyor.

Maastricht Antlaşması’nın imzalandığı 1993 yılında düşünür Étienne Balibar şöyle yazmıştı:
“Sınırın ne olduğunu tanımlamaya çalışan teorisyen sürekli çemberler çizme tehlikesiyle karşı
karşıyadır, çünkü sınırın temsili herhangi bir tanımın önkoşuludur.” Ölçek, Mertebe, Tedbir, Banu
Cennetoğlu’nun Liste (2012) adlı kamusal müdahalesi ile Isaac Julien’in FRANTZ FANON: Peau
Noire, Masque Blanc (1996) ve WESTERN UNION: Small Boats (2007) filmleri üzerinden bu
açmazla ilgileniyor.

Liste, 1993 yılından bu yana AB sınırları içinde veya sınırlarına girmeye çalışırken yaşamını
kaybettiği belgelenen 16 bin 264 mülteci ve sığınmacının ismi, menşei ,ölüm nedeni ve söz
konusu haberin kaynağından oluşuyor. Amsterdam merkezli UNITED for Intercultural Action
tarafından derlenip her yıl güncelleniyor; son güncelleme 13 Haziran 2012’de yapıldı. Cennetoğlu,
2006 yılından bu yana küratörler ve kültür kurumları ile iş birliği içerisinde güncel listeyi farklı
ülkelerde, reklam panoları ve gazete ekleri aracılığıyla görünür kılıyor.* UNITED websitesinde
kamuya açık bulunan liste yerel dile çevriliyor ama veritabanı formatındaki görüntüsü
değiştirilmiyor, sadece büyütülerek sınırların tüm şiddetini içeren bu tabloyla karşılaşmayı
beklemeyen şehirli izleyiciye sunuluyor.

49 sayfadan oluşan Türkçe Liste (2012), 15-23 Ekim tarihlerinde Ölçek, Mertebe, Tedbir
kapsamında İstanbul’un muhtelif bölgelerindeki 50 reklam panosu ile günde ortalama 230
bin kişi taşıyan metro hattındaki 100 panoda yer alacak.

Bu, salt bir sosyo-politik proje olarak değil, sanatsal pratiğin kapsamı ve sınırlarını da inceleyen
uzun vadeli bir süreç olarak öne sürülüyor. Böyle bir belgenin sanatçı ve onun bağlamları
aracılığıyla gösterilmesi hassas ve riskli bir iş. Peki, bu müdahalenin bir sivil toplum örgütü
tarafından yapılması, onu daha meşru ve bu sayede daha etkin kılar mı? Sorumlu bir eylem bir
gösteriye dönüşürse ne olur? Sorumluluk bağlamlar arasında anlam değiştirir mi?

Ölçek, Mertebe, Tedbir programının ayrıntıları, 19 Ekim saat 18.30’da SALT Beyoğlu’ndaki Açık
Sinema’da, Europe (to the power of) n projesinin sanatsal direktörü Barbara Steiner tarafından
anlatılacak. Aynı gün saat 19.00’da Cennetoğlu, Helsinki Yurttaşlar Derneği’nden Emel Kurma ile
Liste’nin (2012) irdelediği konular üzerine söyleşecek. 20 Ekim ve 3, 10, 17 Kasım tarihlerinde ise
yine Açık Sinema’da, Isaac Julien’in sınırları, tarihsel, kuramsal, pratik, performatif ve şiirsel olarak
çağrıştıran iki filminin gösterimi yapılacak.

Cezayirli sömürge karşıtı yazar Frantz Fanon’un hayatını anlatan Peau Noire, Masque Blanc
(1996) adlı filmde Julien, Avrupa sınırlarının aynası ve belirleyicisi olarak okunabilecek sömürgeci
bir tarihi ele alıyor. WESTERN UNION: Small Boats (2007) adlı kısa filmindeyse, Akdeniz
sularındaki yolculukların izini sürerek Avrupa kıyılarını, denizde kaybolanları sembolize eden
kırmızı renkte bir tişörtün eğlenceli plajlarla yan yana getirildiği bir alan olarak betimliyor. Bu iki iş,
sömürgeci Avrupa’dan AB’ye uzanan bir tarihsel süreci ele alıyor ve sınırlarını çiziyor. Gerek bu
filmler gerek Cennetoğlu’nun kamusal müdahalesi, Avrupa’nın sınırlarını çevreliyor ve fiziksel
varlığından ziyade şiddeti üzerinden görünür kılmaya çalışıyor.

*Liste ilk kez Mart 2007’de, küratör Huib van der Werf, Stedelijk Museum Bureau Amsterdam ve
SKOR iş birliğiyle Amsterdam’daki 110 dış cephe reklam panosunda yer aldı. 28 Eylül 2007’de 16
sayfalık liste, 1. Atina Bienali ve TA NEA gazetesi iş birliğiyle Yunanca’ya çevrildi ve günlük
gazetenin eki olarak dağıtıldı. 31 Ocak-8 Şubat 2011 tarihlerinde ise 36 sayfalık liste, Kunsthalle
Basel iş birliğiyle Almanca’ya çevrilerek Basel-Stadt ve Baselland’da 72 noktada afiş olarak
gösterildi.