Politika

Avcı: Zorunlu eğitimle yeni bir paradigma kabul edildi

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ''Yakın bir gelecekte, süresi kısa, çeşitliliği fazla ve sürekli değişim gösterebilen eğitim talepleriyle daha sık karşılaşacağız'' dedi

12 Kasım 2013 17:50

Muzaffer Gençdoğan/ ANKARA

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 12 yıllık zorunlu kademeli eğitim sisteminin 2013-2014 eğitim öğretim yılı ve sonrasında olumlu sonuçlarını daha fazla vermeye başlayacağını belirtti. Avcı “Eğitim alanında yapılan en büyük reformlardan biri olan 12 yıllık zorunlu kademeli eğitim sistemi ile yeni bir paradigma kabul edilmiştir. Bu sistemle; ortalama eğitim süresini yükseltmek, dünyadaki çağdaşları ile rekabet edebilecek bir donanıma erişmiş nesiller yetiştirmek, öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini keşfetmelerini ve geliştirmelerini sağlamak, eğitim sistemini demokratik ve esnek bir yapıya kavuşturmak amaçlanmıştır'' dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Milli Eğitim Bakanlığının 2014 Yılı Bütçe Tasarısı ile ilgili sunum yapan Avcı, gerek eğitime erişim olanaklarının artırılması gerekse eğitimin niteliğinin yükseltilmesi açısından önemli gelişmelerin kaydedildiğini belirtirken ''Hükümetimizin eğitime verdiği önemi göstermek üzere, 2014 yılında da genel bütçeden en büyük payı eğitime ayırması, bu doğrultudaki hedeflerimize ulaşma azim ve imkanımızı artırmaktadır'' diye konuştu. 12 yıllık zorunlu kademeli eğitim sistemine geçilen 2012 yılından itibaren eğitimin bütün bileşenlerini etkileyecek köklü düzenlemeler gerçekleştirildiğini anlatan Avcı, sistemin 2013-2014 eğitim öğretim yılı ve sonrasında olumlu sonuçlarını daha fazla vermeye başlayacağını söyledi.

2013–2014 eğitim öğretim yılında uygulanmak üzere, ortaokul ve liselere ait haftalık ders çizelgelerinde ve seçmeli derslere ait öğretim programlarında çeşitli düzenlemeler yapıldığını kaydeden Nabi Avcı, ''Öğrencilerimizin bilişim teknolojilerini kullanarak tasarım ve üretim yapabilme becerilerini geliştirmek amacıyla, 5 ve 6. sınıflarda Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersi zorunlu dersler arasına alınmıştır. Yabancı dil öğretimini geliştirmek ve öğrencilerimizin günlük iletişim ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeyde en az bir yabancı dil öğrenmelerini sağlamak amacıyla, ilköğretim kurumlarında İngilizce, Fransızca ve Almanca öğretim programları yenilenmiştir. Benzer şekilde, ilköğretim kurumlarında fen bilimleri ve ortaokullarda matematik dersi öğretim programları da yenilenmiştir'' diye konuştu.

Günümüzde daha iyi bir eğitime yönelik talep ve beklentilerin her geçen gün büyük bir hızla arttığını belirten Avcı, ''Yakın bir gelecekte, süresi kısa, çeşitliliği fazla ve sürekli değişim gösterebilen eğitim talepleriyle daha sık karşılaşacağız. Bu nedenle eğitim bilimcilerimize; bilgi üretmek, öğrenme ve öğretme süreçlerinde yeni yaklaşımlar geliştirmek ve donanımlı bireyler-nesiller yetiştirmek hususunda çok önemli vazifeler düşmektedir'' dedi. 

Yeni eğitim sistemiyle tek tip insan yetiştirme anlayışından ve endoktrinasyon çabalarından vazgeçildiğini ifade eden Milli Eğitim Bakanı, eğitim öğretim hizmetlerinde hedeflerinin, kız-erkek ayırımı yapmaksızın herkesin sağlıklı bir eğitim almasını sağlamak olduğunu anlatan Avcı, ulusal ve küresel düzeyde ihtiyaç duyulan bilgi, değer ve becerileri öğrencilere kazandırarak onları hayata hazırlamayı da hedeflediklerini söyledi.

 

Seviye belirleme sınavı

 

Kamuoyunda Seviye Belirleme Sınavı (SBS) olarak bilinen elemeye dayalı ortaöğretime geçiş sınavını 2013 yılı itibarıyla kaldırdıklarını anımsatan Avcı, ''Bugüne kadar uygulanan biçimleriyle bakıldığında, sınav odaklı olarak şekillenen ortaöğretime geçiş modelleri, arzu edilen öğrenci profilinin oluşmasını engelleyen etkenlerden biri” olduğunu vurgulayarak “Oysa eğitimde başarı, yalnızca sınava dayalı bir performans olarak algılanmamalıdır. Getirilen yeni uygulamayla birlikte ortaöğretime geçiş, öğrenci ve okul odaklı bir hale dönüştürülmüştür. Gerçek başarı, temel derslerin yanı sıra, yabancı dil, spor ve sanat dallarında da kendisini geliştirmiş, uluslararası platformlarda kendi akranlarıyla rekabet edebilecek bir donanıma erişmiş ve evrensel değerlerle birlikte medeniyet değerlerimizi de özümseyebilmiş bir öğrenci profilinin oluşturulmasıyla yakalanabilir'' diye konuştu. Bu düşünceyle Bakanlığın, uzun vadede merkezi sınavların olmadığı ve çocukların bireysel yetenek ve eğilimlerine göre eğitim alabildiği bir yapıyı hayata geçirmek için önemli bir adım attığını, kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri olan bir yerleştirme sürecini başlattığını kaydeden Avcı, “sürecin uzun vadeli hedefi, her çocuğu kendi özgünlüğü ve özelliği içinde kabul etmek, kendi yetenek ve eğilimlerine göre orta ve yükseköğretime yönlendirebilmektir. Bu amaçla, orta vadede test sınavları yerine açık uçlu sınavların yapıldığı ve FATİH Projesi kapsamında dağıtılan tabletlerin daha etkin kullanıldığı bir yerleştirme sürecini aktif hale getirmek için planlamalarımızı yapıyoruz'' dedi.

Öngördükleri en temel hususun, içinde bulunulan eğitim öğretim yılında çocukların ilave bir sınava girmemesi ve eğitim öğretim süreci içinde zaten yeter sayıda mevcut olan sınav sonuçlarının yerleştirmeye esas alınması olduğuna işaret eden Avcı, yeni sistemin işleyişinin oldukça basit olduğunu söyledi.

Geçen yıl itibarıyla serbest kıyafet uygulamasını başlattıklarını hatırlatan Avcı, serbest kıyafet uygulamasının önümüzdeki dönemde de devam edeceğini, ancak serbest kıyafet seçenekleri arasında formanın da yer alacağını vurguladı. Bakan Avcı, artık resmi ve özel, bütün okullarda öğrenci kıyafetinin velilerin yüzde 50’sinden fazlasının tercihiyle belirleneceğini belirtti.