Politika

AK Parti Sözcüsü Çelik: Cumhur İttifakı 31 Mart akşamı Kılıçdaroğlu'nu temize çekecek

Arda ERDOĞAN- Özgür ALTIN/ANKARA, (DHA)- AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “AK Parti iktidara geldiği günden beri pek çok siyasi müsveddeyi temize çekmişti

27 Aralık 2018 01:33

Arda ERDOĞAN- Özgür ALTIN/ANKARA, (DHA)- AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “AK Parti iktidara geldiği günden beri pek çok siyasi müsveddeyi temize çekmişti. 31 Mart akşamı Sayın Kılıçdaroğlu’nu da temize çekecektir Cumhur İttifakı ortaya koyacağı performansla” dedi.
AK Parti Sözcüsü Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen AK Parti MYK toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. Hıristiyan vatandaşların Noel yortusunu tebrik eden Çelik, MYK toplantısında yerel seçime dönük hazırlıklar çerçevesinde yapılan çalışmaların gözden geçirildiğini, ekonomi ve mali işler başkanlığının sunum yaptığını ve TBMM çalışmalarının değerlendirildiğini aktardı. AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayını Cumartesi günü saat 14.00’te Sinan Erdem Spor Salonu’nda düzenlenecek program ile açıklayacağını belirten AK Parti Sözcüsü Çelik, “Salı günü Ankara’da ilçeler ve aday tanıtım toplantısı yapılacak. 5 ya da 6 Ocak’ta İzmir’de tanıtım toplantısı gerçekleştireceğiz” dedi.
‘MANİFESTO ÇALIŞMALARI SON SAFHAYA GELDİ’
Çelik, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. AK Parti’nin seçim manifestosunun ne zaman açıklanacağına ilişkin soruya, “Mitinglerle ilgili takvim Sayın Cumhurbaşkanımızın özel kalemiyle partideki seçim işleri, teşkilat ve yerel yönetimler başkanlığımız çalışıyorlar. Taslak oluşturuldu, Sayın Cumhurbaşkanımızın onayından geçmedi, geçtiği zaman paylaşırız sizinle. Önümüzde somutlaşmış tarihler verdiğim 3 tarih. Daha sonra Ocak ayı içinde bununla ilgili tarih kesinleştiğinde sizinle paylaşırım. Manifestoyla ilgili Sayın Cumhurbaşkanının yerel seçimlere dönük yapacağı açıklamasıyla ilgili çalışmalar son safhaya geldi. Kendisine arz edildikten sonra son hali verildikten sonra onun takvimini ortaya koyacağız” yanıtını verdi.
RUSYA’YA GİDECEK HEYET
AK Parti Sözcüsü Çelik, Türkiye’den Rusya’ya gidecek heyet hakkındaki soruya şöyle cevap verdi:
“Bu heyet Cumartesi günü gidecek. Böyle bir mutabakata varıldı. Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar, MİT Başkanımız Hakan Fidan ve İbrahim Kalın Bey Cumartesi günü Rusya’da olacaklar, bu görüşmeleri yapacaklar. Bu görüşmelerin sonucuna göre arada bir telefon görüşmesi olabilir. Cumhurbaşkanımız ile Sayın Putin’in bir araya gelmesi şeklinde bir program planlanacak. Bu süre içinde çok yoğun bir biçimde, ABD’nin çekilmesi ile yeni tablo ortaya çıkıyor. Yakın zamanda Sayın Ruhani buradaydı Sayın Cumhurbaşkanımız bu ziyaret sırasında görüşlerini paylaştı. İran ve Rusya ile diplomasi devam edecek. Önümüzdeki dönemde çekilme sonrası ortaya konulacak terörle mücadele perspektifi müttefiklerimizle paylaşılacaktır. Koordinasyon çerçevesinde son derece planlı bir şekilde çalışmalar devam edecek. Heyet gittikten sonra, oradaki muhataplarıyla görüştükten sonra Sayın Cumhurbaşkanımıza bilgi arz edecekler, bu bilgi çerçevesinde Sayın Cumhurbaşkanımızla Putin’in bir araya gelmesinin planlanması başlayacak.”
