Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'un “Başımıza gelen birçok şey Suriye politikasından. Başkaları da öyle ama biz de geçerli bir politika ortaya koyamadık” sözlerinin bir önceki Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu işaret ettiğini iddia etti. Hakan, "Ahmet Davutoğlu'nu harcayacaklar matmazel. Galiba öyle olacak. Nereden mi anladım? Kurutulmuş'un sözlerinden" görüşünü savundu.
"Yağcılık, hırt..."
Hakan ile TV8'in patron Acun Ilıcalı arasında TSK'daki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişiminin ardından başlayan 'FETÖ' tartışması devam ediyor. Son olarak Hakan, Acun Ilıcalı hakkında "İki cümle laf ettim, 48 cümle laf işittim. Belden aşağı vuruşlar, 'devlet büyüklerimize verdiğimiz destekler' falan diyerek yağcılık yapmalar, hakaretler, iftiralar falan. Öyle hırt ki... Klasman altı" dedi.
Darbe girişiminin ardından Gülen cemaatine yönelik başlatılan operasyon kapsamında Yetenek Sizsiniz yarışmacısının da gözaltına alınmasıyla ilgili olarak "FETÖ'cü kaynayan Acun'un yarışmalarına neden el atan yok?" diye soran Ahmet Hakan'a Acun Ilıcalı'nın yanıtı "Söz konusu fitneci düne kadar FETÖ iftiralarının peşinden giderek, yazılarıyla bu karanlık örgütün her türlü iftirasını sahiplenirdi. Şimdi de, darbe girişimiyle uykusundan uyanarak, kirli geçmişini unutturmak için 'en iyi savunma hücumdur'u oynuyor" olmuştu.
Ahmet Hakan, Hürriyet gazetesinin bugünkü (20 Ağsutos 2016) nüshasında yayımlanan "Bunlar ne güzel geri adımlar böyle" başlıklı yazısı şöyle:
- "FIRSATTAN istifade her şeyi satıyorlar" diye tepki gösterilen özelleştirme hamlesi vardı ya...
VAZGEÇİLDİ.
*
- Bilhassa HDP’nin şiddetle itiraz ettiği belediyelere kayyum atanmasıyla ilgili düzenleme vardı ya...
VAZGEÇİLDİ.
*
- Ahalinin çokça itiraz ettiği Hakkâri ve Şırnak’ın ilçe yapılması planı vardı ya...
VAZGEÇİLDİ.
*
- Rektörlük seçimlerini ortadan kaldıracak bir girişim vardı ya...
VAZGEÇİLDİ.
*
Bu hızla “Yavuz Sultan Selim Köprüsü” adından VAZGEÇİLSE...
Onun yerine mesela “Pir Sultan Abdal Köprüsü” adı verilse...
İşte o zaman...
Şahane bir “Gelin canlar bir olalım” durumu ortaya çıkar ki...
Tadından yenmez.
Polemik klasmanı
ALİ AĞAOĞLU: Kendisiyle polemik yapmak bir zevk... Bir kere adam hiç sinirlenmiyor. Sinirlenmediği gibi gayet yaratıcı, gayet zeki ve gayet matrak karşılıklar veriyor. Klasmanda lig üstü yani.
DAVUT GÜLOĞLU:Kendisini “evladım” falan diye güya küçümsemeye kalktığım halde... Efendiliğini hiç bozmadı. Çok medenice bir cevap verdi. Utandırdı beni. Klasmanda epey yukarılarda...
HALİL SEZAİ: “Sebepsiz bir öfkesi var gibi” demiştim kendisi için. Oturdu, öfkesinin o kadar da sebepsiz olmadığını derli toplu bir şekilde anlatan bir açıklama yaptı. Bu kez anladım kendisini. Tepkisini. Klasmanda yukarılarda.
SILA: Hiç takmadı. Polemiğe girmedi. Cevap yetiştirmeye çalışmadı. Başka köşeleri harekete geçirmeye tenezzül etmedi. “Cool” bir tavır aldı. “Ben söyleyeceğimi söyledim, isteyen istediği gibi yorumlasın” dedi lisan-ı hal ile... Klasmandaki yeri hiç fena bir yer değil.
