T24 - Terörle mücadelede şehit düşen evlatlarının acısını ilk günkü gibi yaşayan anneler, yarına buruk giriyor.
2 Haziran 1999'da Şırnak'ta operasyonda şehit düşen Hacı Sağlam'ın annesi Elife Armağan, aradan 11 yıl geçmesine rağmen hala acısını içinde yaşıyor. Evinin bir odasını oğluna ayıran ve onun için döşeyen Elife Armağan, her gün oğlunun fotoğrafına bakarak gözyaşı döküyor.
Oğlunun operasyondan bir gün önce kendisini arayarak, helallik istediğini anlatan Armağan, "Daha önce de bir operasyonda yaralanmış, yaklaşık bir ay hastanede kalmış ama ben üzülürüm diye bize söylememişler. İyileştiğinde aramış, iyi olduğunu, bir gün sonra yeniden bir operasyona gideceğini söyleyerek benden 'helallik' istemişti. Telefon parası fazla yazmasın diye çok konuşmamasını söylemiştim. Keşke biraz daha konuşsaydık, bir kez daha sarılabilseydim. Son konuşmamız oldu" dedi.
Terhisine 28 gün kala şehit oldu
O günleri yeniden yaşayan ve gözyaşlarını tutamayan acılı anne Elife Armağan, oğlunun askerliğinin bitmesine 28 gün kala şehit olduğunu belirtti.
Telefon görüşmesinden bir gün sonra gittiği operasyonda şehit olduğu haberini aldıklarını kaydeden Armağan, "Yılanlı Köyü'nde yaşıyorduk, duramadık, oralar dar geldi. Her yerde oğlumun hatıraları vardı. Onu genç yaşta toprağa verdik ve Isparta'ya yerleştik" diye konuştu.
Her yıl Anneler Günü'nü diğer evlatlarıyla birlikte geçirdiğini söyleyen Armağan, oğlu Hacı Sağlam'ı her zaman andığını kaydetti.
Anneler Günü hediyesi olarak şehit olan oğlunu istedi
Anneler Günü'nde kendisine verilecek en güzel hediyenin, evladına bir kez daha sarılabilmek olduğunu ifade eden Armağan, "Bana verilecek en güzel hediye evladıma bir kez daha sarılabilmek. İmkan olsa da onu tekrar koklayıp, öpsem. Keşke yaşasaydı, bugün torunlarımla birlikte yanıbaşımda olurdu. Onu çok özlüyorum" dedi.
"Artık bu kollar koparılmamalı"
Oğlu Veli Dikyar'ı Sarıkamış'ta şehit veren Fadime Dikyar, evlat acısının 17 yıldır katlanarak büyüdüğünü belirtti.
Dikyar, "Her evladın anaların dayanağı olduğunu ve artık bu kolların koparılmaması gerektiğini" söyledi.
"Oğlunu kaybeden ana Anneler Günü'nü kutlayamaz"
Oğlunu genç yaşta ve bir anda kaybettiğini anlatan Dikyar, "Vatani görevi için onu davullar ve zurnalar eşliğinde askere gönderdik ama oradan gelen bir haber hayatımızı değiştirdi. Benim bir kolumu kestiler. Anneler Günü kutlanıyor, ama oğlunu genç yaşta kaybeden hiçbir ana, Anneler Günü'nü kutlayamaz ancak acısını yaşar. İşte biz bunu yaşadık" ifadelerini kullandı.
Hala anaların evlatlarını şehit vermeye devam ettiklerini hatırlatan Dikyar, "Artık bu yaşananlara bir son verilsin. Evlatlarımızı daha fazla kurban etmeyelim" diye konuştu.