Muş Varto’da 16 Ağustos’ta Varto’da ilan edilen ve o tarihten beri, Silvan, Lice, Sason, Sur, Silopi, Nusaybin, Cizre, Dargeçit, Bismil dönem dönem uygulanan sokağa çıkma yasakları HDP tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşındı. Sokağa çıkma yasağının kaldırılması için Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvuru reddedilince, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu.
AGOS’ta yer alan habere göre, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Meral Danış Beştaş, sokağa çıkma yasaklarını AİHM’e taşıdı. Anayasa Mahkemesi’ne red gerekçelerinin eleştirildiği başvuruda, sokağa çıkma yasaklarının halkın can güvenliği için tehdit oluşturduğuna vurgu yapıldı.
Başvuruda şu ifadelere yer verildi:
“Kişilerin can ve mal güvenliğinin sağlanması adına alınan sokağa çıkma yasakları yurttaşların can güvenliğini sağlamaktan çok uzakta, bizatihi can güvenliği için ciddi bir risk oluşturmaktadır. Birçok kişi sokağa çıkma yasağı uygulaması nedeniyle hastaneye gidemediği için yaşamını yitirmektedir. Yurttaşların evlerine ateş açılmakta, küçük çocuklar, yaşlılar evlerinde kolluk gücünün kurşunu ile yaşamını yitirmektedir.”
Başvuruda, İdare Mahkemelerine yapılan başvuruların da sonucuz kaldığı ve iç hukuk yollarının tüketilmesinin sonucu değiştirmeyeceği ve bu nedenle AİHM’e başvuru yapıldığı belirtildi.
“Sokağa çıkma yasakları yaşam hakkını ihlal ediyor”
Beştaş’ın başvurusundaki bazı ihlal gerekçeleri şöyle sıralandı,
“Sözleşme’nin ‘Yaşam Hakkı’nın korunmasına yönelik olarak düzenlediği 2.maddesi ihlal edilmiştir. Valiliklerin aldığı önlemler elde edilmek istenen amaçla orantılı değildir. Bu nedenle sivil yurttaşlar yaşamlarını yitirmekte yahut yaşamlarına yönelik ciddi bir risk ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Nitekim birçok kişi sağlık hizmetlerine ulaşamadığı için hayatını kaybetmiştir. Yine halk su, yiyecek gibi temel ihtiyaçlardan yoksun bırakılmakta ve bu bahisle de sağlıklı yaşam kriterlerinden uzak kalmaktadırlar. Oysa devletin yetki alanı içindeki yurttaşlarının yaşam hakkını korumak konusunda yükümlülüğü vardır. Bu bağlamda görevini kötüye kullanan kamu görevlileri hakkında hiçbir soruşturma yapılmaması da bu maddenin ihlalidir.”
“Sözleşmenin “İşkence İnsanlık Dışı ve Onur Kırıcı Muamele Yasağı’ nın korunmasına yönelik 3. Maddesi ihlal edilmiştir. İnsanların uzun süre eve hapis olmaları sonucu temel ihtiyaçlarını karşılayamamaktan, ölüm tehdidi altında yaşamaktan duydukları ıstırap bir insanlık dışı, kötü muamele oluşturur. Bunun için gerekli koşul olan acı eşiği aşılmıştır. Ayrıca insanların yakınlarının cenazelerini kaldıramamaktan duydukları acı da aşağılayıcı muamele yasağına girer.”
Başvuruda sokağa çıkma yasaklarına ilişkin şu bilgilere de yer verildi;
“16 Ağustos 2015 tarihinden 21 Aralık 2015 tarihine kadar 7 ilde, 2014 nüfus sayımına göre toplam 1,299,061 kişinin yaşadığı 18 ilçede toplam 54 kez süresiz ve gün boyu sokağa çıkma yasakları ilan edilmiş ve bunlardan en uzunu 21 gün boyunca sürmüştür. Yasaklar toplamda 230 günü bulmuş olup uygulanan sokağa çıkma yasakları nedeniyle 122 sivil yurttaş yaşamını yitirmiştir. Sokağa çıkma yasakları şu an Cizre, Silopi, Nusaybin, Sur ve Dargeçit olmak üzere 5 ilçede devam etmektedir.”