Politika

AİHM kararına rağmen başsavcılık yine Batasuna kararını örnek gösterdi: "HDP, PKK’nın organı haline geldi, kapatın, mallarına bloke koyun"

İddianamede, Selahattin Demirtaş'a ait olmayan Twitter hesabından yapılan paylaşım kanıt olarak sunuldu

18 Mart 2021 15:38

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP’nin kapatılması istemiyle açılan davanın iddianamesinde, geçmişte kapatılan, HDP çizgisindeki partilerin kapatılmasına da gerekçe yapılan, AİHM’nin Batasuna kararını emsal gösterdi. AİHM’nin, DTP’nin de bu gerekçeyle kapatılmış olmasına rağmen Türkiye’yi mahkum etmesini dikkate almayan başsavcılık, HDP’nin geçmiş ve şu anki tüm vekillerinin de aralarında olduğu 687 kişi için de 5 yıl süreyle siyaset yasağı talebinde bulundu. HDP’ye yapılan hazine yardımının kesilmesinin, yardım ödenmişse geri alınmasının, banka hesaplarına bloke konulmasının ve partiye üye kaydının durdurulmasının da talep edildiği iddianamede, 580 HDP’li için farklı kentlerde açılmış dava ve soruşturmalar listelendi.

İddianamede, Ankara Başsavcılığı’nın aralarında Selahattin Demirtaş’ın da bulunduğu isimler hakkında kısa süre önce açtığı davanın iddianamesindeki eylemlere neredeyse birebir biçimde yer verildi. HDP’nin PKK’nın organı olduğunun öne sürüldüğü iddianamede, Ankara Başsavcılığı’nın iddianamesinde olduğu gibi Demirtaş’a ait olmayan twitter hesabından yapılan paylaşım kanıtlardan biri olarak sunuldu.

Bu iddianamedeki itirafçı ifadelerine de kapatma davasının iddianamesinde yer verildi. İddianamede, “Parti kapatmak faydasız” iddialarına gerekçe gösterilen, HDP ile ilgili aynı çizgideki bütün partilerin geçmişte kapatılması başlığı, HDP’nin kapatılmasının da zorunluğu olduğunun kanıtı gösterildi. Diğer partiler gibi HDP’nin de PKK’nın kolu olduğu öne sürüldü. Anayasa Mahkemesi raportörü, iddianame ile ilgili raporunu hazırladıktan sonra, AYM, iddianamenin kabul edilebilir olup olmadığını karara bağlayacak.

"Önlem almak hukuk devletinin gereği"

Yargıtay Başsavcısı Bekin Şahin imzalı 606 sayfalık iddianamenin başında, şu ifadeler kullanıldı:
"Hiçbir devlet, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne ve varlığına yönelen tehdidi görmezden gelemez ve bu tehdidin süreklilik kazanmasına izin veremez. Anayasanın 68/2. maddesinde ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasasının 4/1. maddesinde belirtildiği üzere demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarından olan ve kuruluş ve faaliyetlerinde serbestlik tanınan siyasi partilerin, demokratik düzeni sarsacak, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne halel getirecek faaliyetlerde bulunmaları halinde kamu düzenini bozacakları ve ulusal güvenliğe zarar verecekleri izahtan vareste olup bu halde kuşkusuz Devletin kendi varlığına yönelen bu tehditlere karşı önlem alması da demokratik hukuk devleti olmanın gereği olarak kabul görecektir.

"Bölücü eylemlerin odağı"

Yargı organlarınca yapılan soruşturma ve kovuşturma işlemlerinden, yazılı ve görsel basında yer alan partililerin beyanatlarından ve faaliyetlerinden anlaşılacağı üzere İçişleri Bakanlığına başvurarak 15.10.2012 tarihinde “Halkların Demokratik Partisi (HDP)” adıyla tüzel kişilik kazanan davalı partinin eylemleri Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına aykırı bulunmuş ve davalı parti aynı zamanda hemen hemen tüm organları, üyeleri ve teşkilatları vasıtasıyla bu nitelikteki suçları işlemiş, işlenmesini teşvik etmiş, bu suçları ve bu suçları işleyenleri övmüştür. Bu nitelikteki eylemler kimi zaman davalı parti genel başkanları da dahil olmak üzere parti organlarınca kararlılık içinde, kimi zaman ise bu nitelikteki fiiller parti üyelerince yoğun bir şekilde işlenmiş ve bu durum değişik kademelerdeki parti organlarınca zımnen veya açıkça benimsenmiştir. Dolayısıyla Halkların Demokratik Partisi (HDP) bu nitelikteki eylemlerin odağı haline gelmiştir.

Zaruri ve ivedi

Bu itibarla davalı Partinin Anayasanın 68/4. maddesine aykırı eylemleri nedeniyle Anayasanın 69/6. ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası’nın 101/1-b ve 103/2. maddeleri uyarınca temelli kapatılmasına karar verilmesini talep etmek zaruri hale gelmiştir."

İddianamede, davanın ivedilikle karara bağlanmasının da çok önemli olduğunun altı çizilirken, "Türkiye Cumhuriyeti devletinin bölünmez bütünlüğünü korumak için, HDP'nin temelli kapatılması hukuksal zorunluluktur" denildi.

Konuşmalar yine kanıt

İddianamede, farklı iddianame ve soruşturmalara konu olun, AİHM’nin Demirtaş ve benzer davalarda “hak ihlali” kararı verdiği söz ve eylemler kapatma istemine kanıt gösterildi.

İddianamenin değerlendirme bölümüne, Demirtaş’ın, savunmalarında ayrıntılı biçimde açıkladığı, aynı dönemde Öcalan’ın mektuplarının hükümete de gittiğini söylediği konuşmalarındaki, “Bizim başarımız, HDP’nin başarısı ki kendisinin, Sayın Öcalan’ın çok önemsediği bir projedir. Kendisinin özellikle son 20 yılını adadığı bir projedir”, “Buna alışsanız iyi olur. Çünkü daha biz başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz heykelini”, “Biz PKK’yı silahlı bir halk hareketi olarak tanımlıyoruz. PKK’yı terör örgütü olarak tanımlamıyoruz”, “Biz sayın Öcalan’a güveniyoruz. Onun yol haritasının bu ülkeye barış, çözüm getireceğine inanıyoruz” sözleri suçlamalara kanıt gösterildi.

Pervin Buldan’ın bir bölümünü çözüm sürecinde yaptığı konuşmalarındaki, "Kürt sorununun çözümü için sayın Öcalan, BDP ile Kürt halkı ve gerillalar muhatap alınmalıdır. Bir tarafı dışında bırakırsanız süreçten olumlu sonuç çıkmaz", "HDP fikriyatının büyük emektarı sayın Abdullah Öcalan", "Kandil'deki dostlarımız, arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, yoldaşlarımız, Sayın Karayılan, Sayın Bayık, Sayın Rohani Serhat. Bu insanlar dağlarda. Biz Sayın Öcalan’ın arkasındayız diyoruz" ifadeleri de kanıtlar arasında sayıldı.