ACUN ILICALI: İki cümle laf ettim, 48 cümle laf işittim. Belden aşağı vuruşlar, “devlet büyüklerimize verdiğimiz destekler” falan diyerek yağcılık yapmalar, hakaretler, iftiralar falan. Öyle hırt ki... Klasman altı.
Çekici bulsa tecavüz edecek
ADAM köşe yazarı...
Üstelik muhafazakâr iktidarı destekleyen bir yayın organında yazıyor.
*
Bu adam, sosyal medya hesabında polisin kendisini tecavüzle tehdit ettiğini iddia eden Özgür Gündem muhabiri hakkında şunu yazdı:
“Çözemedim, ne çekicilikleri var bunların? İnceliyorum, sağdan bakıyorum, olmuyor, soldan bakıyorum, olmuyor. Yukarıdan aşağı, aşağıdan yukarı süzüyorum, yine olmuyor.”
*
Demek ki neymiş? Çekici bulsa tecavüz edecek!
Yuh. Yuh ki yuh!
Ülker'in kaderi
YIL: 1999.
28 Şubat dönemi...
Merhum Sabri Ülker, gazetelere “Cemaatlerle işimiz yok” açıklamasını yapmak zorunda kalıyor.
*
Yıl: 2016.
FETÖ ile mücadele dönemi...
Sabri Bey’in oğlu Murat Ülker, babasının 1999’daki açıklamasını yeniden yayınlamak durumunda kalıyor.
*
Galiba ülkenin kaderi, biraz da Ülker’in kaderi...
Tavsiye istiyorum
- “ADAMLARINI devlete sızdırarak devleti ele geçirmeye çalışan bir örgüt” öyküsünü çağrıştıran herhangi bir film var mı bildiğiniz? Varsa, tavsiye lütfen...
*
- Hasan Sabbah ve Haşhaşiler üzerine yazılmış, eli yüzü düzgün, güvenilir, kaynak sayılabilecek bir kitap var mı bildiğiniz? Varsa, tavsiye lütfen...
Özgür Gündem: İyi ama neden şimdi?
ÖZGÜR Gündem’le ilgili düşüncelerimi yazdım.
Tavrım net, tutumum belli.
*
Ama yine de...
Özellikle Batı dünyası, “Acaba hükümet, darbe girişimini fırsat bilip tüm muhaliflerin üzerine mi çöreklenecek” diye duyarlılık geliştirmişken...
Özgür Gündem’e yönelik yaptırımlarda bulunmak akıllıca bir iş mi diye sormaktan kendimi alamıyorum.
*
Ne yani?
Özgür Gündem’in PKK’nın yayın organı olduğu gerçeğinin yeni mi farkına varıldı?
Ahmet Davutoğlu'nu harcayacaklar matmazel
GALİBA öyle olacak.
Nereden mi anladım?
Şuradan:
*
“Başımıza gelen birçok şey Suriye politikasından... Başkaları da öyle ama biz de geçerli bir politika ortaya koyamadık.”
NUMAN KURTULMUŞ–Başbakan Yardımcısı
15 Temmuz'dan sonra en çok işittiğimiz cümleler
- BEN 17/25 Aralık’tan sonra bu örgütle tüm bağımı kopardım.
*
- Her şeyi 15 Temmuz günü anladım.
*
- Rabbim affetsin.
*
- Ben 40 yıl Fetullah Gülen’in sağ koluydum... Bu Fetullah şöyle kötü adamdı, böyle kötü adamdı...
Gülerce'den seçkiler: Hüseyin tehdit ediyor
“17/25 Aralık 2013’te gerçeği gördüm, örgüttün ayrıldım, tövbe ettim” diyen itirafçı Hüseyin Gülerce, 17 Aralık 2013 akşamı hükümeti işte böyle tehdit etti:
*
“Hakan Şükür’ün istifası, 2013’ün en önemli siyasi olayıdır. AK Parti bu istifayı, en samimi uyarı olarak anlamalıdır. Belki de son uyarı...”
*
NOT: Bu daha başlangıç... Hüseyin Gülerce’nin 17/25 Aralık’tan sonra yaptığı FETÖ’cülüğün ayrıntılarını yansıtmaya devam... Tabii eğer üşenmezsem.
