Kültür-Sanat

Arter, koleksiyonu, sergileri ve yayınlarıyla kapsamlı bir sanat merkezine dönüşüyor

Arter koleksiyonu, sergileri, çokdisiplinli programı ve yayınlarıyla kapsamlı bir sanat merkezine dönüşüyor

18 Temmuz 2019 19:24

Vehbi Koç Vakfı'na bağlı bir kurum olarak 2010 yılında açılan Arter, vakfın 50. kuruluş yıl dönümünü kutladığı 2019 yılında, Dolapdere'deki yeni binasına taşındı. Eylül ayında kapılarını yeniden ziyaretçilere açmaya hazırlanan Arter, sanatı tüm boyutlarıyla herkes için ulaşılabilir kılmayı hedefliyor. Arter'in İngiliz mimarlık ofisi Grimshaw Architects imzasını taşıyan yeni binası, şehrin önemli kültür yapıları arasında yerini almaya hazırlanıyor.

Sergiler ve etkinlikler

Eylül 2019’da zengin bir programla kapılarını ziyaretçilerine açmaya hazırlanan Arter’de koleksiyondan ve koleksiyon dışından toplam yedi sergi eş zamanlı olarak yer alacak. Arter Koleksiyonu’ndan oluşturulan grup sergileri arasında Saat Kaç? ve Kelimeler Pek Gereksiz başlıklı grup sergileri ile Altan Gürman kişisel sergisi ve Rosa Barba’nın Gizli Konferans başlıklı yerleştirmesi bulunuyor. Arter’in açılışında Ayşe Erkmen’in Beyazımtırak başlıklı retrospektif sergisine yer verilecek. İnci Furni’nin Bir An İçin Durdu ve Céleste Boursier-Mougenot’nun offroad, v2 isimli kişisel sergileri de yeni binanın açılışıyla beraber sanatseverlerle buluşacak.

Cengiz Çekil /Saat Kaç? (2008)
(Fotoğraf: Hadiye Cangökçe)

Arter'in programında sergilerin yanı sıra sahne sanatlarından klasik, çağdaş ve elektronik müziğe, filmden performans sanatı ve dijital sanatlara kadar pek çok disiplinin yenilikçi örnekleri sunulacak. Başka kurumlarla iş birliği de yaparak farklı disiplinleri buluşturan yapıtlar ve projeler geliştirecek olan Arter, etkinlik programında tüm sanat disiplinlerinin özgün örneklerine yer verecek. İlk sezondaki etkinlikler kapsamında bir performans programı da yer alırken, etkinlikler yalnızca Sevgi Gönül Oditoryumu ve gerek gösteriler gerekse sergiler için esnek bir altyapı sunan performans salonu Karbon ile sınırlı kalmayıp binanın farklı alanlarına yayılacak.

Film programı dahilinde ise haftalık düzenli film gösterimlerinin yanı sıra üç aylık süreçlerde tema ve yönetmen odaklı retrospektifler, söyleşi ve paralel etkinliklerle zenginleştirilmiş gösterimler gerçekleşecek.


Nil Yalter /Deniz Gezmiş (1972)
(Fotoğraf: Aras Selim Bankoğlu)

Öğrenme programı

İçinde yaşadığımız zamanı sanat aracılığıyla yorumlamaya yönelik süreç ve etkinlikler sunan Arter Öğrenme Programı, herkesin yaratıcı sürecin parçası olabileceği bir ortamı mümkün kılmayı amaçlıyor. Sanatçılar, ziyaretçiler ve paydaşlar arasında uzun süreli bağlar kurmayı hedefleyen programda; sergi turları, konuşmalar, atölye çalışmaları ve seminerlerin yanı sıra Gençlik Konseyi ve Arter Araştırma Programı başlığı altında katılımcıların ilgi ve ihtiyaçları etrafında şekillenen uzun soluklu programlar yer alıyor. Arter'de gerçekleşecek öğrenme odaklı süreçlerin ana mekânı olarak kurgulanan Öğrenme Programı Atölyesi farklı formatlardaki tüm bu etkinlikler için esnek bir kullanım ve üretim alanı sağlıyor. Sergi alanlarıyla yakın bir diyalog içerisindeki öğrenme odaları da çeşitli yorumlama etkinlikleri, tartışmalar, gösterimler veya sadece vakit geçirmek ve dinlenmek için ziyaretçilere alan sunuyor.

Yayınlar

Arter, sergi programı etrafındaki tartışmaları beslemeyi ve teşvik etmeyi amaçlayan yayınlar sunmayı sürdürecek. Yeni binadaki yayın programı kapsamında sanatçılara ve sergilere odaklı yayınların yanında koleksiyondaki yapıtları ve koleksiyon sergilerini derinlemesine ele almayı hedefleyen iki yeni dizi başlatılacak. Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilli yürüttüğü yayın politikasıyla Arter, özgün araştırmaların hayata geçmesini ve yeni metinlerin oluşturulmasını destekleyerek sanat tarihi yazımına katkıda bulunmayı hedefliyor.