Mithat Sancar’ın, "İmralı’nın kapılarını açın ki barışın yolu sonuna kadar açılsın. Barışın yolu açılacaksa Öcalan mutlaka ve mutlaka bu yolun ışığı olarak en önemli rolü üstlenecektir. O nedenle diyoruz: Tecrit sadece bizim meselemiz değildir, bu ülkenin, barışının meselesidir" sözleri de kanıt gösterildi.

"Aynı nedenle kapatıldı, yine kapatın"

İddianamede, HDP ile aynı çizgideki partilerin kapatıldığı anımsatılarak, HDP’nin de kapatılması talep edildi. İddianamede, şöyle denildi:

07.06.1990 tarihinde SHP'den ayrılan onbir milletvekili tarafından kurulan Halkın Emek Partisi (HEP) hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 03.07.1992 tarihinde kapatma davası açılınca, 19.10.1992 tarihinde Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖZDEP) kurulmuştur. Anayasa Mahkemesi 14.07.1993 tarihinde HEP'in kapatılmasına karar vermiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 29.01.2003 tarihinde ÖZDEP'in kapatılması için dava açılması üzerine 07.05.1993 tarihinde Demokrasi Partisi (DEP) kurulmuştur. Anayasa Mahkemesi 23.11.1993 tarihinde ÖZDEP'in kapatılmasına karar vermiştir. DEP hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 11.05.1994 tarihinde kapatma davası açılması üzerine bu kez 11.05.1994 tarihinde Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) kurulmuştur.

16.06.1994 tarihinde Anayasa Mahkemesi tarafından DEP'in kapatılmasına karar verilmiştir. 29.01.1999 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından HADEP'in kapatılması için dava açılmış, bu arada 24.10.1997 tarihinde Demokratik Halk Partisi (DEHAP) kurulmuş, 13.03.2003 tarihinde de Anayasa Mahkemesi HADEP'in kapatılmasına karar vermiştir.


DEHAP'ın kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 13.03.2003 tarihinde dava açılmış, 09.11.2005 tarihinde Demokratik Toplum Partisi kurulmuştur. DEHAP hakkında dava süreci devam ederken bu arada DEHAP 19.11.2005 tarihinde fesih kararı almıştır. 11.12.2009 tarihinde de Anayasa Mahkemesi Demokratik Toplum Partisinin kapatılmasına karar vermiştir.


1990 yılından bu yana devam eden ve yukarıda özetlenen süreçten anlaşılacağı gibi hemen hemen aynı kadrolar tarafından kurulup, devam ettirilen HEP; ÖZDEP, DEP, HADEP, DEHAP ve DTP açılan davalar sonucunda Anayasa Mahkemesince kapatılmıştır. Şimdi ise iddianamede sunulan deliller karşısında kapatılan bu partilerin devamı niteliğinde olan Halkların Demokratik Partisinin (HDP)’nin de kapatılması gerekecektir."

Batasuna kararı var, DTP kararı yok

İddianamede, AİHS, anayasa maddeleri, Venedik Komisyonu ve AİHM kararları özetlendi. İddianamede, AİHM’nin, İspanya/Batasuna kararına geçmiş iddianamelerde olduğu gibi atıfta bulunuldu. Buna karşılık, aynı gerekçeyle kapatılan DTP nedeniyle AİHM’nin Türkiye’yi mahkûm etmesine yer verilmedi.
Batasuna’nın, terör örgütü ETA’nın eylemlerini kınamaması, sözcülerinin yasal olan ya da olmayan her yoldan mücadeleyi sürdüreceklerini söylemeleri, afişler ve gösterilerle ETA terör örgütü ile aynı yönde olacak şekilde halkı devlete karşı kışkırtmak suretiyle dolaylı destek verdiği için kapatıldığının belirtildiği iddianamede, AİHM’nin de bunu haklı bulduğu vurgulandı. Buna göre, "şiddeti kınamayı reddetmenin" de terörizm sayıldığı vurgulandı.

"Uluslararası suç şebekesi ve Kobani olayları"

İddianamede, şöyle denildi: "IRA, ETA ve PKK gibi etnik-ayrılıkçı terör örgütleri, ulusaşırı bir suç şebekesi haline dönüşmedikleri sürece, bağımsızlığını istedikleri toprak parçası dışında kalan coğrafyalarda terör uzantıları kurmak gibi bir teşebbüste bulunmazlar. Bunun nedeni, bu tür örgütlerin varlıklarını devam ettirmek için halk desteğine ihtiyaç duymaları ve bu desteğin kendi toprakları haricinde elde edilebilmesinin zor olmasıdır… Bugün KCK adı verilen oluşum, PKK silahlı terör örgütünü bir devlet sistemi gibi yapılandırmayı hedefleyip birimlerini ve üyelerini sistematik bir yapıya kavuşturmayı amaçlamaktadır… Davalı Halkların Demokratik Partisi, Anayasa ve yasalara göre kurulmuş olmasına rağmen;( terörist eylemler ile sivil, asker, polis, kadın, çocuk, bebek ayrımı gözetmeden onbinlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden olan, çocukların kaçırılarak zorla silah altına alınması, haraç almak, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı gibi faaliyetlerde bulunan Marksist-Leninist ve etnik ayrılıkçılık temelli bir ideolojiye sahip olan) terör örgütü PKK'ya bağlı, PKK'nın görüşleri ve talimatları doğrultusunda PKK'nın siyasi kanadı şeklinde faaliyet göstermiş ve göstermektedir. Bunun yakın tarihimizdeki örneklerinden biri kamuoyunda 6-8 Ekim olayları olarak bilinen eylemlerdir."

İddianamede, Ankara Başsavcılığı’nın açtığı son davanın iddianamesinde yer alan, Kobani eylemleri ile ilgili kısımlar neredeyse birebir tekrar edildi. HDP’nin bu şiddet eylemlerinin çağrısını, PKK’nın talimatı doğrultusunda verdiği öne sürüldü. Ankara Başsavcılığı’nın iddianamesinde olduğu gibi, Demirtaş’a ait olmayan ancak ismini taşıyan hesaptan atılan twitler, kapatma davası iddianamesinde de kanıt olarak sunuldu.

Özyönetim açıklamaları

İddianamede, çözüm süreci devam ederken yapılan "özyönetim" açıklamalarının, PKK’nın açıklamalarına paralel olduğu da belirtilerek, bu açıklamalar da kanıt gösterildi. Bütün bu eylemlerin, PKK’lı Bese Hozat’ın 14 Temmuz 2015 tarihli, "Kürdistan’da yeni bir dönem başlıyor" açıklamasına paralel olarak yapıldığı da öne sürüldü. İddianamede, farklı kentlerde açılan davalardaki gizli tanıkların ifadeleri de bu iddialara kanıt gösterildi.

HDP önünde oturan aileler

İddianamede, Diyarbakır’da HDP İl Binası’nın önünde oturan ailelerin yaptığı açıklamalar da kanıtlar arasında sayıldı.

