TBMM Genel Kurulu’nda dün başlayan 2016 yılı Merkezi Yönetim Geçici Bütçe görüşmelerinin geç saatlerdeki oturumunda AKP Malatya Milletvekili Nurettin Yaşar, HDP Grubu adına kürsüde bölgeyi anlatan Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan’a, “Ölümleri niye bu kadar seviyorsunuz, ölümleri? Ölü seviciler!” dedi.
AKP ile HDP arasında başlayan ‘ölü sevici’ tartışması Meclis Başkanvekili CHP’li Akif Hamzaçebi’nin müdahalesiyle sonlandırıldı. Ancak, Aydoğan’ın “Bakın bu katliamlar devam ederse, uyarıyoruz sizi Türkiye'nin her tarafına eylemler yayılacak“ sözleri AKP’lileri ayağa kaldırdı, “Başkan, tehdit ediyor" diye tepki gösteren AKP’liler, Aydoğan’ın “Kaos olacak bu ülkede. ‘Kaos olmayacak’ diye oy istediniz” sözleri üzerine sıra kapaklarına vurdu.
Nursel Aydoğan, AKP’li milletvekillerine hitaben “8 Şubatlarda Ankara'da Mamak'ta tanklar gezerken hepiniz askeriyeye lanet okuyordunuz, küfür atıyordunuz, tanklar gezerken. Şimdi, aynı tankları siz gezdiriyorsunuz. Anlaşılıyor ki siz tankların gezmesine karşı değilmişsiniz, siz "Bu tankları biz niye gezdirmiyoruz?" diye üzülüyormuşsunuz” dedi.
“Şu an 500 bin insan devlete aidiyetini sorguluyor”
Geçici bütçe görüşmesinin ilk gününde HDP ile AKP arasında ‘ölü sevici’ tartışması tutanaklara şöyle yansıdı:
NURSEL AYDOĞAN: Şu anda bu ülkede tam 500 bin insan, ilan edilen sokağa çıkma yasakları nedeniyle evlerine hapsolmuş bir durumda, biz burada bütçeyi konuşuyoruz. Bu bütçede en az evlerine hapsedilen o 500 bin insanın içerisinde emekli maaşı alan binlerce insan var. Bu bütçede emekli maaşlarına yüzde 6 zam öngörüldü, seyyanen 100 lira zam öngörüldü ama ne yazık ki kendilerine verilen bu emekli maaşını evlerinden çıkıp çekebilecek, bu maaşı harcayabilecek durumda değiller. Şimdi, biz burada neyi tartışıyoruz? Bu ülkede binlerce insan yılların emeği olan bir emekli maaşını bile sokağa çıkıp çekemiyorsa, bir bakkala, bir manava gidip alışveriş bile yapamıyorsa yüzde 6 zam yapsan ne olur, zam yapmasan ne olur? Hani size göre ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’dı, nasıl yaşatıyorsunuz insanları? Bir emekli maaşını bile çekemeyen bir insan bu devlete aidiyetini sorgulamaz mı sizce? Şu anda 500 bin insan, sokağa çıkamayan 500 bin insan bu devlete aidiyetini sorguluyor. (AKP sıralarından gürültüler)
MUSTAFA YEL: Onu hendekçilere sor, hendekçilere!
NURSEL AYDOĞAN: Öyle değil, size soruyoruz biz. Hükûmet olan sizsiniz.
MUSTAFA YEL: Bize sorma onu, hendekçilere sor!
NURSEL AYDOĞAN: Türkiye, demokratik bir hukuk devletidir. Siz demokratik bir hukuk devletinde 500 bin insanı evine hapsedemezsiniz, özgürlüğünü kısıtlayamazsınız. (AKP sıralarında gürültüler)
MUSTAFA YEL: Bize söyleme onu, hendekçilere söyle!
SABAHATTİN KARAKELLE: Bunu siz yaptınız, hendekleri siz kazdınız!
NURSEL AYDOĞAN: Bugün Sur'da tam on beş gündür insanlar evlerine hapsedilmiş bir durumda, sokağa çıkamıyorlar. (AKP sıralarından "Neden çıkamıyorlar?" sesleri) Yaşam hakları ellerinden alınmış.
BAŞKAN: Sayın milletvekilleri, sayın hatibi dinleyelim efendim.
NURSEL AYDOĞAN: Gittin mi Cizre'ye hiç, gördün mü? (AKP sıralarından gürültüler) Hastanelerde izinler kaldırılmış. Bir SES üyesinden bana mesaj geldi. Türkiye'nin batısından, SES üyesi olmayan hekimlerden Cizre'ye bir aylık geçici görev için tayinler yapılmaya çalışılıyor. Tabii, ölüme gitmek kolay değil, ancak görüşülerek tayinler yapılmaya çalışılıyor.
“Ölümleri niye bu kadar seviyorsunuz”
NURETTİN YAŞAR: Ölümden bahsetmeyi niye bu kadar seviyorsunuz? Ölüm biterse ne konuşacaksınız?
