16 Şubat 2025 10:01
Güncelleme: 16 Şubat 2025 10:10
ANKA Ekonomi Editörü Zülfikar Doğan, yaptığı haftalık analizinde, "İki hafta önce çıkartılan torba yasada Cumhurbaşkanına bağlı Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK) ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) verilen adeta sınırsız yetkiler hemen her kesimde ciddi rahatsızlık yarattı. Özellikle TMSF’ye verilen şirketlere el koyma, kayyum atama yetkisinin iş dünyasında kaygıları artırdığı yaygın şekilde konuşuluyor. TÜSİAD Başkanı Turhan ve YİK Başkanı Aras’ın TMSF’ye verilen olağanüstü yetkilerin hukuk devleti ile bağdaşmadığını ifade etmesinin gerisinde, bu düzenlemelerden duyulan endişe ve kaygılar yatıyor. TÜSİAD yöneticilerinin ‘sistemin çöktüğünü’ dile getirerek eleştiri dozunu yükseltmesi iktidardan gelebilecek her türlü tepkinin göz alındığını işaret ediyor" dedi.
Doğan'ın haftalık analizinde yaptığı değerlendirmeler şöyle:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminden itibaren TÜSİAD’la yıldızı barışmadı. TÜSİAD’ın ilk kadın başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, sonraki başkanlar Ümit Boyner, Muharrem Yılmaz iktidarın ekonomik kararlarına, çıkartılan çeşitli yasalara eleştirileriyle Erdoğan’ın hedefi oldu. Şimdiki Başkan Orhan Turhan’a da ‘haddini bil’ diyen Erdoğan, TÜSİAD’a ‘kapımızı çalmayın’ demişti.
Büyük sermaye ile ipler tekrar gerildi.
Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) geçen hafta yapılan genel kurulunda Başkan Orhan Turhan ve Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı Ömer Aras’ın konuşmaları, uzun bir aradan sonra iktidar ile büyük sermayeyi tekrar karşı karşıya getirdi. Turhan ve Aras, ekonomik sorunlar, yüksek enflasyon, ekonomik kriz ve öngörülemezliklerin yanı sıra belediye başkanlarına, gazetecilere, muhalif siyasetçilere yönelik soruşturma, gözaltı ve tutuklamaları eleştirdi. Başkan Turhan’ın ‘organize suç örgütü kurmak, şirket kurmaktan daha kolay hale geldi’ sözleri oldukça dikkat çekici. Turhan ve Aras, başta Gezi eylemleri olmak üzere 10-12 yıl geriye dönük açılan davaların, soruşturmaların toplumda endişe yarattığını, adalete ve yargıya güveni sarstığını dile getirince, AKP sözcüsü Ömer Çelik ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan çok sert karşılık geldi. Çelik ve Tunç’un açıklamaları, TÜSİAD’a ithamları, gerilimin tırmanacağını gösteriyor.
İki hafta önce çıkartılan torba yasada, Cumhurbaşkanına bağlı Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK) ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) verilen adeta sınırsız yetkiler hemen her kesimde ciddi rahatsızlık yarattı. Bu sınırsız yetkiler yargı kararı olmaksızın kullanılabilecek. Özellikle TMSF’ye verilen şirketlere el koyma, kayyum atama yetkisinin iş dünyasında kaygıları artırdığı yaygın şekilde konuşuluyor. Getirilen düzenlemelerle TMSF, kara para aklama, terörün finansmanı, terör örgütleriyle iltisak-irtibat ‘iddiası ya da şüphesi’ ile dilediği şirkete, hisselerine, mallarına, banka hesaplarına el koyabilecek. Beş yıl süreyle kayyum tayin edebilecek.
Menajer Ayşe Barım, dizi sektöründe tekelleşme iddiasıyla gözaltına alınmasına karşın, gözaltındayken suçlamanın niteliği ve içeriği değiştirildi. Barım, 12 yıl önceye dönük ‘Gezi eylemlerine katılma, terör bağlantısı, darbe ve hükümeti devirmeye teşebbüs’ suçlamasıyla tutuklandı. Menajerlik şirketinin hesapları bloke edildi. İktidara yakın medya organlarında TÜSİAD üyesi önde gelen bazı iş insanları için de benzer gerekçelerle savcılığın hazırlık soruşturması başlattığı haberleri tedirginliği artırdı. TÜSİAD Başkanı Turhan ve YİK Başkanı Aras’ın TMSF’ye verilen olağanüstü yetkilerin hukuk devleti ile bağdaşmadığını ifade etmesinin gerisinde, bu düzenlemelerden duyulan endişe ve kaygılar yatıyor. İktidar ‘terör, darbe’ vb. iddialarla ve şüphe gerekçesiyle TMSF’ye talimatla dilediği şirkete el koyabilir. Patronunu tutuklayıp, yerine TMSF kayyumu atayabilir. Nitekim TÜSİAD yöneticilerinin ‘sistemin çöktüğünü’ dile getirerek, eleştiri dozunu yükseltmesi, iktidardan gelebilecek her türlü tepkinin göze alındığına işaret ediyor.
Merkez Bankası’nın (MB) 2025 yılı 1. Enflasyon Raporu’nda, yıl sonu enflasyon hedefi 3 puan artırılarak yüzde 21’den yüzde 24’e yükseltildi. Enflasyon beklentisi üst sınırı yüzde 29 oldu. Daha yılın ilk enflasyon raporunda hedefin yukarı yönlü güncellenmesi, ekonomi kulislerinde ‘MB yönetimi kendi kendine itibar suikastı yaptı’ yorumlarını öne çıkarttı. Programın mali politikalar ve yapısal reform ayakları iki yıldan bu yana zaten işlemiyor. Dezenflasyon programı para politikalarıyla ayakta tutuluyor. Bu yüzden de güven sorunu aşılamıyor.
MB, geçen Ağustos’ta açıkladığı 2024 3’üncü Enflasyon Raporunda, 2025 hedefini yüzde 14 açıklamıştı. Kasımdaki 4’üncü Enflasyon Raporunda hedef 7 puan artışla yüzde 21’e yükseltildi. 7 Şubat’ta ise yüzde 24’e çıkarıldı. Altı ayda üç kez değişen 2025 enflasyon hedefi 10 puan yükseldi.
Enflasyon raporu açıklanmadan 15 gün önce 23 Ocak’taki Para Politikası Kurulu’nda (PPK) MB faizi 2,5 puan daha düşürülerek, yüzde 45’e indirildi. PPK açıklamasında ‘dezenflasyon programının başarılı şekilde sürdüğü, enflasyonun daha da gerileyeceği’ vurgulanırken, enflasyon hedefinin yükseltilmesi, MB’nin iki hafta sonrasını bile öngöremediğinin en somut göstergesi.
MB’nin daha yılın ilk enflasyon hedefi yükseltmesi, üçer ay arayla açıklanacak diğer enflasyon raporlarında da hedefin yukarı yönlü değişeceğinin işareti. MB yönetimi bunun farkında ve yıl sonu hedefini 4-5 puan birden yükseltmemek için sınırlı bir artışla yetindi. Aksi durumda yıl sonu hedefinin üst sınırını yüzde 30’un üzerine çekmesi gerekecekti. S&P, IMF, vb. kurumların, JP Morgan, Deutsche Bank gibi küresel finans kuruluşlarının 2025 enflasyon beklentileri yüzde 32-34 arasında. Dolayısıyla MB’nin şimdilik 3 puan artışla yetinmesinin nedeni, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ısrarcı olduğu faiz indirimini sürdürmeye zemin hazırlayabilmek.
MB Başkanı Fatih Karahan ‘enflasyon hedefi yükselirken faiz indirimlerinin sürüp sürmeyeceği’ sorusuna, ‘Oto pilotta değiliz’ dese de 6 Mart’ta yeni faiz indirimi yüksek ihtimal. Enflasyon hedefini yükselten MB’nin aslında dezenflasyonla mücadele için faizi artırması gerek. Ancak bu saatten sonra MB ve ekonomi yönetiminin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a rağmen böyle bir karar alması güç, hatta olanaksız." (ANKA)
Hayatının baharında iki genç, 'Bir Ömrün Sonbaharı'nda |
Günün öne çıkan haberleri...TIKLAYIN - Kulis: Erdoğan sinyali verdi, AKP’de yeni yönetim için isimler konuşuluyor TIKLAYIN - Prof. Dr. Orhan Şen tarih verdi: İstanbul’a 10 cm'ye kadar kar geliyor! TIKLAYIN - Sinan Engin'den derbiyi yönetecek hakemle ilgili sürpriz iddia TIKLAYIN - MHP'li Yıldız'dan CHP'nin aday seçim sürecine "Kibar Feyzo"lu eleştiri! TIKLAYIN - Hasan Cemal | Büyük yalanlarla sinsi sinsi ilerleyen faşizm! |
© Tüm hakları saklıdır.