"İmralı günlükleri ortaya koyuyor"

İddianamede, "İmralı Günlükleri" olarak bilinen metinde, Selahattin Demirtaş, Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, İdris Baluken ve Altan Tan ile PKK-KCK silahlı terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın zaman zaman yaptıkları görüşmelere ilişkin notların yer aldığı belirtildi.

Çözüm sürecinde yapılan bu görüşmelere dikkat çekilen iddianamede, bu isimlerin, terör örgütü liderine zaman zaman, "Başkanım, sayın başkanım, önderlik", şeklinde hitap ettikleri belirtilerek şöyle denildi:

"Terör örgütü lideri hükümlü konumdaki Abdullah Öcalan’ın pek çok konuda ismi sayılan şahıslara talimatlar verdiği, kendisinin kurduğunu söylediği davalı partinin izlemesi gereken stratejiyi belirlediği, belediye başkanlığı ve milletvekili seçimleri ile ilgili bizzat aday isimlerini belirlediği, bununla da kalmayarak davalı partinin eş genel başkanlarının, parti grup başkanvekillerinin kimler olması gerektiğini söylediği, kaç dönem seçilebileceklerini belirttiği, hatta partinin Cumhurbaşkanı adayını bile belirlediği, genel seçimlerle belediye seçimlerine hangi partiyle girilmesi gerektiği konusunda talimatlar verdiği davalı partinin her kademesinde eş başkanlık sisteminin uygulanmasını istediği, görüştüğü partililerin zaman zaman kendisine rapor sundukları anlaşılmaktadır. Metinden bir kısım adayların da PKK-KCK’lı teröristlerin yuvalandığı Kandil’de bulunan örgütün üst düzey yöneticileri tarafından belirlendiği görülmektedir. Yine örgüt liderinin talimatı doğrultusunda davalı parti tüzüğünde Ertuğrul Kürkçü’ye “Onursal Genel Başkanlık” ünvanının verildiği tespit edilmiştir. Belirtilen bu hususlar bile tek başına davalı parti ve PKK-KCK silahlı terör örgütü arasındaki organik bağı, emir- komuta zinciri şeklindeki yapılanmayı açıkça gözler önüne sermektedir."

PKK güdümünde ve yan kuruluşu

İddianamede, "HDP’nin daha önce Anayasa Mahkemesince kapatılan yukarıda sayılan partiler gibi tamamen PKK-KCK’nın güdümünde olan ve PKK’nın legal görünümlü bir yan kuruluşu olduğunu ortaya koymaktadır. Davalı Partinin teşkilat kongreleri ve büyük kongreleri ile tüm gösteri ve toplantıları; Anayasa ve Yasalara göre kurulmuş bir siyasi partinin olması gereken parti kongreleri ve toplantıları gibi değil de bölücü terör örgütü PKK ve elebaşı Abdullah Öcalan lehine sloganlar atılan alanlar haline getirilmiştir. Kongre salonları örgüt kampları gibi terörist fotoğrafları ve sözde terör örgütü bayrakları ile donatılmıştır. Davalı Partinin kongreleri bir siyasi partinin kongresinden ziyade terör örgütünün propagandasının yapıldığı, ölen teröristlere saygı duruşlarında bulunulduğu, Anayasal düzenimize ve üniter devlet yapımıza yönelik açıkça düşmanlığın sergilendiği adeta “PKK KONGRELERİ” şeklinde cereyan etmiştir" denildi. Partinin, 23.02.2020 tarihli 4. Olağan Büyük Kongresi’nin de bunun örneği olduğu belirtildi.

"HDP, PKK-KCK'nın organı gibi faaliyette bulunmuştur"

İddianamede, şu tespitler sıralandı:

Davalı Halkların Demokratik Partisi terör örgütü PKK-KCK’yı açıkça desteklemekten öteye geçerek onun bir organı gibi faaliyette bulunmuştur.

Aslında HDP ile PKK-KCK arasında bir fark yoktur. HDP silahlı terör örgütü PKK-KCK’nın emir ve talimatları doğrultusunda faaliyet yürüten yaptıkları veya yapmadıkları bakımından halka değil terör örgütü PKK-KCK’ya hesap veren, terör örgütünün siyasi görünümlü bir uzantısı, organıdır. Başka bir deyimle HDP; PKK’nın partisidir. Aslında buna şaşırmak gerekir. Çünkü Partinin Eş Genel Başkanlığını yapmış Pervin Buldan ve Selahattin Demirtaş açıkça HDP’nin terör örgütü lideri Öcalan’ın projesi olduğunu, Öcalan’ın HDP fikriyatında büyük emeği olduğunu belirterek açıkça söymekten çekinmemişlerdir. Bu hususu örgüt elebaşı da kabul etmektedir.

Davalı partinin bir kısım milletvekillerinin Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığının, birliğinin, bütünlüğünün sembolü olan TBMM’de bölücübaşı ve PKK lehine slogan attıkları, sözde gerilla marşını okudukları, (bkz. Ferhat Encu, Nursel aydoğan, Besime Konca, Mizgin Irgat başlığı altında)
Yasa dışı gösteri ve terör örgütü propagandası yapan şahısların gözaltına alınmalarını engellemek için araya girip polislerle tartışarak şüphelinin kaçmasına olanak sağladıkları, (bkz. Ahmet Yıldırım başlığı altında)

Terör örgütü üyelerinin yakalanmasını önlemek amacıyla operasyon bölgelerinde toplanıp canlı kalkan oldukları, operasyonları engelleyerek teröristlerin kaçmasını sağladıkları, (bkz.Behçet Yıldırm, Çağlar Demirel, Sait Taycı, Kıznaz Türeli, Abdullah Zeydan, Mehmet Emin Adıyaman, Osman Karabulut başlığı altında)

Terör örgütünün dağ kadrosunda yer alanlar olduğu, (bkz. Baran Nayır başlığı altında)
PKK–KCK silahlı terör örgütlerine yakın duran ailelerden veya şahıslardan terör örgütü adına para temin ettikleri, toplanan paralar ile terör örgütü adına faaliyet yürüten mensuplarının aileleri ile terör suçlarından tutuklu-hükümlü örgüt üyelerinin ailelerine yardım edildiği, mahkeme masraflarının karşılandığı, (bkz. Mahfuz Güleryüz başlığı altında)

Davalı parti üyelerinin yerel ve genel seçimler öncesi bölge halkı üzerinde HDP’ye oy vermeleri yönünde baskı oluşturdukları, yapılan baskılara direnen vatandaşları kırsalda faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarına şikayet ettikleri, bazı vatandaşların kırsalde kurulan sözde adalet komisyonu adlı mahkemede cezalandırılmaları için götürüldüklerinin anlaşıldığı, (bkz. Hasan Safa başlığı altında)

Belediye başkan adaylarının PKK/KCK terör örgütü tarafından belirlendiği, seçildikten sonra iş ve işlemlerinin terör örgütü mensuplarınca yönetildiği ve denetlendiği, (bkz. Nilüfer Elik Yılmaz, Gülüstan Öncü, Nalan Özaydın, Mülkiye Esmez başlığı altında)