NURSEL AYDOĞAN: "Öğretmenlerin semineri var" uydurmasıyla özellikle batıdan gelip orada görev yapan öğretmenler şehir dışına çıkartılıyor. Çıkartılıyor ki olası katliamda öğretmenler ölürse bu ülkenin doğusunda ne olduğu anlaşılmasın diye.
NURETTİN YAŞAR: Ölümleri niye bu kadar seviyorsunuz?
NURSEL AYDOĞAN: Öğretmenleri çıkartıyorsunuz, öğretmenlerin okuttuğu öğrenciler ne olacak, onların canı çok mu kıymetsiz, çok mu değersiz o çocukların canı? Siz nasıl bir öğretmene o şekilde mesaj çekebilirsiniz?
NURETTİN YAŞAR: Ölümleri niye bu kadar seviyorsunuz, ölümleri? Ölü seviciler!
NURSEL AYDOĞAN: Bir öğretmen nasıl o kadar öğrencisini ölümle karşı karşıya bırakır da o şehri terk edebilir? Korkuyla şantajla öğretmenleri şehir dışına çıkarttınız.
NURETTİN YAŞAR: Ölü seviciler!
NURSEL AYDOĞAN: Nasıl?
NURETTİN YAŞAR: Ölü seviciler, ölü seviciler!
NURSEL AYDOĞAN: Ölü seviciler değil!
NURETTİN YAŞAR: Ölü seviciler!
NURSEL AYDOĞAN: Ölü seviciler değil! Sizsiniz ölü sevici! Öyle olmasa öğretmenleri ayırt edip…
İDRİS BALUKEN: Sayın Başkan, şunları bir susturun.
BAŞKAN: Sayın milletvekilleri, lütfen…
NURSEL AYDOĞAN: Öyle değil!
BAŞKAN: Sükunete davet ediyorum. Sayın Aydoğan, siz de Genel Kurula hitap edin efendim.
İDRİS BALUKEN: Daha bir kere Meclis kürsüsüne çıkmamışlar, sürekli oradan sataşıyorlar!
NURETTİN YAŞAR: Ölü seviciler!
BAŞKAN: Sayın milletvekilleri, lütfen Sayın Aydoğan'ı dinleyelim.
NURSEL AYDOĞAN: Cizre'ye de paletli tanklar girmiş. 28 Şubat’larda Ankara'da Mamak'ta tanklar gezerken hepiniz askeriyeye lanet okuyordunuz, küfür atıyordunuz, tanklar gezerken. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Şimdi, aynı tankları siz gezdiriyorsunuz. Anlaşılıyor ki siz tankların gezmesine karşı değilmişsiniz, siz "Bu tankları biz niye gezdirmiyoruz?" diye üzülüyormuşsunuz. Öyle olmasa şimdi o tanklar sivil insanların yaşadığı o şehir merkezlerinde dolaşmazdı. Sorgulayın biraz kendinizi. Biz 28 Şubatta da o şehirlerde o tankların gezmesine karşı çıkıyorduk, bugün de karşı çıkıyoruz (HDP sıralarından alkışlar) ama siz ne yaptınız? (AKP sıralarından gürültüler) Sayın Bakan, Sayın Maliye Bakanı bütçenin rakamlardan ibaret bir belge olmadığını söyledi. "Arkasında siyasi bir program vardır" dedi. Doğrudur, doğru bir tespit. Arkasında siyasal bir program var tabii ki. Nedir o siyasal program? Savaş programı.
HARUN KARACA: PKK'lılar.
NURSEL AYDOĞAN: Bakın bu katliamlar devam ederse, uyarıyoruz sizi (AKP sıralarından gürültüler) Türkiye'nin her tarafına eylemler yayılacak (AKP sıralarından "Başkan, tehdit ediyor" sesleri) kaos olacak bu ülkede. ‘Kaos olmayacak’ diye oy istediniz. Evet, "Kaos olmayacak" diye oy istediniz, "İç çatışma olmayacak" diye oy istediniz. (AKP sıralarından gürültüler) Şimdi, bu ülkeyi adım adım çatışmaya sürüklüyorsunuz.
HALİS DALKILIÇ: Bu nasıl bir üslup? Tehdit ediyor, tehdit.
NURSEL AYDOĞAN: Ama dün CHP gençliğinin, Kadıköy CHP gençliğinin güzel bir pankartı vardı. Evet, sokağa çıkma yasaklarıyla ilgili bir eylem yapmışlardı, kutluyorum onları. Ne diyorlardı eylemlerinde: "Doğuda güneş doğmadan, batıda sabah olmaz." Bunu aklınıza kazıyın, kazıyın! (AKP sıralarından gürültüler)
MUSTAFA YEL: Çok korktuk!
NURSEL AYDOĞAN: Doğuda güneş doğmadan, bu batıda sabah olmaz, olacaksa birlik ve kardeşlik olacak, olmayacaksa da siz bilirsiniz! (HDP sıralarından alkışlar)
HALİS DALKILIÇ: Bu üslupla mı kardeşlik olacak?