Çevre

Akbelen talanı: Katliamın izleri aylar sonra görüntülendi

"Köylerimizi rahat bırakın. Tarım arazilerimizi, zeytinlerimizi rahat bırakın. Yaşamlarımızı rahat bırakın"

19 Mart 2024 08:53

İkizköy Çevre Komitesi'nin "Akbelen'de Büyük Buluşma" çağrısıyla 17 Mart'ta bir araya gelen siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, İklim Adaleti Koalisyonu üyeleri ve pek çok yurttaş, birlik ve dayanışma içinde eski nöbet alanına doğru bir yürüyüş gerçekleştirdi. Toplantının ardından madencilik faaliyetleri ve kesilen ağaçların bulunduğu alan aylar sonra ilk defa görüntülendi.

"Tüm çabalara rağmen yok edildi"

İkizköy'de Limak-IC İçtaş ortaklığının yürüttüğü madencilik faaliyetlerine karşı doğa savunucularının mücadelesi devam ediyor. Akbelen Ormanı, madencilik projelerine karşı beş yıllık bir direnişin sembolü haline gelmişti. Ancak geçtiğimiz Temmuz ayında, direnişçilerin tüm çabalarına rağmen, orman maalesef yok edildi.

Önce kamulaştırma sonra iptal

Cumhurbaşkanının imzası ile Resmi Gazete’de yayımlanan ve bölgedeki çok sayıda arazi ile evin kamulaştırılmasını öngören karar, beş gün önce duyurulmuş, ancak iki gün sonra aynı kamulaştırma kararının iptali yine Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmıştı.

"Zulüm, hepinizin gözleri önünde yaşandı"

Bianet'ten Diyar Saraçoğlu'nun haberine göre, Yeni nöbet alanında başlayan "Akbelen’de Büyük Buluşma" da İkizköy Çevre Komitesi adına basın açıklamasını Esra Işık okudu.

"Köylerimize doğru genişleyen bu madeni hemen durdurun" diyen Esra Işık açıklamaya şöyle devam etti:

"Topraklarımızı, zeytinlerimizi, ormanlarımızı, köylerimizi madenden kurtarmak için çıktığımız yolda beşinci senemize girdik. Köylüler olarak yıllardır gördüğümüz zulüm, hepinizin gözleri önünde yaşandı ve artarak yaşanmaya devam ediyor.

Bizler sırf toprağımızı, ağacımızı, yaşamlarımızı savunduk diye hem şirketin çeşitli baskılarına hem de jandarmanın ağır şiddetine maruz kaldık. En sonunda da yaşamlarımıza tamamen çöken, hayatlarımızı gasp eden ‘acele kamulaştırma’ kararına imza atıldığında, dünyamız başımıza yıkıldı. Çünkü bu karar önce İkizköy’ün, Karacahisar’ın, Çamköy’ün; sonra da geride kalan 40’a yakın köyün ölüm fermanıydı.

"Köyümüz hâlâ madenin yoğun tehdidi altında"

İçimiz kan ağladı ama çaresizliğe teslim olmadık. Çünkü biz çareyi, umudu, gücü direnmekte bulduk diyerek, verilen bu haksız hukuksuz karara karşı hukuki ve fiili mücadele hazırlıklarına başladık. Hemen ardından iki gün sonra öğrendik ki baştan çok büyük hata yapılan, hiç çıkmaması gereken bu karar acele bir şekilde kaldırılmış.

Biliyoruz ki kaldırılan ‘acele kamulaştırma’ kararı, tüm sebeplerin, tüm hesapların, tüm konuşulanların ötesinde; Akbelen’in kırılmayan iradesinin, vazgeçmeyen inadının, bitmeyen direnişinin bir sonucudur. Bu kez mutluluktan gözyaşı dökmenin yanı sıra, ne yazık ki hiçbirimiz hâlâ derin bir nefes alamadık. Çünkü bugüne kadar yaşadıklarımız, gördüklerimiz; kuşkumuzu sevincimizden ağır kılıyor.

Devam eden haksız hukuksuz kararlar, verilen cezalar ve görevini yapmayan kurumlar ile köyümüz hâlâ madenin yoğun tehdidi altında. Duvarları çatlamış, kolonları yarılmış evlerimizin, ahırlarımızın içinde yaşarken; zeytinlerimizi, topraklarımızı, geçim kaynaklarımızı maden tehdit etmeye devam ederken, iptal edilen kararın yine başımıza gelmeyeceğine nasıl güvenebiliriz? Bir daha tek bir imzayla yaşamlarımızın gasp edilmeyeceğine nasıl inanabiliriz?

Bu topraklardan gidelim, buraları terk edelim diye yapmadığınızı bırakmadınız. Sizi doyuran köylüye kan kusturup kızılcık şerbeti içirdiniz. Tehdit ettiniz olmadı. Şiddet uyguladınız olmadı. Cezalar yağdırdınız olmadı. Davalar açtınız olmadı.

Artık biz köylülerin verdiği yaşam mücadelesinin hakkını teslim edin. Köylerimizi rahat bırakın. Tarım arazilerimizi, zeytinlerimizi rahat bırakın. Yaşamlarımızı rahat bırakın."

Sloganlarla yürüdüler

Basın açıklamasının ardından buluşma programı direnişçi köylüler, davanın avukatları ve siyasi parti temsilcilerinin Akbelen direnişiyle ilgili konuşmalarıyla sürdü.

DEM Parti Muğla Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan adayı Candan Süsoy ile Bodrum Belediye Başkanı ve CHP Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Ahmet Aras destek konuşması yaptılar.

Konuşmaların ardından buluşma için gelenler Milas-Ören yolunu trafiğe kapatarak maden alanının girişinde bulunan eski nöbet alanına doğru sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçtiler.

Talan edilen alan görüntülendi

Jandarma, asayiş noktasına çevrilen eski nöbet alanının önünde barikat kurarak madene yürümek isteyen kitlenin yürüyüşünü engelledi. Kitlenin bekleyişinin ardından jandarma barikatı açtı ve kitle sloganlar eşliğinde yukarıdaki maden alanına yürüyüşe geçti. Böylelikle aylardır tam olarak görüntülenemeyen maden alanı ve kesilen ağaçlar görüntülenebildi.

Maden alanının kıyısında bir araya gelen kitle açıklama yaparak bölgedeki madencilik faaliyetinin bir an önce durdurulmasını tekrardan dile getirdiler.