MHP lideri Devlet Bahçeli’nin milletvekili transferlerini önleyecek değişiklik çağrısına AKP'nin olumlu yanıt vermesinin ardından ortak çalışma için düğmeye basıldı. Seçime belli bir süre kala milletvekili transferinin tamamen yasaklanması ya da istifa eden milletvekilinin başka bir partiye geçişi için en az 6 ay gibi belirli bir süre konulması gibi iki formül üzerinde duruluyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, milletvekili transferlerini önlemek için yasal düzenleme yapılması çağrısına AKP’den olumlu yanıt geldi. Dünya parlamentolarından örneklerin incelenip Türkiye’deki siyasi deneyimlerin ele alınıp değerlendirileceği çalışma kapsamında iki formül öne çıktı. Birincisi seçime belli bir süre kala milletvekili transferi yasaklanabilir. İkincisi istifa eden milletvekilinin bir başka partiye geçişi için en az 6 ay gibi belirli bir süre konulabilir.
AKP'den 1 hafta sonra yanıt
Gazete Duvar'dan Nergis Demirkaya'nın haberine göre MHP Genel Başkanı Bahçeli 15 Mayıs’ta yaptığı açıklamada yeni kurulan partileri “FETÖ organizasyonu” olarak nitelendirmiş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu partilere baskın seçim durumunda grup kurabilmeleri için milletvekili verilebileceği açıklamasını “demokrasi ve millet iradesine suikast”, “siyasetin saygınlığı, Meclisin güvenirliğine saldırı” olarak değerlendirmişti. Bahçeli başta Siyasi Partiler, Seçim Kanunu ve TBMM İç Tüzüğünün değiştirilmesini, Siyasi Etik Kanunu çıkarılmasını isterken ayrıca Milletvekili Dokunulmazlığıyla ilgili beklentilerin karşılanmasını ve meslek örgütleriyle ilgili düzenlemenin süratle yapılmasını içeren 6 maddeden oluşan bir çağrı yaptı. İlk başta sessizlikle karşılanan bu çağrıya bir hafta sonra yanıt geldi. AKP Grup Başkanı Naci Bostancı, milletvekili transferini önleyecek düzenleme için MHP ile hukuki bir çalışma başlattıklarını, haziran ayında TBMM gündemine getirebileceklerini açıkladı.
TIKLAYIN - AKP, MHP lideri Bahçeli'nin "Vekil transferi yasaklansın" çağrısına kapıları kapadı: Bu konularda bir hazırlığımız yok
Edinilen bilgiye göre AK Parti ile MHP arasında milletvekili transferini önleyecek düzenleme yapılması noktasında “birlikte çalışma iradesi” oluştu. İlk etapta partiler kendi çalışmalarını yapacak. Hem dünya parlamentolarındaki örnekler ele alınacak hem de geçmişte Türkiye’deki uygulamalar ve siyasi tecrübeler değerlendirilecek. Daha sonra iki partinin oluşturacağı heyetler önerileri müzakere ederek bir teklife dönüştürecek. İki partinin çalışmasının ardından teklif diğer partilere de götürülecek.
TIKLAYIN - Kılıçdaroğlu: Baskın seçimde Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’ne grup kurması için destek verebiliriz
Transferi önleyecek iki formül
Haziran ayı içinde Meclis Başkanlığına sunulması hedeflenen teklifte milletvekili transferini önlemek için şimdilik iki formül konuşuluyor. Bunlardan biri milletvekilinin partisinden istifa ettikten sonra 6 ay gibi sınırlı bir süre başka bir partiye geçişi mümkün olmayacak. Bu süreçte milletvekili Meclis çalışmalarına bağımsız üye olarak katılacak. İkinci formüle göre ise seçimlere belli bir süre kala, örneğin 1 yıl, milletvekilinin istifa edip başka bir partiye geçişine izin verilmeyecek. Her iki formülün de hem istifa eden milletvekiline dair gündeme getirilen kimi spekülasyonları engelleyebileceği hem de milletvekilinin geçiş yapacağı partiye sağlayacağı menfaatin ortadan kaldırılabileceği ifade ediliyor.
