İmralı sürecinin başlamasıyla, AKP, 2’nci kamuoyu araştırmasını yaptırdı. 26 ilde araştırmaya katılan 5 bin 500 kişinin yüzde 51’i sorunun çözümünde Öcalan’la görüşülmesine destek veriyor. “Kandil’le de görüşme yapılabilir” diyenlerin oranı yüzde 40’da kalıyor. Bölgede, yaşananları terör sorunu olarak adlandıranların sayısı da hızla artıyor.
Başbakan Tayyip Erdoğan, ilk yapılan anketin denek sayısını yetersiz bulmuş ve daha geniş tutularak tekrarlanmasını istemişti. Son MYK toplantısında paylaşılan 2’nci anketin sonuçlarına göre, bölge halkının yüzde 6’sı ‘Kürt’ sorunu olduğunu, yüzde 39’u ise ‘terör’ sorunu yaşandığını dile getirdi. Daha önceki yıllarda yapılan anketlerde, bu oranların tam tersi olduğu, atılan adımlarla soruna bakışın da değiştiği yorumu yapıldı.
'Müzakere değil, görüşme'
Vatandaş, İmralı sürecinde kullanılan dile de itiraz etti. Yapılanların ‘müzakere’ değil, ‘görüşme’ olarak adlandırılması destek gördü. Araştırmada, “Terör sorununun çözümü konusunda yapılan çalışmaları destekliyor musunuz?” sorusuna yüzde 65 destek çıktı.
'Türk-Kürt birlikte yaşar'
Ankette, “Türk ve Kürt halklarının bundan sonra da birlikte yaşayabileceğine inanıyor musunuz?” sorusuna yüzde 95 oranında destek geldi. Kürtlerin ayrı bir devlet kurması gerektiğine inananların oranı yüzde 5 olarak saptandı.
'BDP’nin dili değişti'
Erdoğan’ın İmralı süreciyle ilgili kurmaylarıyla yaptığı toplantılarda, BDP’nin son dönemlerdeki dili ve yaklaşımı değerlendirildi. BDP’lilerin toplantılardaki ‘Türk Bayrağı hassasiyeti’, kullanılan dile özen göstermeleri, “Süreci baltalayan PKK’lıların yakasına yapışırım” demeçleri olumlu karşılandı.
'BDP disipline girdi'
İmralı’ya gidecek isimlerin belirlenmesinde hükümetin karar verici olduğu, ortaya çıkan isimlerde ise son sözü devletin söylediği ifade edildi. Toplantılara katılan bir AKP yöneticisi şunları söyledi: “İktidar partisi olarak bütün enstrümanları kullanarak süreci yönetiyoruz. İmralı, çözüm sürecinin merkezi değil, enstrümanlardan biridir. BDP’yi disipline etme süreci yaşadık. BDP’liler bugün daha planlı ve programlı hareket ediyorlar. Kullandıkları dil bile 3 ay öncesinden farklı. Başbakan’ın bu işin çözülebileceğine olan inancı da daha öncekinden fazla.”