‘AK PARTİ VE MHP YÜZDE YÜZ MUTABIKTIR’
Belediye Başkanı adaylarının belirlenmesi ile ilgili sürece ilişkin sorulan soruya yanıt veren Çelik, “Cumhur ittifakıyla ilgili çalışmalar son derece verimli şekilde gidiyor. Bugün Sayın Bahçeli basın toplantısı ile çeşitli açıklamalar yaptı. Sayın Cumhurbaşkanımız bundan büyük bir memnuniyet duyduğunu, Bahçeliyi telefonla arayarak bildirdi, tebriklerini ve teşekkürlerini iletti. Cumhur İttifakı başarılı bir şekilde milletimizin geleceğine damga vurmaya dönük olarak çalışmalar sürdürülüyor. Büyükşehirlerdeki çalışmalar çerçevesinde MHP’de olanlar onlarda kalacak, AK Parti’de olanlar onlarda kalacak diye bir prensip anlaşması vardı. Osmaniye’den aday çıkarmamakla ilgili Cumhurbaşkanımız açıklama yaptı. MHP’de olan yerlerde AK Parti aday çıkarmayacak. Bu bir al-ver pazarlığı değil. Burada iki durum söz konusu, birisi siyasal olarak hedeflere ulaşmak için gerekli analizler yapılıyor. Bizden Mehmet Özhaseki Beyle ve MHP’den Sadir Bey görüşmeler yapıyor.  Büyük oranda mutabakatla gidiyor. Gelinen noktada hem Cumhurbaşkanımız hem Bahçeli gerekli açıklamaları yaptılar. Bu yerel seçimler Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hayata geçmesinden sonraki ilk yerel seçimlerdir. Burada çok yüksek oy oranına ulaşmak, bir takım tartışmaları sona erdirmek bakımından güçlü bir faaliyet, kampanya yürütülecek. Gelinen noktada AK Parti ile MHP Cumhur İttifakı’nın yerel seçimlerde ortaya koyacağı başarı konusunda nasıl tutum alınması konusunda yüzde yüz mutabıktır. Son derece dinamik, verimli, hepimiz açısından memnuniyet verici bir çalışma yürütülmektedir\" diye konuştu.
‘HER ZAMAN BERABER OLMAK ARZU EDİLMEKTEDİR’
AK Parti’nin Aydın ve Muğla’da Belediye Başkanı Adayı çıkaracağını kaydeden Çelik, İstanbul’da yapılacak program için MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye davette bulunulup bulunulmadığını yönündeki soruyu, “Önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı açıklanacak, ilçelerle ilgili olarak da açıklanması düşünülüyor. Sadece bir iki ilçe ile ilgili çalışma kaldı. Yetirişse o çerçevede açıklanması planlanıyor. Yetişmesini ümit ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Bahçeli çeşitli organizasyonlarda bir araya geliyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiridir. Ama genel olarak Sayın Cumhurbaşkanımız ittifak hukuku çerçevesinde Sayın Bahçeli ile beraber yürütme isteğini çeşitli kerelerde ortaya koymuştur, bunu arzu etmiştir, dolayısıyla kendilerinin takdirleridir. Ama bu çerçevede, bundan sonrasında ittifakla ilgili beraber yürütülecek çalışmalar konusunda iki parti çalışacaktır. Ama bu organizasyonlarda her zaman beraber olmak arzu edilmektedir” diye yanıtladı.
‘BU MÜCADELE SÜRECEKTİR’
MHP lideri Bahçeli’nin, Yurtta Sulh Konseyi’nin ortaya çıkarılması yönündeki açıklamaları hakkında yöneltilen soruyu cevaplayan AK Parti Sözcüsü Çelik, şunları söyledi:
\"Hükümetimizin FETÖ’ye karşı yürüttüğü mücadele konusunda en güçlü destek baştan beri MHP’den gelmektedir. Bu destek hepimizin saygı duyduğu destektir. FETÖ bu darbe girişimine kalkıştığı andan itibaren Sayın Bahçeli ve MHP camiası milli iradenin yanında durarak FETÖ’nün yenilgiye uğratılması konusunda çok güçlü katkı ortaya koymuştur. FETÖ’ye ait unsurlarının devletin tüm alanlarından kazınması konusunda hükümetimizin yürüttüğü çalışmalara destek verilmesi hususunda AK Parti ile MHP arasında yüzde yüz bir görüş ve davranış birliği söz konusudur. Siyaset dahil olmak üzere bütün alanlarda, FETÖ’nün kendi hiyerarşisi içinde tanımladığı bütün mekanizmaların ortaya çıkarılması bakımından sonu nereye giderse gitsin, bu mücadelenin güçlü bir şekilde yürütülmesi açısından tam bir mutabakat vardır, görüş ve tutum birliği vardır. Bu bahsettiğiniz konsey, terör örgütünün darbe gerçekleşseydi bu ülkeyi işgal edecek yönetimin başındaki konsey olarak tanımlanıyor. Bunun ortaya