Siyasi parti grubu oluşturma sayısı değişecek mi?
Meclis’te 450 milletvekili varken siyasi parti grubu oluşturmak için gerekli olan 20 milletvekili sayısı, anayasa değişikliğinin ardından 600 milletvekili için de değişmedi. MHP lideri Bahçeli’nin çağrısının ardından bu sayının da artırılabileceği gündeme geldi. Ancak AK Parti ve MHP kaynaklarından edinilen bilgiye göre bu konuda bir düzenleme yapılması düşünülmüyor. Bir parti yetkilisi Meclis’te siyasi parti grubunun etki ve önemine dikkat çekerek, “Grup kurmayı zorlaştırmak demokrasiyi güçlendirecek bir adım olarak değerlendirilmez. Bunu sayıyı yükseltmek sıkıntı olur. Aslında milletvekili sayısındaki artışa oransal açıdan bakıldığında da 20 olan grup kurma sayısı ancak 26 olur” dedi.
TIKLAYIN - Bahçeli: Milletvekili transfer borsasıyla korsan siyaset ticaretine bel bağlayanlar Türkiye'nin ayak bağıdır
Ancak yapılan ön çalışmalara göre bazı ülkelerin parlamentolarında siyasi parti gruplarının seçim sonuçlarına göre oluşması ve sonrasında milletvekili istifaları, farklı partilere katılımlar olsa da bu mevcut grup sayılarında bir değişim olmaması gibi örnekler var. Çalışma kapsamında bu tür farklı uygulamaların da detaylı olarak incelenmesi planlanıyor.
MHP: 6 maddeye bütün olarak bakılmalı
AK Parti, milletvekili transferini önleyecek bir düzenleme için çalışma başlatıldığını açıkladı, ancak MHP yöneticileri Bahçeli’nin açıklamasındaki 6 maddelik çağrıya bir bütün olarak bakılması, bunların birbirinden ayrılmaması görüşünde. Bir parti yöneticisi, “Farklı emeller doğrultusunda siyasete yön vermek isteyenlerin olduğu bir ortamda milli iradenin korunması için devletin, Türkiye’nin ev ödevi hükmünde yapması gerekenler var. Yeni sistem doğrultusunda Yasama sürecinde yarım kalan işlerin tamamlanması gerek” dedi. Bu çalışmaya Yasama organının güçlendirilmesi olarak bakan MHP, Yürütme’nin de milletvekillerinin sunduğu kanun teklifleri ile ilgili fikirlerini, etki analizlerini sunacağı bir mekanizmanın oluşturulması, kesin hesap komisyonu ve kalıcı bir denetim komisyonu kurulması gibi önerilerin de ele alınması gerektiğini düşünüyor.
DEVA Partili Yeneroğlu: Kendi milletvekillerine güvenemez hale geldiler
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Cumhur ittifakı ortaklarının, toplumun ağırlaşan sorunlarını konuşturmamak için, 'transfer tartışması' başlattığı görüşünde:
"DEVA Partisi'nin zaten ne bir transfer gündemi var ne de seçim endişesi var. Kendileri çalıp kendileri oynuyor. Ama Türkiye'de, onlardan önce sonları görünen iktidarlar hep seçim yasaları ile oynamaya başladı, bunu biliyoruz.
"Dolayısıyla kendi sonlarını görüyorlarsa, seçim yasalarıyla oynasınlar, oyun kurallarını değiştirsinler. Yine de toplumun geleceğe ümit yerine korkuyla baktığı gerçeğini kapatamazlar.
"Eğer insanları partilerinde hür iradeleriyle tutmaktan da aciz duruma gelmişlerse yeni partilere değil, kendilerine bakmaları gerekir. Artık iktidarlar kendi milletvekillerine bile güvenemeyecek noktaya geldiler.
