Politika

AKP Sözcüsü Çelik'ten Yunanistan’ın S-300’leri aktif ettiği iddiasına ilişkin açıklama

02 Aralık 2019 17:56

AKP MYK Toplantısının ardından AKP Sözcüsü Ömer Çelik gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın termik santrallerine filtre takılmasını erteleyen düzenlemeyi veto ettiğini açıklayan Çelik, Fransa Başkanı Emmanuel Macron'un "NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti" sözünü "zaaf" olarak değerlendirdi.

Yeni yılda Rusya ile Türk Akım Doğalgaz'ın açılışının yapılacağını açıklayan Çelik, Şehir Üniversitesi tartışması üzerine de konuştu. Çelik, üniversite arazisinin Erdoğan başbakanken üniversiteye tahsis edildiğini, cumhurbaşkanı olmasından sonra Başbakanlık tarafından bu arazinin hibe edildiğini belirterek "Bu hiçbir kanunda yoktur" dedi.

Çelik'in öne çıkan açıklamaları şöyle:

NATO zirvesi

"Yarın önemli bir zirve için sayın Cumhurbaşkanımız Londra'ya gidecekler. Çeşitli görüşmeleri olacak sayın Cumhurbaşkanımızın. ABD Başkanı Trump, Macron, Merkel, Johnson ile görüşecek. Aynı zamanda dörtlü formatta Fransa, İngiltere ve Almanya liderleriyle görüşecek. Başta Suriye olmak üzere DEAŞ, PKK/YPG terör örgütü ile mücadele önemli bir gündem teşkil edecek. NATO'da YPG'nin tehdit olarak yayınlanan savunma belgesine çeşitli tepkiler geldiği haberler var. PKK NATO müttefiklerimizin çoğu açısından terör örgütü olarak tanınmaktadır. YPG de PKK'nın Suriye koludur. Bu nettir."

"Macron'un Mali'de ne işi var?"

"NATO'daki ülkelerin NATO prensiplerine sadık kalması çağrısı Türkiye tarafından yapılmaktadır. Barış Pınarı Harekatı sürecinde en çok kaşı görüş beyan eden kişi Fransa Devlet Başkanı oldu. Bahsettiğimiz terör yöneticilerini en çok ağırlayan kişi Macron oldu. Dünyanın çeşitle yerlerinde operasyon yapıyorlar. Ülkelerin çıkarlarını korumak için tek taraflı yaptıkları operasyonlarda bile uluslararası toplumu, NATO'ya çağrı yapıyorlar. Bu onların çifte standardının göstergesidir. Fransa NATO'ye ne kadar yaptığını bilmiyoruz. En son 'NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti' gibisinden bir açıklama yaptı Macron. 'Türkiye'nin Suriye'de ne işi var' diyor. Türkiye orada terörle mücadele ediyor. Macron'a sorulan soru 'Sizin Mali'de ne işi var?'. Bu şekilde konuşması son derece yadırgatıcıdır. Terörle mücadelenin güçlü olduğunu dönemde bu söz zaaftır.

'Külliye'ye giden CHP'li' iddiası

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne giden CHP'li olduğundan, Cumhurbaşkanımızın da olumlu yanıt verdiğinden bahsettiler. Önce yalan haber yapanlar haberin arkasından çekildiler. Daha sonra bu komplonun CHP'nin genel merkezinde yapıldığı söylendi. Yalan siyasetin adresi olarak CHP'yi işaret eden net berrak, tartışmaya şüphe vermeyecek şekilde ortaya çıkmıştır. Cumhurbaşkanlığı'ndan özür dilemeleri gerekmektedir. Yalan haberin kaynağı CHP Genel Merkezi'ni işaret etmesine rağmen, yalan siyasetin üreticisi ve yayıcısı olduğu konudaki kanaatimiz pekişmiştir. Cumhurbaşkanlığı makamından özür dilemeleri gerekiyor.

"CHP tarihi boyunca Cumhurbaşkanlığı seçimini krize çevirdi"

"Bir siyasetçi 'Türkiye'nin anayasası yoktur' diyorsa kendi partisinin ve milletvekillerinin meşruiyetini ortadan kaldırmış oluyor. Türkiye'nin anayasaları her zaman eleştirilmiştir. Yeni anayasa da birtakım değişikliklere uğrayabilir. Vatandaşın siyasal mutabakatını yansıtan hukuki belgelerdir anayasalar. Zaman içinde çeşitli değişiklikler yapılır. Anayasa değişikliği, referanduma gitmiş, vatandaşın oyunu almış, bu kabul edilmiştir. Bu kişiye şunu söylemek lazım, o zaman Türkiye'yi kimin yönetmesini teklif ediyorsunuz? CHP tarihi boyunca her Cumhurbaşkanlığı seçimini krize çevirmiştir. Çünkü Cumhurbaşkanlığı'nı bir vesayet makamı olarak gördükleri için siyasi seçilmişlerin için bir kırbaç olarak gördüğü için rejim krizine çevirmeye çalışmıştır."