çıkarılması en önemli hedeflerden bir tanesidir. Sadece ana damarlardan değil kılcal damarlardan da temizlenmesi hususunda güçlü bir irade vardır. Hangi alan olursa olsun, siyaset, ekonomi, emniyet, askeri alan hangi alan olursa olsun bunun temizlenmesi konusundaki güçlü irade hükümetimiz tarafından güçlü bir şekilde ayakta tutulmaktadır. Bu mücadele sürecektir, yapılan çalışmalar sonucunda akla hayale gelmeyecek yöntemler kullanılarak kendilerini gizlemeyi başarıyorlar, bu çerçevede bakıldığı zaman da bunun en gideceği yere kadar gitmesi hususundaki bu irade her geçen gün güçlenerek devam edecek.\"
‘KENDİSİNE PKK’NIN KARDEŞLİĞİ HAYIRLI OLSUN DİYORUZ’
İsrail Adalet Bakanı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan açıklamalarına yanıt veren AK Parti Sözcüsü Çelik şunları kaydetti:
\"Bu söz konusu Adalet Bakanı daha önce Filistinli annelerin öldürülmesi çağrısını yapan biri. Böylesine bir ruh sapkınlığı içinde. Bu çağrıyı yapan birinin PYD/YPG/SDG hattını bu şekilde kutsaması dikkat çekicidir. Esasında SDG denilen organizasyonun hangi sapkın zihniyet tarafından kutsandığının ve müttefik olarak görüldüğünün açığa çıkması bakımından son derece önemlidir. Cumhurbaşkanımıza, ‘Yahudi karşıtı’ diyor. Cumhurbaşkanımız dünyada antisemitizme karşı olduğunu en çok ifade eden liderlerden birisidir. Bu konuda da İslam dünyasındaki liderler içerisinde de müstesna bir yere sahiptir. İslamofobya karşıtlığı kadar Antisemitizme karşıtlığı da söz konusudur. Burada ‘Yahudi karşıtlığı’ ifadesinin bir saptırma olduğunu bu tip sapkın zihniyete sahip siyasetçiler tarafından sık sık kullanıldığını görüyoruz. Bunu niye kullanıyorlar? Karşılarındaki kişinin Yahudi karşıtı olmadığını biliyorlar fakat Siyonizm karşıtı olduğunu biliyorlar. Siyonizm karşıtlığın adını koyamadıkları için bunu Yahudi karşıtlığı diye örtbas etmek istiyorlar. Biz buradan kendisine cevap veriyoruz, Filistinli annelerin öldürülmesini meşru bulan birisinin herhangi bir halkı övmesi o halk için iftiradır, eziyettir. İsrail Adalet Bakanı’nın boyu cumhurbaşkanımızı eleştirmeye yetmez. Kendisine PYD’nin, YPG’nin, PKK’nın kardeşliği hayırlı olsun diyoruz. Boyunun yetmeyeceği işlere karışmasın, istediği her şeyi söyleyen, istemediğini duyar bu prensibi kendisine hatırlatıyorum.\"
‘TESPİT KONUSU OLMAKTAN ÇIKMIŞ TEŞHİS KONUSU OLMUŞTUR’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik açıklamaları hakkında konuşan Çelik şunları kaydetti:
“Bu kadar sorumsuz bir Genel Başkan olabilir mi? Netanyahu ile danışıklı dövüş içerisinde olunduğu ifade ediyor. Bu açıklamayı yapan kişi siyasetçilerin, siyaset biliminin konusu olmaktan çıkmıştır, bu psikolojinin konusudur. Bununla ilgili psikologlardan yorum almakta fayda vardır. İkinci parti pozisyonundaki bir partinin genel başkanının ağzından çıkanı delillendirecek bir düzeyde olması lazım. Nasıl bir şeydir, Netanyahu ile Cumhurbaşkanı arasında anlaşma var, ‘Sen beni eleştir ben seni eleştireyim beraber seçim kazanalım’ gibisinden bir tutum içine giriyor. Bunu nereden üretir, aklına nereden gelir, hangi kurgunun ürünüdür? Bunu siyasal alan içinde tespit etmek bizim vazifemiz değil. Bunun psikolojik alan içinde teşhis edilmesi lazım. Tespit konusu olmaktan çıkmıştır, teşhis konusu olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımıza ‘müsvedde’ tabirini kullanıyor. Biz de kendisine aynaya bakmasını öneriyoruz. Göreceği şey şu olacak, 31 Mart seçimleri gerçekleştiğinde o akşam aynaya baktığında, göreceği müsveddenin temize çekildiğini de görecek. İstediği her şeyi söyleyen, istemediği şeyi duyar. Bu sözleri hak ediyor. Cumhurbaşkanımıza karşı söylediği şeyler onuru olan hiç kimsenin cevapsız bırakmayacağı şeyler. Şimdiye kadar, AK Parti iktidara geldiği günden beri pek çok siyasi müsveddeyi temize çekmişti. 31 Mart akşamı Sayın Kılıçdaroğlu’nu da temize çekecektir cumhur ittifakı ortaya koyacağı performansla.”
