İşkenceden mahkûm edilen polis şefinin terfi ettirilmesine AKP’li vekillerden de tepki geldi. AKP'li İdris Bal "Yanlış yapan ayıklanmalı" derken, AKP'li Haluk Özdalga da "Bu vicdanen kabul edilemez" diye konuştu.
İşkenceden mahkemede ceza alan polis şefi Sedat Selim Ay, yaklaşık 10 gündür terfi ettirildiği Terörle Mücedeleden Sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcılığı koltuğunda. Hükümet kanadının sessizliğini koruduğu terfiye yönelik tepkiler artarak sürüyor.
Konuyla ilgili Taraf gazetesinden Hüseyin Özdalga'nın sorularını yanıtlayan eski Polis Akademisi Öğretim Görevlisi AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal, olayın aslını bilmediğini ancak genel olarak konuşabileceğini belirterek, şunları söyledi:
“Yanlış yapan, insan haklarına aykırı davranan herkes, hangi kurumda olursa olsun, hesap vermelidir, ayıklanmalıdır. Ayıklamadan ne doğru dürüst demokrasiyi kurabiliriz, ne de terörle mücadele edebiliriz.”
Hem siyaseten hem vicdanen...
AKP Ankara Milletvekili Haluk Özdalga da şu ifadeleri kullandı:
“Konuyu çok ayrıntılı olarak bilmiyorum. Ama işkenceden mahkûm olmuş bir kişinin bu mahkûmiyeti zamanaşımına uğramış ya da başka nedenlerle ortadan kalkmış olsa bile, bu pozisyona atanması hem siyaseten yanlıştır, hem de bu vicdanen kabul edilebilecek bir durum değildir.”
AKP’li eski milletvekillerinden eski TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Zafer Üskül ise, “İşkence suçlamaları üzerine genellikle, Emniyet Teşkilatı’ndan müfettişler görevlendiriliyor, onlar da sorunu örtbas etme çabası içinde bulunuyorlar. Bu nedenle de, AİHM, Türkiye’yi sıkça ‘etkin soruşturma yapılmaması’ nedeniyle mahkûm ediyor” dedi.
'Tim şefi sorumludur'
Üskül, şöyle konuştu:
“Bir yandan ‘işkenceye sıfır tolerans’ denilecek, bir yandan da gerektiği gibi sorgulanmayacak, olayların üzeri örtbas edilmeye uğraşılacak, kâğıt üzerinde temiz olacak, terfi de edebilecek! Bu büyük bir çelişki. Etkin ve güvenilir soruşturma yapılmadığı sürece, bunu yapmayanlar da sorumludur. Bu sorumluluk, kademe kademe yukarılara gider, tim şefini aşan bir boyut kazanır. Kaldı ki, tim şefi zaten bu işin sorumlusudur. Kendi yönetimi altındaki kişilerin, yasaya uygun davranmamasını engelleyemeyen bir şef, tabii ki sorumludur.”
Zafer Üskül, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün konuyla ilgili açıklaması için de şunları söyledi:
“AİHM, kişisel olarak A’yı, B’yi mahkûm etmez, devleti mahkûm eder. Dolayısıyla hem eksik soruşturma yap, olayın üzerini örtbas etmeye çalış, sonra da ‘Yargıtay kararı yoktur’ de! Tabii ki yoktur Yargıtay kararı. Kâğıt üzerinde baktığınız zaman bu kişinin terfi etmesini engelleyen bir şeye rastlamıyor olabilirsiniz ama bu, işin özünü değiştirmez. Bunlara dayanarak, kâğıt üzerinde ‘herhangi bir engel yoktur, terfi eder’ demek, bir anlamda yapılmış olan olumsuz davranışları onaylamak anlamına gelir.”