Örgütün talimatları ile; belediyede çalışanlarından örgüte destek için zekat adı altında para toplandığı, belediye araç ve gereçlerinin PKK’nın hizmetine sunulduğu, belediye çalışanlarının haberi olmadan çalışmadıkları halde fazla mesai ücreti yazılıp bunu da çalışanın haberi olmadan terör örgütüne aktardıkları, (bkz. Ahmet Türk başlığı altında)

Belediyelerin inşaat malzemesi alımlarında değerin yüksek gösterilerek aradaki farkın değer ailelerine gönderildiği, değer ailesi olarak tanımlanan ailelere yardım yapıldığı, (bkz.Ercan Akar başlığı altında)
Belediyede işe alımlarda PKK/KCK terör örgütünce değer ailesi olarak tanınan ailelerin veya terör suçlarından haklarında işlem yapılan kişilerin gözetildiği, belediye bütçesinden değer ailesi olarak tanımlanan ailelere yardım yapıldığı, her türlü yardımda PKK ile iltisaklı kişilerin seçildiği, (bkz. Adnan Selçuk Mızraklı, Caziye Duman, Azim Yacan, Hatice Çevik, Erkan Uçar, Yılmaz Şalan başlığı altında)
Çalıştığı hastanede çatışmalarda yaralı olarak getirilen terör örgütü militanlarını kayıt dışı olarak tedavi ettiği, terör örgütüne ve üyelerine yardım ettği, örgütün çağrısı üzerine açlık grevine iştirak ettiği,(bkz. Adnan Selçuk Mızraklı başlığı altında)

Belediye çalışanlarının örgüte müzahir yayın organlarına zorla abone yapıldığı, maaşlarından onayları olmadan belli bir miktarın kesilerek terör örgütüne gönderildiği, (bkz. Ahmet Türk başlığı altında)
Devletin yanında yer alan belediye çalışanlarının işten çıkarıldıkları, yerlerine terör örgütü ile iltisaklı terör suçlarından mahkumiyetleri bulunanların işe alındığı ya da ailesinde PKK’lı olan kişilerin veyahut güvenlik güçleri ile çatışmaya girip ölen teröristlerin yakınlarının işe alındığı, (bkz. Belediye başkanları başlığı altında)

Teröristlerin isimlerinin verildiği mezarlıkların inşa edildiği, terörist cenazelerinin belediyeye ait araçlarla taşındığı, yaralı teröristlerin tedavisi ile ilgilenildiği, (bkz. Remziye Tosun başlığı altında.)
Belediye avukatlarının PKK-KCK operasyonlarında yakalanan terör örgütü mensubu kişilerin müdafiiliği ile görevlendirildikleri, (bkz. Ahmet Türk başlığı altında)

Cezaevindeki örgüt mensupları ile PKK arasında karşılıklı talepleri taşıyan kurye vazifesi gördükleri, terör örgütü adına ev ev dolaşıp para topladıkları, (bkz. Metin Özbadem aşlığı altında)

"Vekiller eğitim aldı"

Bir kısım milletvekilinin PKK’nın Cudi kampında silah ve ideolojik eğitim aldığı eğitimi başarı ile tamamlayamayanların milletvekili adayı yapılmadığı, (bkz Ferhat Encu başlığı altında)

Bazı partililerin terör örgütü PKK’ya eleman kazandırma faaliyetinde bulundukları, bir çoğunun silahlı eğitim aldığı, kod adlarının bulunduğu, Hendek Olayları sırasında örgüt adına silahlı nöbet tutanların dahi bulunduğu, firmalardan alınan ihalelerin bedellerini yüksek göstererek aradaki farkı PKK/KCK terör örgütüne aktardıkları, (bkz Remziye Yaşar başlığı altında),

Hendeklerin kazıldığı, barikatların kurulduğu bölgede silahlı faaliyet yürüten örgüt mensuplarına aktif destek verdikleri, (bkz. Songül Erden başlığı altında)

Kırsal alanda faaliyet gösteren terör örgütü mensupları ile irtibatlı oldukları erzak ihtiyaçlarını, yaşam malzemelerini karşıladıkları, (bkz. Rojda Nazlıer, Azim Yacan, Hasan Safa başlığı altında)

Terör örgütü mensuplarını evinde barındırdıkları, (bkz. Rojda Nazlıer, Yıldız Çetin başlığı altında)

Terör suçu işleyen bazı kişilerin yargılanmasını bertaraf etmek için seçilebileceği yerlerden milletvekili adayı olması için çaba sarfedildiği, (bkz. Ahmet Türk başlığı altında)

Kimi davalı parti üyesinin güvenlik güçleri ile çatışmadaki PKK’lı terörist ile cep telefonuyla görüştüğü, teröristin yardım istediği, partiliye talimat verdiği, talimatı alan partilinin beraberindeki grupla operasyon bölgesine gidip canlı kalkan olduğu, (bkz .Gülser Yıldırım başlığı altında)

Kiminin, sivil polis araçlarının tespit ettiği plakalarını irtibatlı olduğu teröristlere verdiği, (bkz.Halef Yiğit başlığı altında)

Bazılarının silahlı terör örgütünün bölge sorumluluğunu yürüttüğü, (bkz. Tuna Aydın başlığı altında)
Ölen örgüt mensubu ailelerinin çeşitli işlere yerleştirdiği, (bkz Mehmet Eşref Mamedoğlu ve Belediyeler başlığı altında)

Bazı partililerin terör örgütü tarafından kırsal alana elaman aktarılması faaliyetinde görevlendirildiği;(bkz. Tuna Aydın, Zeliha Kocaman, Fırat Keser başlıkları altında)

Bir kısım faaliyetleri parti faaliyeti gibi gösterip aslında PKK ile ilgili faaliyette bulundukları, HDP’yi paravan olarak kullandıkları, (bkz. Sinem Varlı başlığı altında)

Para transferinde merkez konumda bulunduğu, toplanan paraların PKK-KCK’nın terör faaliyetlerinde kullanıldığı, (bkz. Ferhat Tarhan başlığı altında)

Çatışmada yaralanan terör örgütü üyesinin yakalanmasını önlemek amacı ile hastaneye götürüldüğü, tedavileri ile ilgilenildiği, (bkz. Faysal Sarıyıldız başlığı altında)

Terör örgütü üyelerinin özeleştiri mahiyetindeki raporlarını kırsal alanda faaliyet gösteren ve bağlantıda olduğu diğer terör örgütü mensuplarına ulaştırarak kurye rolünü üstlendikleri, şikayet edilen örgüt mensuplarından konu ile ilgili rapor isteyip bunu kırsaldaki örgüt mensuplarına ilettikleri, (bkz. Nimet Sezgin başlığı altında)

Vatandaşların adli makamlarla irtibatını ortadan kaldırarak taraflar arasındaki (alacak-verecek, kız kaçırma, kavga vs) adli olaylara müdahil olarak sözde yargı yetkisinin kullanıldığı, (bkz. Mülkiye Birtane, Cengiz Topbaşlı, Ekrem Savcı, Şafak Özanlı başlığı altında)