‘BUNA ELEŞTİRİ DİYENLER BİLE İSTEYEREK BİR İNSANLIK SUÇUNU ÖRTÜYORLAR’
Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’in soruşturmaya konu olan ifadelerine ilişkin konuşan AK Parti Sözcüsü Çelik, “Bunların hepsi insanlığa karşı suç kabul edilir. Bir insana bunları söyleyemezsiniz. Buna eleştiri diyecek hiç kimse yok. Geçmişte halkın zihnine hümanist mesajlar yayan rollerle çıkmış sanatçıların bazılarının bugün çok çirkin siyasal tutumlarla ortaya çıkması Türkiye’de büyük tartışmalar yaratıyor. Keşke o hümanist mesajlar yayan rolleri ve hatıralarıyla kalsalardı. Bunun yerine çıkıp da bir devlet başkanına Adnan Menderes merhumu, Süleyman Demirel merhumu hatırlatarak, onlara yapılan darbe girişimlerini hatırlatarak ‘Zehirlerler, ayaklarından asarlar’ demek eleştiri değildir. Buna eleştiri diyenler bile isteyerek bir insanlık suçunu örtüyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın kişisel onurunu konuma hakkı vardır. Cumhurbaşkanlığının itibarını korumak hem hakkı hem vazifesidir. Hem kişisel onurunu, hem makamın onurunu korumak açısından bunlara mutlaka yargı süreçlerinin açılması kadar daha doğal bir şey yoktur” değerlendirmesinde bulundu.
‘ŞİMDİYE KADAR GÖRDÜĞÜMÜZ EN GAYRİMEŞRU KONUŞMA’
Bütçe görüşmeleri sırasında TBMM Genel Kurulu’nda Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel arasında yaşanan tartışmaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan AK Parti Sözcüsü Çelik, şöyle konuştu:
“Net bir süreç izliyoruz. Bu tartışma belli bir sürecin içinde. 15 Temmuz’a ‘darbe girişimi’ deyip de Meclis’in 20 Temmuz’a aldığı karara doğrudan ‘sivil darbe’ diyen bir siyasi organizasyon söz konusu, CHP. Başından beri yaptıkları şeyler, FETÖ’nün argümanlarıyla şu şekilde benzerlik arz ediyor; darbeyi yapanlar hakkında hafifletici sebep üretmek ama o darbeye direnen siyasiler, askerler, emniyet mensupları, bürokratlar hakkında şüphe doğuracak bir propaganda içerisinde. Bunun ana üretim merkezi FETÖ’ye bağlı çeşitli hesaplar, odaklar. 15 Temmuz gecesi bile saat 2’den sonra iş terse dönmeye başlayınca hemen o hesaplar kendilerini örtmek için başka argümanlar kullanmaya başladılar. Maalesef bu argümanların en çok alıcı bulduğu yer ise CHP oluyor. Dolayısıyla Özgür Özel’in ortaya koyduğu tutumu bu şekilde değerlendirmek gerekir. Sayın Bakanımız o gün son derece birleştirici konuşma yaptı. Fakat Özgür Özel’in konuşması ise darbeye karışanların darbeyle ilişkilerini flulaştırmaya çalışan ama darbeye direnen kahramanların direnişlerini itibarsızlaştırmaya çalışan o hattın bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Çok orijinal bir şey değil. Özel’in yaptığı konuşma, 2002’den beri çok konuşma izledik, şimdiye kadar gördüğümüz en itibarsız ve maalesef en gayrimeşru konuşmalardan bir tanesidir. Tabii ki tazminat davası açılacaktır, ama milletimizin maşeri vicdanı haklı tarafın kim olduğunu göstermektedir. Ömrü hayatımızda bir arzumuz var, bir kerecik olsun CHP’nin gri alanların yanında değil, net bir şekilde demokrasinin yanında görmek isteriz. Darbenin aktörlerini fulaştırmaya çalışan ama darbeye direnenleri itibarsızlaştırmaya çalışan kampanyanın siyasal taşıyıcısı olmaktan artık uzak dursunlar.\"

FOTOĞRAFLI

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir