Muğla'nın Bodrum ilçesinde verdiği tarih, çevre ve doğa mücadeleler ile bilinen araştırmacı yazar ve hukukçu Mehmet Çilsal, Bodrum yarımadasının en eski yerleşim yeri olan Akyarlar Mahallesi'nde 1.Derece Doğal Sit Alanı'ndaki Aspat bölgesinde rant uğruna tarih, çevre ve doğanın talan edildiğini söyledi.
Sözcü'den Yaşar Anter'in haberine göre, Çilsal açıklamasında “Aspat mevkii, Bodrum Yarımadası'nın en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Tarihte Termera-Strobilos (Aspat-Asarlık) olarak bilinen, son derece kıymetli, miras niteliğinde kültürel varlığımız olan bu bölge, ne yazık ki bir daha geri dönülmez biçimde yapsatçılar eliyle betona gömülmeye devam edilmektedir” ifadelerini kullandı.
“Hiç hukuk süreci yokmuş gibi talana devam”
Çilsal tarihi kilise ve Aspat Kalesi'nin bulunduğu ve 1 ve 3.Derece Arkeolojik Sit Alanı'nda büyük bir yap-sat projesinin gerçekleştirildiği, hatta tüm yapıların satıldığını ve alanın çoktandır bir yaşam merkezi haline geldiğini belirterek, “Bodrum kamuoyu olarak bilmekteyiz. Birçok kez bölgede eylem yaptık, yapılan yanlışı anlatmaya çalıştık, davalar açtık. Öte yandan, ne gariptir ki TMMOB Bodrum Şubesi'nin açmış olduğu 2 adet ÇED iptal davası devam ettiği halde Aspat'ın sanki hiç hukuk süreci yokmuşçasına bu hale getirilmesini anlamak mümkün değildir. Aspat Tepesi'nin batısındaki azmağı da içeren 1.Derece Arkeolojik Sit Alanı'nın, Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 27.05.2019 tarih, 8317 Sayılı Kararı'na istinaden sit derecesinin düşürülüp düşürülmemesinin yine aynı kurulca değerlendirilip değerlendirilmediğini ve nasıl bir karar verildiğini bilmek istiyoruz” dedi.
“Hukuk süreci bitmeden ikinci etap başladı"
Çilsal açıklamasında, “Bilindiği gibi, TMMOB tarafından açılan dava neticesinde Aspat Tatil Köyü ve Turistik Tesisleri A.Ş adına verilmiş olan 07.06.2018 tarih, E-2018177 nolu ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı iptal edildi, ardından da şirketin başvurusuyla Danıştay'da temyiz süreci başlatıldı. Projenin ilk etabına ait bu hukuki süreç halen devam etmektedir. Tuhaf olan şu ki; Danıştay kararının ne olacağını bekleme gereği dahi duymayan şirket, projesinin ikinci aşamasına ait PTD ile idareye başvurarak 28.10.2019 tarihinde ÇŞB Muğla İl Müdürlüğü sayfasındaki ilanla ikinci ÇED sürecini başlatmıştı. Yani özetle, ilk etabın hukuki süreci bitmeden ikinci etabın idari süreci başlatılmıştı” sözlerini kullandı.
“Kültür varlıkları yok ediliyor; Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü'nden bir açıklama bekliyoruz”
Çilsal açıklamasının sonunda ise, “Bugün varolan manzaraya bakınca, tıpkı Aspat 3.Derece Arkeolojik Sit Alanı'nda bulunan 407/7 nolu parselin başına ne geldiyse aynı akıbetin Aspat 1.Derece Arkeolojik Sit Alanı'ndaki 408/2 nolu parselin de başına gelme ihtimalinin çok yüksek olduğu gözükmektedir. Bu nedenle anayasal koruma güvencesi altındaki kültür varlıklarımızın idare tarafından da korunması gerektiğini düşünen yurttaşlar ve kamuoyu olarak Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü'nden bir açıklama bekliyoruz” dedi.
Bölgedeki yaklaşık 600 yıllık kilisenin ise bakımsızlıktan çöplük haline geldiği ve yıkılmaya başladığı belirtildi.