Belediyeleri seçilmiş belediye başkanları yönetiyormuş gibi görünse de aslında PKK-KCK’nın görevlendirdiği-atadığı kişilerin yönettiği, belediyeye ait araçların PKK/KCK terör örgütü içerisinde bölgede silahlı olarak faaliyet yürüten örgüt mensuplarının ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla bölgede milis olarak faaliyet yürüten şahıslara tahsis edildiği, belediyeye ait yine bazı araçların PKK/KCK terör örgütü mensuplarınca bombalı saldırı olaylarında kullanıldığı; belediye ile irtibatlı kişilerin PKK/KCK terör örgütü adına, belediye ile iş yapan firmalardan, iş adamlarından ve imar işi ilgili müracaatta bulunan kişilerden vergilendirme adı altında para toplayarak toplanan paraları terör örgütüne aktardıkları, (bkz. Ahmet Türk başlığı altında)

Neredeyse tüm kademelerde görev alan partililerce sosyal medya üzerinden PKK/KCK silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda propaganda niteliğinde paylaşımlarda bulunulduğu, paylaşım ve beğenileriyle PKK/KCK silahlı terör örgütünün amacını ve cebir, şiddet, tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermeye çalıştıkları ve övdükleri, PKK/KCK silahlı terör örgütü tarafından yapılan çağrı üzerine düzenlenen toplantılara, yasadışı gösteri yürüyüşlerine ve basın açıklamalarına katıldıkları, PKK/KCK silahlı terör örgütünün çıkarları doğrultusunda şiddet içeren ve terör örgütünün propagandasına dönüşen terör örgütü mensuplarının cenaze definlerine katıldıkları, birçoğunun terör örgütünden gelen talimatla açlık grevleri yaptıkları anlaşılmıştır.

Sıradan kişiler değil, tehdit büyük

Yukarıda örnek olarak yer verilen eylemler ile iddianamenin tamamında yer alan diğer eylemleri gerçekleştirenler sıradan kişiler değil, partide genel başkanlık, milletvekilliği, MKYK üyeliği, MYK üyeliği, MDK üyeliği, belediye başkanlığı, teşkilat kademelerinde yönetici gibi davalı partide üst düzey görev almış kişiler olduğundan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bağımsızlığı, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün ne kadar büyük bir tehdit altında olduğu daha iyi anlaşılacaktır.

Davalı partinin genel başkanları, milletvekilleri, belediye başkanları ve merkez organlarında görev alan yöneticileri zamanlarının önemli bir kısmını terörist cenazelerine katılmak, terörislerin tedavileri ile ilgilenmek, onları ve yakınlarını işe yerleştirmek, PKK’ya silah temin etmek (HDP 24., 25., ve 26. Dönem Milletvekili Faysal Sarıyıldız’ın PKK’ya verilmek üzere Suriye’den getirilen ağır silahları teslim alacak kuryeyi buluşma noktasına götürdüğü, kurye ve silahları teslim etmek isteyen kişi emniyet güçlerince gözaltına alınırken Şırnak milletvekili Sarıyıldız’ın dokunulmazlığı dolayısıyla gözaltına alınamadığı olayda; 3 roketatar, 4 adet M-16 otomatik tüfek, 25 el bombası ve 2000 mermi ele geçirilmiştir.(Ek 11)) v.b. eylemlere harcamışlardır.

Terör örgütü demediler

Davalı partinin genel başkanından üyesine kadar görev yapmış veya yapmakta olan partililer bugüne değin ısrarla PKK terör örgütüne “terör örgütü” ve onun aktif olarak bölücü yıkıcı eylemlerine katılan elemanlarına da terörist diyememişlerdir. Bunun aksine bölücü yıkıcı silahlı terör örgütü için “tabanımız, muhatap alınması gereken bir örgüt, halk özgürlük hareketi, demokrasi ve eşitlik mücadelesi veren bir örgüt, mazlum bir halkın öfkesi, umudu, sığınağı” gibi ifadeler kullanılmış, etkisiz hale getirilen terör örgütü üyeleri “şehit” olarak adlandırılmıştır.

Örgütün adayları

Davalı parti terör örgütünün vesayeti altında ve onun talimatları doğrultusunda hareket etmiş seçimlere de terör örgütünün dikte ettiği adaylarla girmiştir. Davalı parti zaman zaman PKK-KCK ile işbirliği altında zaman zaman ise onun direktifleri doğrultusunda yaptığı faaliyetleri-açıklamaları- gerçekleştirdiği eylemleri meşrulaştırmak için aldığı oylara sığınmış ve tüm enerjisini PKK-KCK silahlı terör örgütüyle birlikteliğine harcamıştır. Ne yazık ki bir siyasi partiden beklenen bağımsız bir politika üretememiş “Kandil’in” ve “İmralı’nin” dayattığı politikaları hayata geçirme konusunda kendini görevli adletmiş ve silahlı terör örgütünün gölgesi altında siyasi çıkar elde etmeye çalışmıştır. Davalı partililer kendi deyimleri ile sırtlarını PKK’ya dayamışlardır. PKK yöneticilerinden Cemil Bayık’ın “PKK olmasa HDP yüzde 5 oy alamaz” sözü de bu hususu doğrulamaktadır.(Ek 3)

Davalı siyasi partinin bahsi geçen suçlardan kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunanları partiye üye kaydetmesi ve partinin değişik kademedeki teşkilatlarında göreve getirmiş olması tesadüfi değil Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak amacına yönelik bilinçli bir kadrolaşmanın ürünüdür ve parti üzerinde terör örgütünün ne kadar etkin olduğunun açık bir göstergesidir. Neredeyse yukarıda bahsedilen suçlardan adli sicil kaydı bulunmayanlara gerek genel merkez gerekse teşkilat kademelerinde görev verilmesinden imtina edilmiştir.

Milli meselelerde devletin yanında değiller

Davalı parti hiçbir milli meselede Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yanında yer almamış aksine Türk Devletinin ve milletinin karşısında yer alan kim varsa haklı olup olmadıklarına bakmaksızın ön kabülle onların safında yer almayı tercih etmiştir. Bunun son dönemdeki örnekleri Türk Silahlı Kuvvetlerinin Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlamak amacıyla yaptığı Fırat Kalkanı Harekatı, İdlip Operasyonu, Zeytin Dalı Harekatı, Barış Pınarı Harekatı, Bahar Kalkanı Harekatı ile Gara Operasyonuna karşı takındığı olumsuz tavırdır. İddianamede de yer aldığı gibi bir kısım parti üyesi halkımız arasında kin ve düşmanlığa tahrik içerir şekilde terör örgütü PKK/YPG'nin görüş ve amacı doğrultusunda ve örgütün çağrısı üzerine, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gayesi ve kapsamı belli olan operasyonlarını işgal girişimi gibi göstemeye çalışarak terör örgütüne destek sağlamışlar ve terör örgütünün propagandasını yapmışlardır.

