T24 Haber Merkezi
İçişleri Bakanı Yardımcısı Bülent Turan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, gazeteci Taha Hüseyin Karagöz ile görüşmesine ilişkin tepkilere verdiği yanıtı eleştirerek,"Keşke 'davetiye bıraktı', 'seçim döneminde CHP'lileri de yayına almıştı' gibi 'ama'lar kullanmak yerine 'Anadolu güneşi altında yaşayan her vatandaşımızla görüşürüm' diyebilseydi" ifadelerini kullandı. Turan, Özel için, "Öyle anlaşılıyor ki 'yumuşama' sürecine kendi mahallesinde soğuk bakanlara direnebilme iradesi zayıf" yorumunda bulundu.
TIKLAYIN - Özgür Özel'den gazeteci Taha Hüseyin Karagöz ile görüşmesine ilişkin açıklama: Kapımıza gelmiş, kabul etmemek olmaz
TIKLAYIN - Özgür Özel'den tartışma yaratan görüşme; Taha Hüseyin Karagöz açıklama yaptı: Gazeteci-politikacı diyaloğu içinde görüştüm
TIKLAYIN - Özgür Özel'in Taha Hüseyin Karagöz ile görüşmesine büyük tepki: "Bu yumuşama değil, duruş bozukluğudur; keşke, yargı mağduru bir KHK'lı ile görüşseydi..."
AKP'ye yakınlığıyla bilinen gazeteci Taha Hüseyin Karagöz ile görüşmesi tepki çeken CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Daha evvel bize söz hakkı tanımış bir isimdi. Ve dün başka siyasilere uğramış; siyasilere uğrarken bizim odamıza da uğradı ve o sırada nikah davetiyesi bıraktı. Kapımıza gelmiş, bu kişiyi kabul etmemek olmaz" açıklamasında bulundu. Özel, eleştirilere,"Seveni var, sevmeyeni var. Bizim mahallede makbul bir isim olmayabilir ama bu yerel seçim öncesinde başka pek çok CHP'li belediye başkanını yayınlarına aldı. Ben bunu da dikkate almıştım" yanıtını verdi.
İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, Özgür Özel'in açıklamasını eleştirdi. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Turan, şunları kaydetti:
"Keşke “Davetiye bıraktı”, 'seçim döneminde Chp'lileri de yayına almıştı' gibi 'ama'lar kullanmak yerine 'Anadolu güneşi altında yaşayan her vatandaşımızla görüşürüm' diyebilseydi.
Öyle anlaşılıyor ki 'yumuşama' sürecine kendi mahallesinde soğuk bakanlara direnebilme iradesi zayıf!
Özellikle sosyal medya kutuplaşmayı körüklüyor olsa da toplumsal iletişim ve uzlaşma milletin önemli talebidir. Farklı görüşleri temsil eden ister gazeteci, ister televizyoncu olsun herkesin, bu iletişime katkı veren her adımına, her görüşmesine 'ama'sız, 'fakat'sız sahip çıkılmalı. Türkiye 85 milyonu ile güzel…"