"Bundan daha aciz bir durum olamaz. DEVA Partisi'nin eğer bir transfer gündemi olsaydı, kuruluş aşamasında bunu gerçekleştirirdi. Genel Başkanımız da defaatle açıklama yaptı, Deva Partisi'nin böyle bir gündemi yoktur, seçim endişesi de yoktur."
Seçim Yasası'nda şimdi yapılacak değişikliğin en az 1 yıl içinde yapılabilecek seçimde zaten uygulanamayacağını, partisinin ise seçime girmek için gerekli olan teşkilatlanmayı da bir kaç ay içinde sağlayacağını kaydeden Yeneroğlu, partisinin zaten kongrelerini yapıp, seçime girme yeterliliğini bu şekilde sağlamış olacağına dikkat çekti.
Bahçeli'nin partisiyle ilgili 'FETÖ projesi' sözlerine de tepki gösteren Yeneroğlu, "Türkiye'de meşru siyasi aktörleri, terör örgütleri ile ilişkilendirerek, sadece terör örgütlerini güçlendiriyorlar ve Türkiye'nin hukuk devleti olmadığını bu sözleriyle ortaya koyuyorlar. Eğer terör örgütleri ile ilişkili birileri varsa, bununla ilgili her türlü imkan ellerinde, suç duyurusunda bulunsunlar yargı mekanizmasını çalıştılar. Dolayısıyla yaptıkları çok yakışıksız, siyasi ahlaktan çok uzak" ifadelerini kullandı.
Gelecek Partisi Sözcüsü Temurci: Kendi amblemimizle milletin önüne çıkacağız
Gelecek Partisi Sözcüsü Selim Temurci de partisinin şu ana kadar 53 il başkanını belirlediklerini, 200'e yakın ilçede de örgütlendiklerini belirterek, Koronavirüs salgını nedeniyle olağanüstü bir gelişme olmaması halinde ağustos ayı sonunda ilk olağan büyük kongrelerini yapmayı planladıklarını ve seçime girme yeterliliğini de bu şekilde sağlayacaklarını söyledi. Temurci, "Dolayısıyla bizim gündemimizde herhangi bir yapıya eklemlenerek seçime girme gibi bir şey yok. Bizim ilk hedefimiz kendi amblemimizle, kendi politikalarımızla milletin önüne çıkıp, rakiplerimizle demokrasi ve hukuk içerisinde yarışmak" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Türkiye'yi yönetenlerin artık demokrasiyi sorgulanacak hale getirdiğini gördüğü için tartışılan açıklamaları yaptığı tahmini dile getiren Temurci, "Tabii demokratik bir tavırdır bu. Ama bizim böyle bir planımız böyle bir düşüncemiz yok" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, partisini 'proje partisi' diye nitelendirmesine tepki gösteren Temurci, "Ülkede yasal olarak kurulmuş siyasi partilere bugün proje partisi diyen bir cumhurbaşkanı varsa, diğer yandan PKK ile FETÖ ile ilintili anlamına gelecek cümleler kuruluyorsa, Cumhur ittifakı denilen yapı, kendisine oy vermeyen, destek vermeyen herkesi terörist, çete virüs olarak yaftalıyor" dedi.
'Koltuğunu kaybetme korkusu yaşayan iktidarların, ya toplumu korkutup kamplaştırdığını ya da seçime giderken oyunun kurallarını değiştirdiğini' kaydeden Temurci, şimdiye kadar bunun kazananının olmadığını vurguladı.
Seçim Yasası, Siyasi Partiler Yasası'nın daha demokratik hale getirilmesine kendilerinin de destek vereceğini ifade eden Temurci, "Ama biliyoruz ki bırakın demokratikleşmeyi, otoriterizmin taşlarını döşeyecek bir akılla hareket ediyorlar. Siyasi etikten bahseden sayın Bahçeli, Ramazan ayında ülkede böyle bir tartışma açabiliyor" diye konuştu.