Hukuka uygun değil

Siyasi partilerin tüzük ve programları doğrultusunda Devletin hukuksal ve anayasal yapısını değiştirmek için çaba sarf etmeleri bazen bunu yaparken de taciz edici ve rahatsız edici yol ve yöntemleri kullanmaları çoğulcu demokrasi ilkeleri gereğidir. Ancak bu mücadelenin hukuka uygun demokratik araçlara dayanması zorunludur. Siyasi partiler hedeflerine şiddeti teşvik ederek, şiddeti meşru göstererek değil mevcut Anayasal ve yasal sistemin belirlediği kurallar çerçevesinde ulaşmayı amaç edinmeleri çağdaş hukuk düzeninin gereğidir. Terör örgütünü, terörü lanetlemeyi bırakın tek bir eleştiri cümlesi bile kurmayan veya kuramayan davalı partinin şiddeti, terörü, teröristi öven, onları kutsayan beyanatlarının ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı düşünülemez.

Varlığını sürdüremez

Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne karşı gerçekleştirilen eylemler kabul edilemez. Bu durumda hak ve özgürlüklerin kötüye kullanılmasına engel olmak, devletin görevi ve varlık nedenidir. Teröre destek verip ondan destek alan bir siyasî partinin Anayasa ve yasaya göre varlığını sürdürmesi mümkün değildir.

Meşru ve orantılı

Davalı HDP demokratik sistemin çerçevesini çizdiği bir siyasi partiden çok bölücü terör örgütü ve lideri tarafından yönetilen ve yönlendirilen ulusal ya da uluslararası her ortamda örgüt amaçları doğrultusunda faaliyet gösteren bir oluşum niteliğini haizdir. Geçmişte de aynı vasıftaki partilerin yine aynı nedenlerle açılan davalar sonucu kapatılmış olmalarına rağmen davalı partinin ısrarla geçmişteki kapatılan diğer bölücü partilerin yolundan gitmesi, terör örgütü PKK-KCK ve elebaşının direktifleri ile faaliyetlerde bulunması temelli kapatma yaptırımını meşru, orantılı ve zorunlu kılmaktadır.

Kuşku yok

Davalı siyasi partinin Anayasa'nın 69. maddesinin 6. fıkrasında belirtildiği üzere bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiği kuşkuya yer vermeyecek biçimde anlaşılmıştır. Davalı partinin (bölücü terör örgütü PKK ile amaç birliği doğrultusunda) ülkeyi ırk esasına dayalı olarak bölüp ayrı bir devlet kurma hedefine ulaşmada bölücü terör örgütü vasıtasıyla şiddet unsurunu kullanmada kararlı olduğu toplumun her kesimince bilinmektedir. Bu hal ve şartlarda Anayasanın 3. maddesinde ifadesini bulan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü korumak ve toplumun huzur, güven ve birlikteliği için davalı partinin temelli kapatılması hukuksal bir zorunluluktur.


İddianamenin tam metni için TIKLAYIN

 

Alternatif parti için isimleri geçenler için de yasak

İddianamede, 687 isim için 5 yıl süreyle siyaset yasağı konulması talep edildi. HDP eşbaşkanları Mithat Sancar, Pervin Buldan, eski eşbaşkanlar Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da bulunduğu 687 kişilik listede kurulacak alternatif Kürt partisinde yer alacağı öne sürülen Altan Tan ile yeni bir oluşuma gidilmesi gerektiğini savunduğu belirtilen Ayhan Bilgen’in de yer alması dikkati çekti. HDP’den istifa eden Ahmet Şık gibi isimler de yasak talep edilen isimler arasında yer aldı

Siyasi yasak istenen 687 ismin tamamı şöyle:

