Yaşam

'Sorunumuz sistemle, Sünnilerle değil, devlet cemevini ibadethane kabul etmiyor'

Cami-cemevi kompleksinin Alevilere yönelik asimilasyon politikasının bir parçası olduğunu söyleyen Tuzluçayırlılar, protesto gösterisi yapmak isteyince polisin müdahalesiyle karşılaştı

09 Eylül 2013 10:17

Cami-Cemevi ve Kültür Merkezi’nin temeli dün Ankara’nın Mamak İlçesi’nde törenle atıldı. Kompleksin, Alevilere yönelik asimilasyon politikasının bir parçası olduğunu söyleyen Tuzluçayırlılar, protesto gösterisi yapmak isteyince polisin müdahalesiyle karşılaştı. TOMA’lardan sıkılan tazyikli su ve biber gazıyla dağıtılmak istenen grup, polislere uzun süre direnirken ortalık savaş alanına döndü. Takviye ekiplerin de gelmesiyle polisin dağıttığı grup sokak aralarına dağıldı. Polislerle göstericiler arasındaki çatışmalar bu kez sokaklarda devam etti. Olaylar sonunda en az 15 kişi gözaltına alındı.

Kompleksinin temeli, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Cem Vakfı Genel Başkanı ve Prof. Dr. İzzettin Doğan’ın da katıldığı törenle atıldı. 3 bin 264 metrekare alan üzerine inşa edilecek cami-cemevi kompleksinin içinde, cami ve cemevi yan yana olacak. Proje, Hacı Bektaş Veli Kültür Eğitim Sağlık ve Araştırma Vakfı ile Cem Vakfı tarafından yürütülecek. Gülen Cemaati lideri Fethullah Gülen ile Cem Vakfı Onursal Başkanı İzzettin Doğan’ın ortak projesi olan cami-cemevi, tartışılmaya devam ediyor.

Ayrıca Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Alevi dernekleri tarafından 'Yeni Anayasa Beklerken Alevilerin Sorunları ve Talepleri' konulu panel düzenlendi. Antalya Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen panele, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir ve Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri eski Genel Başkanı Kazım Genç konuşmacı olarak katıldı.

Semah gösterileriyle başlayan panelde ilk konuşmayı Doğan Demir yaptı. Türkiye 'de ne kadar yeni anayasa yapılırsa yapılsın uygulayıcıların bakış açısı nedeniyle sonuç almanın imkansız olduğunu söyleyen Doğan Demir, Alevilerin inanç özgürlüklerinin olmadığı bir ülkede eşit yurttaşlıktan, dinden, dilden ve ırktan söz etmenin mümkün olmadığını öne sürdü.

 

'Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz'

 

Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri eski Genel Başkanı Kazım Genç ise Akp'nin ağırlıklı olduğu bir Meclis'te yapılacak yeni anayasanın Alevilerin beklentilerini karşılamayacağı görüşünü savundu.

Kazım Genç, “Çünkü eğri cetvelden doğru çizgi olmaz. AKP'nin yapacağı hiçbir şeyden Aleviler hiçbir şey beklemesin. Eğer bekliyorsanız kendinizi kandırıyorsunuz. Aleviler, tüm kurum ve kurallarıyla işleyen, herkese eşit davranılan bir demokrasi istiyor. Bu ülkede siz kanunda yazsanız da yazmasanız da bizim inancımız Alevilik, ibadet yerimiz de cem evidir. Siz ister yazın ister yazmayın" dedi.

Yeni bir anayasa için toplumsal bir konsensüs sağlanması gerektiğini vurgulayan Kazım Genç, “Bu parlamentoya bırakırsak, oradan çıkacak anayasanın 12 Eylül anayasasından daha kötü olacağını düşünüyorum. Sivil toplumun, demokratik toplumun ağırlıkta olacağı, Alevi örgütlerinin ağırlıkta olacağı, parlamentodan temsilcilerin de yer aldığı bir kurucu meclis oluşturulmalı. Her kesimin temsil edildiği ve kendini ifade ettiği bir ortam oluşturulması lazım" diye konuştu.

 

'Bu anayasa bu parlamentodan çıkmaz'

 

Alevilerin yeni anayasada 72 milletin var olmasını beklediğini dile getiren Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ise “Bir etnik temele, bir dinsel temele dayanmadan, insan haklarını temel alan bir anayasa Türkiye'nin çözümü olacaktır" dedi.

Yeni anayasaya gitmeden önce Türkiye'nin kendi içinde yüzleşmesi gereken konular olduğundan bahseden Ercan Geçmez, “O Meclis'ten anayasa bekliyorsanız, o anayasa, üniformasını çıkarmış generallerin anayasası olacaktır. Türkiye'nin Alevilere ihtiyacı vardır. Türkiye'nin gerçekten kardeşlikten bahsediyorlarsa birbirlerini olduğu gibi kabul eden insanlara ihtiyaçları vardır. Yeni bir Türkiye yeni bir anayasa ile olur" diye konuştu.

 

'Zarar bile görebiliriz'

 

Taraf gazetesine değerlendirmelerde bulunan Alevi kurum yetkilileri farklı değerlendirmelerde bulundu. Dünya Ehlibeyt Vakfı Başkanı Fermani Altun "Bir iyi niyet göstergesi ama sorunun çözümüyle alakası yok. Bu girişim çok büyük bir sorunu çözecekmiş gibi bir sansasyon yaratılıyor. Ama bence şovdan başka bir şey değil. Benim için hiçbir önemi yok ve belki zararını bile görebiliriz. Alevilerin sorunu ne Sünni kardeşlerimizden ne de camiden kaynaklanıyor. Sorun sistem. Sistem Alevileri yok saymış, ibadethanesini kapatmış." diye konuştu.


'Caminin korunması'

 

AKP eski Milletvekili Reha Çamuroğlu "İyi niyetli bir fikir olarak görüyorum, fakat Alevileri ve Sünnileri birbirine yakınlaştırmaktan çok Aleviliğin Sünniliğe; Sünniliğin de Aleviliğe benzetilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Cemevi, caminin koruması altında görülmemeli. Asimilasyon kelimesini çok fazla kullanmak istemiyorum. Çünkü İslam dininde zımmi anlayışı vardır" dedi.


'Sakıncası yoktur'

 

Alevi Vakıfları Federasyonu Genel Başkanı Doğan Bermek "Cami ile cemevinin yan yana olmasının ne türlü bir sakıncası var hiç bilmiyorum. Projenin doğru olacağını düşünüyorum. Bence toplumlar birbirini tanımalı. Bu olayda toplumun sandığımızdan daha fazla kutuplaşmış olduğunu gördük. “Projeyi devlet yapıyor, Alevileri asimile etmeye çalışıyorlar” eleştirilerine katılmıyorum. Alevilerin asimile edilmesi kolay değil. Devlet Alevileri öldürmüş, kesmiş asimile edememiş. Şehirlerden kovmuş asimile edememiş, böyle mi asimile edecek. Bu kadar kolay asimile olunsaydı daha önceden de asimile edilmiş olurduk" açıklamalarında bulundu.


'Önyargılar giderilebilir'

 

Yüzleşme Derneği Başkanı Gazeteci Yazar Cafer Solgun Alevi meselesinin çözülmesi Türkiye’nin en önemli normalleşme aşamalarından biridir. Cemevi, caminin alternatifi olan bir ibadethane mekânı değildir. Bazı çevrelerin ısrarla yaratmak istedikleri bu algı gerçeği yansıtmamaktadır. Bunları birbirinin karşısına koymak kadar büyük bir yanlış olamaz. Bu projeyi önyargıların giderilmesi adına olumlu iyi niyet adımı olarak görüyorum.

Cemal Uşşak ise Cami-cemevi projesinde Sünnilerin ve Alevilerin yan yana ibadet edip etmeyeceklerini önceden tespit etmek imkansız. Fakat bugün, Batı Trakya’da Cami-Cemevi’nin 700 yıldır yan yana olduğu ortaya çıktı. Bu yapılar içinde Alevi dergâhı da camide bulunabiliyor. Sünniler ibadethane olarak camiyi görür. Fakat bana göre ibadet sadece beş vakit namaz değildir. Mevlevilik de ibadettir. Alevilerin cemevinde yaptığı şey de ibadettir.