AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte MKYK üyelerinin de aşı olmasına gelen eleştirilere, "Önümüzdeki günlerde yeni doz aşılar gelmeye başlayacak. Biz Cumhurbaşkanına eşlik ettik, aşı yaptırmadık. MKYK üyelerimiz arasında sırası gelen 3 doktor 2 eczacı arkadaşımız aşı oldu." yanıtını verdi.
TIKLAYIN | Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP MKYK üyeleriyle aşıya gitti; tüm liderleri ve milletvekillerini aşı olmaya çağırdı
TIKLAYIN | Erdoğan AKP MKYK üyelerinin de aşı yaptırdığını söyledi, sosyal medyadan tepki geldi; kaçı 65 yaş üstü
Ünal, NTV’de Ahmed Arpat'ın sorularını yanıtladı.
"WhatsApp'ın yaklaşımı insanları rahatsız etti"
WhatsApp'ın yeni gizlilik sözleşmesiyle başlayan tartışmalara ilişkin olarak, "Burada asıl konu sizin bir reklam haline gelmeniz. Cambridge Analytica olayında olduğu gibi verilerimizin manipülasyon ya da reklam amaçlı kullanılması açısından bizim önemli. Uzun süredir tartıştığımız bir egemenlik durumu da söz konusu. WhatsApp'ın yaklaşımı insanları rahatsız etti. Artık kendi hukuklarını oluşturma eğilimi içerisinde olduğunu görüyoruz. Devletlerin egemenlik hakları siber dünyada da geçerlidir. Önümüzdeki günlerde bu konu daha çok tartışılacak" dedi.
"Sözde cumhurbaşkanı ifadesi her şeyden önce bu milletin iradesine hakaret"
Ünal, "Sözde cumhurbaşkanı ifadesi her şeyden önce bu milletin iradesine hakaret niteliğinde. AK Parti, 367 krizini erken seçim kararıyla aştı. Cumhurbaşkanımız halk tarafından seçildi. Milletin seçtiği partili bir cumhurbaşkanı devleti yönetir. Cumhurbaşkanı hukuki olarak tarafsızdır, partili bir cumhurbaşkanından siyasi olarak tarafsız olmasını isteyemezsiniz." diye konuştu.
"Kılıçdaroğlu'nun açıklaması doğrudan millet iradesini hedef alıyor"
Ünal, "Recep Tayyip Erdoğan bu millet tarafından seçilmiş, bir siyasi hareketin lideri olarak Türkiye Cumhuriyeti devletini özde yönetmektedir. Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklaması doğrudan millet iradesini hedef alıyor. Yeminde sözü edilen tarafsızlık hukuki tarafsızlıktır. CHP ısrarla bunun aynı zamanda siyasi bir tarafsızlık olması gerektiğini söylüyor. Bu parlamenter sistemde başbakanın tarafsız olmasını istemek gibi." değerlendirmesini yaptı.
"Bizim işimiz CHP'nin günlük oluşturduğu yalanlara cevap vermekle geçiyor"
Ünal, "Muhalefetimizin temel sorunu şu, CHP, her gün oluşturduğu suni gündemlerle Türkiye'nin enerjisini tüketiyor. Bizim işimiz CHP'nin günlük oluşturduğu yalanlara cevap vermekle geçiyor. Kemal Kılıçdaroğlu bir resim paylaşıyor, sizin verdiğiniz cevaplar ilgilenmiyor. Bizim AK Parti olarak çok pozitif bir gündemimiz var. Türkiye pandemiyle en iyi mücadele eden beş ülkeden birisi." ifadesini kullandı.
Saadet Partisi ziyareti
Erdoğan'ın Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asitürk'ü ziyaretine ilişkin olarak Ünal, "Koalisyonlarla ittifaklar arasında bir fark var. Koalisyonlar seçimden sonra bir zorunluluk ortaya çıkar, ittifaklar seçim öncesi tercihlerdir. Cumhur İttifakı bir millet mutabakatıdır. İyi Parti ve Saadet geleneğinde devlet meşruiyeti sorgulanmaz. Türkiye'nin sorunlarının çözümünde bir takım çözüm ortaklıkları oluşturmak istemesi son derece doğal. Cumhurbaşkanımızın daha önce kullandığı bir Türkiye İttifakı ifadesi vardı. Siyaset üstü meselelerde Türkiye'nin yanında duran herkesle AK Parti konuşur. Demokrasinin güzel tarafı şudur; Meşruiyet zemininde her şey konuşulur." açıklamasını yaptı.
Mahkemenin Ümit Özdağ kararı
Ünal şunları kaydetti:
"Kendi milletvekili, kendi il başkanıyla ilgili açıklama yapıyor bununla ilgili yargı karar veriyor. Hâkim ve savcılara güveniyorlar mı, güvenmiyorlar mı ona karar versinler. Türk yargısı bağımsız ve tarafsızdır. Geçen gün bir hakim, Ravza Kavakçı hanımefendiye, 'Yelloz köpek, havlıyor' ifadesini, hakaret olarak kabul etmedi. Bana yapılan hakaretlerle ilgili 17 karar açtım takipsizlik kararı verildi. Kararları tartışabilirsiniz ama kalkıp da AK Parti yargıya karışıyor demek bizim yargı sistemimize hakarettir. Yargının meşruiyetini kimse tartışmaya açmasın. Mahkeme hızlı mı karar almış yavaş mı karar almış bu mahkemenin süreciyle ilgili bir şey."
"Bu sistemde millete rağmen hiçbir şey olmaz"
"Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'nin güzel yanı şu; Adeta bir organizasyon gibi kendisini yenileyebilen bir özelliğe sahip. Siyasal sistemin doğaları gereği toplumsal ihtiyaçları karşılayabilecek nitelikte olması, kendini yenileyebilmesi gerekir. Türk siyasetinin durumuna göre buna karar verecek olan A partisi yada B partisi değil. Bence bunları konuşmak ve değerlendirmek lazım. Biz sistemin birinci yolu dolduğunda sistemi değerlendirdik. Sistemin kurduğu ilişkiyi zaman içerisinde değerlendiriyoruz. Ortaya çıkan ihtiyaçları da paylaşıyoruz. Böyle bir ihtiyaç görüldüğünde tabii ki bunlar konuşulur, tartışılır değerlendirilir. Bu sistemde millete rağmen hiçbir şey olmaz. Parlamenter sistemde her şey millete rağmen oluyordu. "