Selahattin Demirtaş, Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel, Figen Yüksekdağ Şenoğlu, Pervin Buldan, Sezai Temelli, Mithat Sancar, Adil Zozani, Meral Danış Beştaş, Nursel Aydoğan, Selma Irmak, Ertuğrul Kürkçü, Mehmet Emin Adıyaman, Ayla Akat Ata, Mülkiye Birtane, Berdan Öztürk, Bengi Yıldız, Demir Çelik, Esat Canan, Halil Aksoy, Hasip Kaplan, Hüsamettin Zenderlioğlu, Kemal Aktaş, Özdal Üçer, Aysel Tuğluk, Faysal Sarıyıldız, Ferhat Encu, Nursel Aydoğan, Abdullah Zeydan, Dilek Öcalan, İdris Baluken, Adem Geveri, Ahmet Yıldırım, Lezgin Botan, Aycan İrmez, Altan Tan, Behçet Yıldırım, Burcu Çelik Özkan, Çağlar Demirel, Enise Çoban Güneyli, Gülser Yıldırım, Yüksel Mutlu, Çilem Küçükkeleş, Leyla Zana, Dirayet Dilan Taşdemir, Hatice Kocaman, Emine Beyza Üstün, Kadri Yıldırım, Kıznaz Türkeli, Leyla Birlik, Mehmet Ali Aslan, Mehmet Emin İlhan, Mizgin Irgat, Nihat Akdoğan, Osman Baydemir, Saadet Becerikli, Seher Akçınar Bayar, Taşkın Aktaş, Şafak Özanli, Ergün Koç, Alican Önlü, Abdullah Levent Tüzel, Ayşe Acar Başaran, Feleknas Uca, İmam Taşçıer, Leyla Güven, Mahmut Toğrul, Hüda Kaya, Asiye Kolçak, Edip Berk, Ziya Çalışkan, Sibel Yiğitalp, Ziya Pir, Besime Konca, Tuğba Hezer Öztürk, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Erdal Aydemir, Erol Katırcıoğlu, Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Tulay Hatımoğulları Oruç, Musa Piroğlu, Serpil Kemalbay Pekgözegü, Hakkı Saruhan Oluç, Kemal Bülbül, Murat Çepni, Murat Sarısaç, Ömer Öcalan, Remziye Tosun, Sıdık Taş, Necibe İlhan, Gürü Toprak, Hayrettin Şen, Müslüm Acar, Yücel Demirer, Özgür Müftüoğlu, Alp Altınörs, Fatma Gök, Ferhat Tunç Yoslun, Kuvvet İhsan Lordoğlu, Mehmet Rıza Türkay, Çiğdem Kılıçgün Uçar, Gonca Yangöz, Mehmet Şamil Altan, Serap Hasibe Akpınar, Günfer Karadeniz, Seçkin Kır, Pınar Aydınlar, Aleddin Erdoğan, Cafer Çelik, Sıtkı Güngör, Semra Demir, Ali Aslan, Aydın Çetinkaya, Ayşe Berktay Hacımirzaoğlu, Benazir Coşkun, Berna Çelik, Bülent Uyguner, Celalettin Can, Coşkun Üsterci, Dilan Çetin, Elif Torun Öneren, Emine Kaya, Fatma Doğan, Gençay Gürsoy, Gülay Bilici, Gülşen Özer, Halef Keklik, Hidayet Enmek, Hürriyet Kaytar, İbrahim Akın, İlknur Birol, İzzet Karadağ, Mahfuz Güleryüz, Mazlum Karagöz, Mehmet Hüsamettin Yürek, Nadiye Gürbüz, Nurettin Turğut, Ömer Önen, Ramazan Holat, Roza Kahya, Şehriban Zuğurli, Tuna Aydın, Yeliz Bahçeci, Zahide Besi, Zelal Yerlikaya, Zübeyda Zümrüt, Alican Uçarcan, Ayşe Yağcı, Ayşe Merva Aytemür, Ayşe Nüket Eralp, Ayşenur Vaizoğlu, Bahar Şimşek Day, Bayram Yılmaz, Bercan Aktaş, Betül Yarar, Beycan Taşkıran, Cafer Koluman, Can Memiş, Ekber Kaya, Elmas Çinar, Hacay Yılmaz, Ahmet Cavit, Dilek Aykan, Ercan Arslan, Erdem Yörük, Ferhat Tarhan, Filiz Koçali, Gülay Koca Öztürkoğlu, Hamit Geylani, Hüseyin Gözen, Ayten Yılmaz, İbrahim Ergin, Abdulkadir Demir, Hüseyin Daş, Kasım Çalışkan, Mahmut Çiftçi, Memet Doymaz, Meryem Koray, Mustafa Cem, Muzaffer Kaya, Nilay Etiler Lordoğlu, Nimet Sezgin, Nuri İşbilir, Osman Ergin, Perihan Ağaoğlu, Ruhşen Mahmutoğlu, Süleyman Kemal Atakan, Şeyma Kantarcı, Yasemin Özgün, Zarife Karasungur, Zeki Çelik, Ahmet Saymadi, Cengiz Çiçek, Gönül Karaman, Ömer Özkan, Mehmet Emin Kılıcarslan, Gülsimet Önal, Halit İpekyüz, Keziban Bulak, Yüksel Seyitvan, Kazım Köse, Zeliha Kocaman, Halide Türkoğlu, Erhan Basut, Abdurrahman Çağan, Seval Çadırcı, Diba Keskin, Mecit Sargut, Mehmet Nuri Çiçek, Şaban Elbir, Turgut Bayramhan, Muammet Deveci, Sait Taycı, Yüksel Akgün, Seher Kadiroğlu Ataş, Ayfer Demirel, Bedriye Yorgun, Cahit Kırkazak, Cengiz Topbaşlı, Ekrem Savcı, Çiçek Arıç, Doğan Erbaş, Esra Keskin, Fırat Keser, Aycan Altın, Bahar Behice Orhan, Barış Caniş, Mahmut Duman, Mehmet Cüneyt Anar, Menican Gülmez, Necla Tartan, Sinan Ok, Ümit Öner, Gögerçin Aras, Gültekin Koçdemir, Halef Yiğit, Hatice Akdağ, Hatice Büşra Kuyun, Hamza Ağırman, Hazal Karabey, Helin Yılmaz, Mehmet Ali Yiğit, Mehmet Eşref Mamedoğlu, Metin Özbadem, Murat Kalmaz, Muzaffer Tunç, Naci Sönmez, Ömer Aşkara, Ömer Faruk Kırınç, Rabia Tekas, Selahattin Yılmaz, Serdar Batur, Sevim Akdağ, Seyithan Kırmızı, Maşallah Beyret, Murat Şahin, Nadire Kılıç, Sinem Varlı Hanazay, Şerif Adlım, Tahsin Yeşildere, Abdulmelik Okyay, Baran Nayır, Burhan Karakoç, Fırat Yaman, Gülçin İsbert, Hatice Kavran, Hatice Ödemiş Bayram, Hatip Çaplık, Hişyar Özsoy, Hüsamettin Özdem, Hüseyin Güngör, Hüseyin Gür, Hüseyin Koçuk, Hüseyin Tak, Hüseyin Vural, Hüseyin Yıldız, Hüseyin Yılmaz, İbrahim Sinemillioğlu, İbrahim Binici, İhsan Coşkun, Abdullah Alagöz, Abdullah Koç, Abdulselam Demirkıran, Abdurrahman Doğar, Abdurrahman Öztürk, Adalet Aydın Sözkesen, Ahmet Aday Hakkında, Ahmet Karataş, Ahmet Şık, Ahmet Telli, Ahmet Turan Demir, Ali Atalan, Ali Deniz Esen, Ali Haydar Konca, Ali Kenanoğlu, Ali Oruç, Ali Özkan, Ali Ürküt, Abdulhakim Gülmez, Adar Taş, Alişan Şahin, Alper Öztürk, Arife Çınar, Arife Köse, Aydın Erdoğan, Ayfer Fatma Çelik, Aylin Hacaloğlu, Aynur Seyrek, Ayşe Erdem, Ayşe Yolkesen, Barış Karabıyık, Berfin Can, Berfin Özgü Köse, Berkat Kar, Betül Ünsal, Bircan Yorulmaz, Burcu Çiçek, Bülen Taşa, Bülent Durukan, Cem Kirazoğlu, Celal Doğan, Cemil Çelik, Cengiz Koyuncu, Cevdet Konak, Cevriye Aydın, Cihan Erdal, Deniz Lodos Mutlu, Devrim Turgay Yılmaz, Dicle Öztürk, Dilek Yağlı, Dilşat Canbaz, Diyar Orak, Doğacan Yılmaz, Doğan Özkan, Ekim Veyisoğlu, Elif Gevez, Emine