Belediyelere kredi tartışması

"Bankaların kendi işleyişi özerktir, siyasi değerlendirme yapmak doğru olmaz. CHP'li belediyelere verilmiyor gibisinden toptancı yaklaşım onu söyleyenlerin iddiası. Geçmişteki borçlarını ödemişler mi? Yeni borçlarını ödeme kapasiteleri nelerdir? Seçim sürecinde borçlarını nasıl kapatacağını, belli bir kaynak nasıl yaratacağını siyasi partiler vatandaşla paylaşıyor. İktidar versin biz yönetelim anlayışı vardır. Çeşitli projelere geçilirken AK Parti'nin meclis üyeleri bize itiraz etmesinler istiyorlar. Bu hizmet vizyonlarının yarışmasına aykırı bir şeydir. Biz şehrin faydasına olan, kamu yararını ilgilendiren politikalara destek veririz. Şehrin toplam yararına uygun görmediğimiz kısma tabii ki muhalefet ederiz."

Filistin konusu

"Trump'ın Kudüs'ü başkent olarak kabul etmesi İsrail'i olumsuz anlamda cesaretlendirdi. Buradaki zulüm giderek şiddetleniyor. Bu açık bir işgaldir."

Doğu Akdeniz 

"Libya ile yapılan mutabakat uluslararası hukuka uygun bir şekilde yapılmıştır. Bu konuda tereddüt yok. Mısır burada Türkiye'ye karşı oluşumun içinde olmak için kendi alanından kaybı yaşamıştır. Şöyle bir mantık yürütüyorlar, örneğin Türkiye'nin ana karasının karşısında küçük ada olan Meis adasının, kendi yüz ölçümünün 4 bin katı kadar yetki alanını Yunanistan sahiplenmeye çalışıyor. Bunun hiçbir surette Türkiye tarafından kabul edilmeyeceği açıktır."

Türk Akım Doğalgaz yeni yılda açılacak

"TANAP projesi 20 il, 67 ilçe ve 200 köyden geçerek Avrupa'ya ulaşıyor. Avrupa'nın güvenlik ve enerji ihtiyacının Türkiye'ye bağlı olduğu ve Türkiye'nin pozitif katkı yapması net şekilde görülmüştür. Yeni yılda Rusya ile Türk Akım Doğalgaz'ın açılışı yapılacak. Törene sayın Putin de katılacaklar."

Adil Öksüz'ün yeri

"İçişleri Bakanımızın Adil Öksüz ile yaptığı açıklama, tabii ki yeri söyleyemeyiz. FETÖ'ye dönük mücadelede herhangi bir tavsama yoktur. Kim nerede biliyoruz, ele geçirmeye çalışıyoruz, iade istiyoruz. Bu örgüt devletin kılcal damarlarından tamamen temizlenene kadar sürecektir."

Şehir Üniversitesi tartışması

"Şehir Üniversitesi ile ilgili tartışma uzun zaman gündem oldu. Yönetim kurulundan çok sık açıklama yapıldı. Gelinen noktada, Şehir Üniversitesi'yle ilgili sürecin 'siyasal öç' olarak değerlendirilmesi, hem oranın yönetim kurulundan yapılan açıklamalarla hem de CHP'li yöneticilerin yaptığı açıklamalar karşısında bizim de bir şey söylememiz gerekiyor.

"Üniversitedeki hocaların ilmi birikimine hürmetimiz büyüktür. Ve bu ilmi birikimin heba edilmesi mümkün değildir. Aynı zamanda burada okuyan çocukların hiçbir şekilde herhangi bir haktan mahrum edilmeleri söz konusu değildir. Bir üniversiteyi yok etmekle suçluyorlar. Cumhuriyet tarihinde en çok üniversite açmış kişi Cumhurbaşkanımızdır, hükümetlerimizdir. 

"Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde bu üniversiteye bir arsa tahsis edilmiş. Olayın hiçbir siyasi tarafı olmamasına rağmen, bu bir şekilde üniversite yönetimi tarafından ve CHP heyetinin yaptığı açıklamalarla siyasal bir renk verilmeye çalışılmıştır. Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde buraya tahsis edildi. 

"Daha sonra problem şöyle gelişiyor: Bu üniversite, cumhurbaşkanımızın cumhurbaşkanı olmasından sonra başbakanlıkça tamamen bu üniversiteye hibe ediliyor. Bu daha önce hiçbir üniversiteye yapılmış. Kanunlara da aykırı, uygulamalara da. Daha sonra üniversite bankadan kredi almak için, kendisine hibe edilmiş araziyi bankaya teminat olarak gösterip kredi alıyorlar.

"Mesele hocalara ya da öğrencilere yönelik bir uygulama değildir. Üniversitenin yanlış yönetilmesiyle ilgili bir meseledir. Bu üniversitenin hami üniversitesi Marmara Üniversitesi'dir. Dolayısıyla hami üniversite yönetimi devralacaktır."