Lene Adler Petersen /Temizlik (1990) 
(Fotoğraf: Hadiye Cangökçe)

Arter koleksiyonu

2005 yılında Vehbi Koç Vakfı Kültür Sanat Danışmanı ve Arter Kurucu Direktörü Melih Fereli tarafından oluşturulan strateji çerçevesinde VKV, 2007 yılında çağdaş sanat alanında uluslararası bir koleksiyon başlattı. Koleksiyon, Arter'in yeni binasının açılmasıyla birlikte sergiler ve dijital erişim olanakları aracılığıyla kamuyla buluşacak ve Arter'in sergiler programının da belkemiğini oluşturacak. Arter Koleksiyonu'ndaki 1350'den fazla yapıt aynı zamanda dünyanın önde gelen sanat kurumları tarafından ödünç alınmaya ve farklı coğrafyalardaki sergilerde izleyiciyle buluşmaya da devam edecek.

Arter Koleksiyonu, 1960'lardan günümüze çağdaş sanatın farklı tavır ve pratiklerini örnekleyen resim, heykel, fotoğraf, video, film, yerleştirme, ses, ışık ve performans gibi çeşitli mecralarda üretilmiş eserler yer alıyor. Çağdaş sanatın sürekli değişen bağlam ve bakış açılarını tematik ve kavramsal bir çeşitlilik içinde buluşturmaya odaklanan koleksiyonda Türkiye ve diğer coğrafyalardaki sanat üretimi, uluslararası bir diyalog içinde ele alınıyor. Farklı sanatsal disiplin ve kategorileri geniş bir perspektif içinde bir araya getiren koleksiyon, eserler arasındaki tematik, zamansal ve coğrafi yakınlıklar ve geçişler yoluyla, araştırmacılar ve küratörler için olduğu kadar ziyaretçiler için de ilham verici bir kaynak oluşturuyor.

Arter, bir yandan çağdaş sanat yapıtlarını bünyesinde toplayıp korur ve yaratıcı yaklaşımlarla yorumlayarak sergilerken, öte yandan yeni yapıtların üretimini teşvik ediyor ve bunun için gerekli imkânları sağlıyor.

Arter yeni binasında

Arter'in yeni binasının tasarımı için 2013 yılında açılan proje yarışmasını; birçok ülkede ödüllü projelere imza atan, dünyanın önde gelen mimarlık firmalarından Grimshaw Architects kazanmıştı. Tasarımına Grimshaw Architects liderliğinde Thornton Tomasetti, Max Fordham ve Neill Woodger Acoustics'in imza attığı binanın 2015 yılında başlayan inşaatı 2019'da tamamlandı.

Arter'in yeni binasının mimari projesi için sanatı keşfetmek, sanattan keyif almak, sanatla yakın ilişki kurabilmek üzere açıklık ve akışkanlık kavramlarından yola çıkıldı ve çok yönlü bir mekân oluşturuldu. Arter, dışadönük bir yaklaşımla, etrafıyla bağlar kuran sanatsal ve sosyal bir buluşma noktası olarak tasarlandı.

Ziyaretçilerine, şehirle olan bağlantılarını koparmaksızın farklı mekânsal ve sanatsal deneyimler sunan bina, keyifli vakit geçirmek için dinamik bir “mekânlar dizisi” olarak planlandı. Grimshaw Architects'ten Kirsten Lees, Arter'i şöyle tanımlıyor: “İzleyicinin bakış açısına göre sürekli değişkenlik gösterebilen, çok katmanlı, iç içe geçmiş, disiplinler arası bir kamusal yapı. Müzenin zengin programı ise çeşitli sanat dalları arasında yeni sinerjilerin geliştirilmesi ve yaşatılmasının yanı sıra çağdaş sanatla fiziksel ve entelektüel ilişkilendirmelerin yapılmasıiçin yeni bir odak noktası olacaktır.” Arter, yeni binasının sunduğu olanaklarla zenginleşecek programıyla Türkiye'nin kültür hayatına önemli bir katkı sağlayacak.

Dinamik bir “mekânlar dizisi”

Farklı sanatsal disiplinleri bir araya getiren, yaratıcılığı tetikleyen, herkese açık, dinamik ve çokdisiplinli bir programlama yapısına olanak sağlayacak bir bina şeklinde inşa edilen Arter, görsel ve fiziksel olarak birbirlerine açılarak bağlanan mekânlardan oluşuyor. Toplam 18.000 m2 kapalı alana sahip olan Arter'in ana fonksiyon alanları binanın kalbi durumundaki merkezi bir atriyum etrafında toplanıyor. 6 kata yayılan 6 galeri ve teras yaklaşık 4.000 m2'lik sergileme alanı oluşturuyor.

