Taksim’deki kutlamalara katılacak ‘Antikapitalist Müslüman Gençlik’ adlı grup, “Müslüman gençler 70’lerde 6. Filo’yu Gezmiş’lerle birlikte taşlamalıydı, halbuki onlar Deniz Gezmiş’leri taşladı” diyor.
Milliyet'in haberine göre, Fatih Camii’nde ölen işçiler için kılacakları gıyabi cenaze namazı sonrası Taksim’deki 1 Mayıs kutlamalarına katılacak olan “Antikapitalist Müslüman Gençlik” adlı grup, gerek sağ gerekse sol kesimden eleştirilere maruz kaldı. İslami kesimin önde gelen isimlerinden biri olan İhsan Eliaçık’ın Fatih’teki ofisinde çalışmalarına devam eden gençler, en çok “Arkanızda kim var?” sorusundan sıkılmış. ABD, cemaat, İran, Ak Parti... Liste uzayıp gidiyor.
Kapitalizmle İslam birbirine zıttır
Halil, Kadir, Zeynep, Muhammed... Kapitalizmle İslam’ın taban tabana zıt olduğunu savunan, çoğunluğu öğrencilerden oluşan “Antikapitalist Müslüman Gençler”, İslam’da sosyal adalet vurgusunu ön plana çıkartarak düzeni eleştiriyor.
Hareket, fikir olarak dört sene önceye dayansa da tek isim altında toplanmaları bir ay öncesine denk geliyor.
Lüks iftar yemeklerini protesto etmek amacıyla geçen yıl bir otel önünde eylem düzenleyen “Emek ve Adalet Platformu” da oluşumun bileşenlerinden. Kimi okul ortamından, kimi sosyal paylaşım sitelerinden tanışan gençler, “Devrimci İslam”, “Müslüman sol” tanımlamalarını sevmiyor.
Kapitalizm zulümdür
Solculardan, içlerine sızmaya çalıştıkları, İslamcı kesimden ise “İslam’ın nesi eksik de sola gittiniz” yönünde eleştiriler gelmiş. Kendilerini en iyi “antikapitalist” kavramının ifade ettiği görüşündeler çünkü, kapitalizm “çağın zulüm dini”.
Başka kavramlar, kendi deyimleriyle “duvarlar” arasına sıkışarak ötekileştirilmek istemiyorlar. Destekçileri ise aralarında ateistlerin de bulunduğu geniş bir yelpazeye yayılıyor. “Sol lazımsa onu da biz yaparız” diyerek hükümet tarafından organize edildikleri iddialarına gülüyorlar: “Çağrı metnimizi okusalar böyle bir durum olmadığını anlayacaklar.”
Cemaat ve tarikatlardan haz etmiyorlar. Onlara göre, “önce insan”. Bireysel düşüncelerin kabul görmediği bir mekanizma “ne İslami ne de insani”. Karl Marx’ın meşhur “Din halkın afyonudur” sözüne hak veriyorlar. Ancak “afyon” işlevi dinin bir yüzü, diğeri ise vicdan. Onlar vicdan üzerinden yola çıkıyor.