Çevre

Asbestli borular kaldırıldı, içme suyuna karışan atıklar tarih oldu; Güneydoğu için temiz su projesinde neler yapıldı?

Proje kapsamında iyileştirilen su ve kanalizasyon sistemleri, deprem gibi doğal afetlere karşı daha dirençli hale gelerek temiz suya erişimin devam etmesini sağladı ve genel olarak halk sağlığını iyileştirdi.

Mahsunde Dağcı

04 Aralık 2024 17:37

T24 Çevre

Gaziantep'in Yavuzeli ilçesinde hayvancılıkla uğraşan Mahsunde Dağcı, eskiden hayvanlarının su içebilmeleri için onları kirli bir dereye götürdüğünü söylüyor. Bugün ise sadece evi için değil, hayvanları için de temiz suya erişebilmenin rahatlığını yaşıyor. Dağcı şöyle diyor:

 “Suyun kalitesi hayvanlarımızın sağlığında fark yarattı. Eskiden kirli sudan kaynaklanan hastalıklarla karşılaşıyorduk ama şimdi bu sorunlar ortadan kalktı. Allah'a şükürler olsun.”

Bu, Avrupa Birliği'nin (AB) MADAD Fonu tarafından finanse edilen ve Avrupa Yatırım Bankası (AYB) tarafından yürütülen Türkiye'deki Belediye Dayanıklılık Tesisi (MRF) Projesi'ne ait çok sayıdaki başarı öyküsünden sadece bir tanesi.

Proje, Türkiye'deki ev sahibi toplulukların ve geçici koruma altındaki Suriyeli sığınmacıların yaşam koşullarını iyileştirmeyi amaçlıyor. Altyapı geliştirme çalışmaları, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Hatay ve Adıyaman'da hem Türk vatandaşlarının hem de Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde yürütülüyor.

Yerel topluluklar ve geçici koruma altındaki Suriyeli sığınmacılar için su ve kanalizasyon hizmetlerinin iyileştirilmesi, bu bölgelerdeki halk sağlığını önemli ölçüde destekledi. Boğaziçi Altınüzüm Kanalizasyon Sistemi ve Karkamış İçme Suyu Arıtma Tesisi gibi projeler, sadece temiz suya erişimi artırmakla kalmadı, aynı zamanda yaşam standartlarını da yükselterek toplumda olumlu değişimlere yol açtı. Bu gelişmeler, insanların yaşadıkları çevrede kendilerini daha güvende hissetmelerine yardımcı oldu.

Toplumlar için bir umut ışığı: Gaziantep'teki projelerin etkisi

Gaziantep hem depremden hem de göçten en çok etkilenen şehirlerden biri olmasına rağmen MRF Projesi çerçevesindeki yatırımlar sayesinde su altyapısı konusunda bir dayanıklılık ve dönüşüm modeli haline geldi. Gaziantep Su ve Kanalizasyon İdaresi (GASKİ) tarafından yönetilen projeler, şehrin su ve atık tahliyesi altyapısında önemli değişikliklere yol açtı.

İnşaat Mühendisi Kadir Daşdemir, © AYB / Fotoğraf: Süleyman Birgül

Altınüzüm-Sulumağara İçme Suyu Şebekesi’nde yapılan iyileştirmeler, içme suyunun asbestli borulardan tedarik edilmesi gibi uzun süredir devam eden sorunları çözüme kavuşturdu. Projede çalışan inşaat mühendisi Kadir Daşdemir, yeni şebekenin 90 kilometrelik asbestsiz ve sızdırmaz borulardan oluştuğunu belirtiyor. Daşdemir projeden önceki durumu şöyle anlatıyor:

“Köyümüzde kanalizasyon sistemi yoktu. Zemin çakıl olduğu için su birikmiyor, bu da atıkların içme suyuna karışmasına neden oluyordu. Avrupa Yatırım Bankası, İLBANK ve GASKİ sayesinde bu bölge artık düzgün bir şekilde planlandı.”

Yöre sakini Bünyamin Kahraman, © AYB / Fotoğraf: Süleyman Birgül

Yöre sakini Bünyamin Kahraman da iyileştirmelerin toplum üzerindeki etkisini şu sözlerle dile getiriyor:

“Daha önce yeraltı kanalizasyonumuz yoktu, sadece foseptik çukurlarımız vardı. Şimdi hem kanalizasyon sistemimiz hem de iyileştirilmiş bir içme suyu şebekemiz var. İçme suyumuz artık atık sularla kirlenmiyor.”