Arter'de iki adet performans salonu da bulunuyor. Sevgi Gönül Oditoryumu, 168 kişilik kapasitesi ve teleskopik koltuk sistemiyle Arter'in film programı, konuşma ve söyleşilerin yanı sıra performans sanatından örneklere, “esnek zeminli” yapısı ve aynaya dönüşen duvar panelleriyle dans ve devinim çalışmalarına ve küçük akustik dinletilere de ev sahipliği yapabilecek. Tamamen esnek 332 kişilik bir oturma yapısına sahip tam teşekküllü bir “Black Box” olan Karbon ise en üst teknik özelliklerle donatılmış olmasının yanı sıra, salon içerisinden bakan seyircinin ilk bakışta göremeyeceği kadar ince, ancak üzerinde aynı anda 4 teknisyen taşıyacak kadar sağlam çelik gergi telleriyle dokunmuş kalıcı bir tavan sistemine sahip. Bu sistem sayesinde tavanda herhangi bir noktadan, herhangi bir açıyla ses ve ışık ekipmanı, dekor veya bir eser asmak mümkün olurken gösteriler arasındaki teknik değişiklikler de çok kısa bir zamanda yapılabiliyor. Her iki salonda da çift dil tercümeye olanak sağlayan simultane çeviri sistemi bulunuyor. Koltukların tamamen kaldırılabildiği “düz ayak” kullanımın da mümkün olabildiği salonlar, büyük ölçekli yerleştirmeler veya çok kanallı panaromik projeksiyon gerektiren projeler için de kullanılabilecek.

Öğrenme odaklı süreçlerin ana mekânı olan Öğrenme Atölyesi, farklı kullanımlar için özelleşmiş dört bölümden oluşuyor. Atölye, mekânda kullanılan modüler sistemler sayesinde buluşma, konuşma, atölye çalışması gibi farklı formatlardaki her tür etkinlik için esnek bir kullanım alanı sağlıyor; ayrıca içerdiği “yapım atölyesi” bölümü, sanatçıları ve ziyaretçileri Arter'de üretim yapmaya davet ediyor. Arter Kütüphanesi'nde ise çağdaş sanat alanında temel kaynaklara, Arter'in programları bağlamında sürekli güncellenen içeriğe ve süreli yayınlara yer veriliyor. Binada ayrıca yurt içinden ve yurt dışından sanat yayınlarına odaklanan bir kitabevi, bir kafeterya ve açık hava etkinliklerine ev sahipliği yapacak olan bir arka bahçe de bulunuyor.

Güneşle etkileşen cephe tasarımı

Yeşil alan, yükseltili havuzlar ve bankları içine alan peyzaj özellikleriyle ziyaretçileri karşılayan Arter'in cephesi, cam takviyeli betondan yapılmış düzlemlerden oluşuyor. 3 boyutlu dışbükey ve içbükey baklava biçimli panellerden oluşan düzlemler, el yapımı sırlı seramik yüzeylerle tamamlanıyor. Güneş gün boyu hareket ettikçe ışık ve gölge her bir düzlemin farklı yüzeylerinde toplanıyor ve seramik yüzeylerden gökyüzünü yansıtıyor. Uzaktan bakıldığında ise bina, yansıtıcı yüzeyler sayesinde zengin bir ışık, renk ve doku paleti şeklinde görülüyor. Böylece binanın tasarımı katmanlı yapısıyla bir yandan çağdaş mimariyle diğer yandan da içinde bulunduğu şehrin mimari gelenekleriyle sıkı bir diyalog kuruyor.

Tamamı Vehbi Koç Vakfı tarafından karşılanan bir yatırımla hayata geçirilen Arter, Eylül 2019'da kapılarını açmaya hazırlanıyor.

Arter'in yönetim kurulu

Vehbi Koç Vakfı'na bağlı bir iktisadi işletme olarak 2019'da tüzel kişilik kazanan Arter'in yönetim kuruluna, Koç Holding Yönetim Kurulu başkanı Ömer M. Koç başkanlık ediyor. Yönetim kurulunun diğer üyeleri, iktisatçı ve koleksiyoner Saruhan Doğan, Arter'in kurucu direktörü ve VKV Kültür-Sanat Danışmanı Melih Fereli, Arter'in eski Genel Koordinatörü ve küratör Bahattin Öztuncay, iş insanı ve koleksiyoner Ayşe Umur ile VKV Genel Müdürü Erdal Yıldırım'dan oluşuyor.

Yeni binasıyla beraber Arter'in logosu da değişiyor. Vehbi Koç Vakfı, bünyesindeki tüm kuruluşların logolarının yenilenmesi için New York'taki Chermayeff & Geismar & Haviv tasarım ofisi ile çalıştı. 1984'te Koç Holding'in logosunu da tasarlamış olan ajans, vakfın üç ana faaliyet alanı olan Kültür, Eğitim ve Sağlık için birbirleriyle ilişkili üç farklı sembol üretti. Arter, 2019 itibarıyla bu yeni kurum kimliği sistemi kapsamındaki yeni logosunu kullanmaya başlıyor.