Ülker, Ender İmrek, Erdal Ataş, Erkan Cengiz, Erkan Karabay, Erol Dora, Ertuğrul Barka, Esen Güldemir, Eylem Pınar, Feray Mertoğlu, Ferdane Sibel Erduman, Feride Peynirci, Fırat Epözdemir, Filiz Kerestecioğlu Demir, Garo Paylan, Gülbahar Gündüz, Gülfer Akkaya, Gürsel Şenşafak, Habip Eksik, Hakim Aydın, Haluk Çeliktaş, Hasan Kıyafet, Hatice Altınışık, Hatem Deniz Öztekin, Helin Yağmur Üci, Hüseyin Kaçmaz, İlkay Yenigün, İsmail Şengül, İsmet Süzer, İsmet Yalçınkaya, Kadir Selamet, Kadriye Özgüç, Kemal Peköz, Kenan Yıldız, Kıvanç Eliaçık, Lale İnci Hekimoğlu, Leyla Uyar, Lezgin Altan, Macide Erkmen, Mahmut Akbaş, Mahmut Çavlı, Mahmut Celadet Gaydalı, Mehmet Akgül, Mehmet Elbistan, Mehmet Öner, Mehmet Özcan, Mehmet Salih Taşdemir, Mehmet Yardımcı, Mehmet Tarhan, Mehmet Ruştu Tiryaki, Mehmet Zeki Altın, Meliha Varışli, Melise Mine Tantan, Muazzez Orhan Işık, Muhammet Zengin, Muharrem Ender Öndeş, Murat Demirkıran, Murat Türk, Mustafa Sarısülük, Mutlu Öztürk, Müslüm Doğan, Müşerref Geçer, Naciye Çiğdem Atalay, Nazmi Gür, Nesimi Aday, Nimetullah Erdoğmuş, Nuran İmir, Nuray Türkmen Canlı, Nurcan Karasu, Nuriye Taka, Nusrettin Maçin, Oğuz Uğur Olça, Oya Ersoy, Ömer Güven, Özgür Oran, Özgür Zeydanoğlu, Pelin Alpşar, Perihan Hoşoğlu, Perihan Karakoç, Perihan Berivan Saydan, Pınar Akdemir, Remzi Çiftçi, Remzi Kozakçı, Remzi Özgökçe, Remziye Dündar, Reşat Aşan, Rıdvan Yavuz, Sadık Orçun Masatçı, Salim Kaplan, Salman Kaya, Samet Mengüç, Semra Güneş, Serbay Köklü, Serhat Aktumur, Sevda Çetinkaya, Sevgi Evren Köroğlu, Sevgi Örüç, Sevtap Akdağ Karahalı, Sinem Coşkun, Sultan Özcan, Suzan Karabaş, Şaziye Köse, Şadiye Kırmızıgül, Şerife Yıldırım, Şevin Coşkun, Tayip Temel, Tevfik Kaçar, Tuğçe Özsoy, Tuma Çelik, Ünal Yusufoğlu, Veysel Mete Elçi, Yağmur Yurtsever, Yavuz Önen, Yılmaz Topaloğlu, Yuhanna Aktaş, Yunus Parım, Yusuf Çetin, Yusuf Karaçay, Yüksel Budak, Zarife Atik, Zehra Şahin Yeşil, Zeyni İpek, Zülal Nazan Üstündağ, Züleyha Gülüm, Adnan Selçuk Mızraklı, Ayhan Bilgen, Ahmet Türk, Cihan Karaman, Mehmet Demir, Mehmet Fatih Taş, Melike Göksu, Remziye Yaşar, Yıldız Çetin, Rojda Nazlıer, Keziban Yılmaz, Orhan Ayaz, Semire Nergiz, Mehmet Zırığ, Caziye Duman, Nilüfer Elik Yılmaz, Gülistan Öncü, Azim Yacan, Belgin Diken, Orhan Çelebi, Songül Erden, Mülkiye Esmez, Nalan Özaydın, Hatice Çevik, Osman Karabulut, Erkan Acar, Yılmaz Şalan, Yakup Almaç, Adnan Topçu, Ülkü Karaaslan, Dilaver Kesik, Feyme Filiz Buluttekin, Ahmet Kaya, Mustafa Akkul, Tarık Mercan, Naşide Toprak, Hasan Safa, Hikmet Taşdemir, Serhat Çiçek, Bekir Polat, Yaşar Akkuş, Bülent Parmaksız, Günay Kubilay, Pervin Oduncu, Yurdusev Özkösmenler, Zeynep Karaman, Gülseren Tural, Suphiye Bayav, Mehmet Tutuş, Mehmet Eren, Mahmut Arık, İmam Gözel, Gülseren Öner, Abuzer Küçükkelepçe, Ali Alper, Osman Demirci, Semra Akçalı, Zeliha Karınca, Mehmet Selim Özbek, Cafer Bulut, Ferhat Temel, Remzi Boztaş, Maşuk Arpaç, Mustafa Celep, Nigar Duru, Sabri Batur, Birgül Demirel, Adnan Ertuğrul, Yücel Yetişkin, Özlem Tunç, Barış Göze, Osman Vargün, Mubarek Babat, Şükrü Kagır, Yunus Gürbey, Miryekta Adıbelli, Metin Göze, Filiz Akılçağı, Murad Öndeş, Halis Erol, Meşhet Sırımsı, Murat Balyeci, Mehmet Şirin Dinar, Selahattin Karatoprak, Müzeyyen Belke, Beşir Belke, Murat Kılınç, Ayfer Yılmaz, Semra Çelik, Mehmet Kaya, Songül Salman, Kenan Yıldırım, Serhat Göze, Yaşar Arat, Güner Kökat, Yaşar Yılmaz Altunbilek, Karip Erdovan, Mehmet Sait Bor, Ramazan Efendioğulları, Mustafa Koyuncu, Şahin Çoban, Sıraç Turğa, Güngör Didar Gül, Türkan Poyraz, Abdurrahman Abıc, Nevzat Can, Kemal Çakmak, Mehmet Sürer, Niyazi Yalçınkaya, Seyithan Kılıç, Sevgi Tekten, Sinan Odabaş, Bahar Ekinci, Fikret Fuat Kart, Servet Ziyanak, Sadık Turan, Osman Azak, Seydi Pektaş, Abdulhamit Keskin, Ahmet Aslan, Kemal Koç, Aydın Oruç, Mustafa Dayan, Mehmet Bayram, Nahide Doğan, Şerafettin Keklik, Veysel Saka, Vedat Duru, Zeki Alaca, Zeki Çelepkolu, Selvi Güngörmüş, İbrahim Kasun, Cihan Amaç, Halil Akbaş, İbrahim Halil Kılıç, Mikail Gözek, Mustafa Görer, Ahmet Yılmaz, İsmail Demir, Özgür Aras, Handan Karakoyun, Yadişen Karabulak, Feyyaz Başak, Muhittin Yılmaz, Ercan Palta, Rifat Sarıkaya, Şengül Duman, Erdal Morkoç, İsmail Morkoç, Ercan Yıldırım, Erkan Yılmaz, Ersoy Erdoğan, Eyyup Kurt, Fahri Pıçak, Memet Hanifi Bartan, Bedri Arslan, Kadriye Tören, Metin Eren, Abdulgani Alkan, Ahmet Aslan, Ahmet İlan, Ahmet Karakoç, Ali Atman, Aygül Alagündüz, Belgin Diken Laçin, Birgül Eser, Bişar Tutuş, Cuma Ali Kaya, Demet Özkaran, Emine Aydın, Erkan Erenci, Eylem Ceylan, Eyyüp Koşar, Fahri Kaplama, Fatih Kağanarslan, Fesih Balbey, Fesih Karataş, Giyasettin Duman, Hatice Makas, Hikmet Altuğ, Hülya Biçen, Kadriye Akalın, Kemal Baran, Latif Eminoğlu, Leyla Tekdağ, Mehmet Abidin Karaman, Mehmet Ali Altınkaynak, Mehmet Ateş, Mehmet Menge, Mehmet Sait Demir, Mehmet Sıdık Menge, Mehmet Şerif Çamçi, Mehmet Şirin Karakaş, Mehmet Taş, Mehmet Yaşar Tanrıkulu, Mehtap Metin, Muhsedin Narin, Murat Kılıç, Hasan Çiçek, Murat Soner, Mustafa Akengin, Mustafa Alım Terin, Muzaffer Ulaş, Nevroz Reşitoğlu, Nevzat Sertaç Özgen, Niyazi Erdoğan, Nurettin Bakan, Pınar Tekin, Ramazan Kaval, Remziye Sızıcı, Salih Peksu, Salime Zinğil, Sedat Demirtaş, Selam Taş, Selma Metin, Semra Akgül, Sercan Doğan, Sevim Coşkun, Sinan Ekinci, Suat Mustafa Şenci, Şafii Hayme, Türki Gültekin, Ülkü Karaaslan, Vahap Günay.