Politika

AKP'li Metiner'den 17 Aralık savcısına: O savcının defterini dürmezsek bize de namert desinler

AKP'li Mehmet Metiner, 17 Aralık savcısı Celal Kara'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında küstahça konuşma cesareti gösterdiğini söyledi

27 Ocak 2015 21:27

Yüce Divan oylamasında kabul oyu kullanan AKP’lileri 'ihanet'le suçlayan AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması savcısı Celal Kara için "Savcının defterini dürmezsek bize de namert desinler" ifadelerini kullandı.

Mehmet Metiner; Celal Kara'nın, Cumhuriyet gazetesinden Can Dündar'la yaptığı söyleşide, “1 numara kim olabilir? Başbakandır” sözlerine ilişkin olarak “Savcının defterini dürmezsek bize de namert desinler” diye konuştu. HSYK ve bağımsız yargının hesap sorması gerektiğini ifade etti.

 

“CUMHURBAŞKANI HAKKINDA KÜSTAHÇA KONUŞUYOR”

 

Zete.com'dan Hülya Karabağlı'nın haberine göre, Mehmet Metiner, yaptığı değerlendirmede, açığa alınmasının ardından medyaya konuşan 17 Aralık savcısı Celal Kara’ya yüklendi.

Metiner şöyle konuştu: 
“Hâlâ Cumhurbaşkanı hakkında küstahça konuşmaya cesaret edebiliyor. HSYK ve bağımsız yargının hesap sorması gerekir. Açıklamaları darbe teşebbüsünün itirafı niteliğindedir. Yargı, o savcı için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmalıdır.”

 

Celal Kara röportajda ne söyledi?

 

Cumhuriyet’ten Can Dündar’a konuşan Celal Kara bu işin bitmediğini ve eninde sonunda bu yargılamanın olacağını söylemişti.

Kara’nın verdiği söyleşinin bir bölümü şöyle:


Sizin soruşturmanız sonucu dava açılsa, haklarında ne ceza isteyecektiniz?

Kişiye göre değişecekti. Çok sayıda rüşvet, resmi evrakta sahtecilik suçlaması vardı. Bir hesaplama yapmadım. Bazılarını azamiden hesaplarsanız belki 500 yıl, asgariden hesaplarsanız 50 yıl çıkar. Ama zaten infazın azami süresi var. Ağırlaştırılmış müebbet değil bunun cezası… Azami yatacağı süre 36 yılı geçemez. Herhalde orada en ağır cezayı Rıza Sarraf alacaktı. Çünkü lider sıfatıyla o örgütün faaliyetleri kapsamındaki tüm suçlardan sorumlu. Tamamından.

Başbakan, “Asıl hedef bendim. Oğlum üzerinden bana ulaşacaklardı” diyor. Bu iş sonunda Bilal üzerinden Erdoğan’a uzanacak mıydı gerçekten?

Burada kimse hedef değildi. Hukuki olarak ne gerekiyorsa, o yapıldı. Dinlemelerde Sarraf’la bakanların ve çocuklarının ilişkisi çıkmasa, biz zorla mı bulaştıracaktık? Yani sen suç teşkil eden işlere girmedin de, biz mi bulaştırdık?

Bizim dosyamızda Bilal Erdoğan’la ilgili bariz bir şey yoktu. Ama Başbakan’la ilgili bir şeyler çıkardı. Zaten vardı tapelerde… Var yani, bunu inkâr mı edeyim? Var. Biz polis fezlekelerine de yazmamıştık, Meclis’e gönderdiğimiz bilgi notuna da eklemedik, ama bence işin içindeydi Erdoğan…"

 

İlgili Haberler