Bir diğer önemli proje olan Karkamış İçme Suyu Arıtma Projesi, sadece Gaziantep halkına değil, Suriye sınırına yakın topluluklara da temiz içme suyu sağlıyor. Tesisin faydalanıcılarından Şakir Polat olumlu etkiyi şöyle anlatıyor:

“Arıtma tesisinden önce burada, Fırat Nehri yakınlarında kötü bir koku vardı. Sivrisinekler ve diğer böcekler her yerdeydi. Şimdi koku da böcekler de yok."

Yöre sakini Şakir Polat, © AYB / Fotoğraf: Süleyman Birgül

Proje kapsamında iyileştirilen su ve kanalizasyon sistemleri, deprem gibi doğal afetlere karşı daha dirençli hale gelerek temiz suya erişimin devam etmesini sağladı ve genel olarak halk sağlığını iyileştirdi. Gaziantep'in farklı mahallelerinde yaşayanlar, bu projenin kendileri ve aileleri için nasıl bir fark yarattığını anlatarak, altyapının dayanıklılığından ve hizmetlerin kesintisiz sürdürülebilmesinden övgüyle söz ediyor.

Kriz dönemlerinde hayat kurtaran kaynak: Su

MRF Projesi, Güneydoğu’daki toplumların dayanıklılığının artırılmasında kritik bir rol oynadı. Şubat 2023'te meydana gelen yıkıcı depremlerde Gaziantep ve çevresindeki su ve kanalizasyon altyapıları adeta teste tabi tutuldu. Boğaziçi Yeşilyurt Atıksu Arıtma Tesisi, fay hattına sadece 300 metre mesafede bulunmasına rağmen depremden sonra hızla faaliyetlerine devam edebildi.

İnşaat Mühendisi Mehmet Demir, © AYB / Fotoğraf: Süleyman Birgül

Boğaziçi-Altınüzüm-Sulumağara Kanalizasyon ve İçme Suyu Şebekeleri yararlanıcılarından Ferhat Kahraman, “Depremden sonra altyapıdaki borular hasar gördü. Ancak bunlar onarıldı ve halkın kullanımına yeniden sunuldu. Artık bölge güvenilir içme suyuna ve işleyen bir altyapıya sahip” ifadelerini kullanıyor.

GASKİ çalışanı Mehmet Demir, kesintisiz su temininin halk sağlığının korunması açısından önemini vurguluyor:

“Depremden sonra arıtılmamış atık suyla karşılaşsaydık hastalıklar yayılabilirdi. Ancak bu projeler sayesinde altyapımız dirençli hale geldi ve su hizmetlerini gecikmeden yeniden sağlayabildik.”

Proje 2 bin 300 kişiye yeni istihdam sağladı, © AYB / Fotoğraf: Süleyman Birgül

Beledı̇ye dayanıklılık tesı̇sı̇ projesi nedir?

Belediye Dayanıklılık Tesisi (MRF) projesi, Suriye krizine yönelik olarak AB Bölgesel Güven Fonu tarafından finanse edilen, MADAD Fonu olarak bilinen ve Avrupa Yatırım Bankası (AYB) tarafından yönetilen bir girişimdir. Avrupa Birliği, Türkiye'deki sığınmacılar ve ev sahibi toplulukların dayanıklılığını artırmak amacıyla, temel su ve atık su hizmetlerinin sağlanmasında belediyelere ve kamu hizmeti şirketlerine 72 milyon avro hibe fonu sağladı. Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Adıyaman ve Hatay illerinde uygulanan bu proje büyük başarılar elde etti. Geçici koruma altındaki 90 bin kişi de dahil olmak üzere yaklaşık 325 bin kişi, Avrupa Birliği standartlarına uygun su temini ve sanitasyon hizmetlerinden yararlanıyor. Ayrıca proje 2 bin 300 kişiye yeni istihdam sağladı.

Bu proje yalnızca fiziksel altyapı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda bir dayanıklılık ve umut yaratmayı da amaçlıyor. Belediye Dayanıklılık Tesisi Projesi'nin başarısı, altyapı inşasının ötesine geçerek topluluklar arasında güçlü bağlar oluşturan bir harekete ve gelecekte de sürecek önemli bir dönüşüm sürecine işaret ediyor.