Politika

Adalete güven ve Pınar Selek

Pınar Selek davası özelinde adalet mekanizmalardaki çürüme ve birbirine rakip kadrolar Devlet’le toplum arasındaki sözleşmeyi gittikçe feshetmektedir

02 Ocak 2014 22:07

Prof. Dr. Samim Akgönül

Geldiğimiz noktada herhangi bir mahkeme kararının herhangi bir gerekçeye dayanarak verdiği herhangi bir karar inandırıcılığını tamamen kaybetmiştir. Özellikle siyasi davalarda -ama sadece onlarda değil- mahkemelerden çıkan mahkumiyet kararlarının tümü şaibeli durumdadır. Bu kararların paralel, derin, birbirine zıt değişik oluşumlar tarafından alındığı artık  sadece mağdurlar tarafından değil iktidarın bütün dizginlerini ellerinde tutanlar tarafından da –ucu kendilerine dokunduğundan- dile getirilmektedir. 

Efkar-ı umumiye “Adalet” mekanizmasının “adil” olduğu konusundaki inancını tamamen yitirmiş bir durumdadır. Bu, elbette, bir Devlet için kabul edilemez bir durumdur ve çürümenin başı değil sonucudur.

Aslında bu çürüme Pınar Selek davası müsameresi aracılığı 15 senedir herkesin gözüne sokulmuştur. Bu davalarda alınan birbirine zıt kararlar, 3 beraatın bozulup, bir yerel mahkemenin içinin boşaltılarak yeniden doldurulmasıyla kendi verdiği kararlara zıt müebbet kararı vermesi, Mısır Çarşısı patlamasının gaz kaçağı olduğunun artık sayısını unuttuğum bilimsel raporlarla ispatlanmış olmasına rağmen hâlâ bir “bomba” varmış gibi davranılması, Pınar Selek’i suçlayan bir tek kişinin suçlamayı işkence altında yaptığını bildirip beraat etmesi gibi hokkabazlıklar Pınar Selek davasının adalet kavramı ile uzaktan yakından hiçbir ilgisinin olmadığını açıkça göstermektedir.

Örneğin, Mayıs ayında yapılan ve uygulanma ihtimali sıfır olan bir “sınır dışı” talebinin Cihan Haber Ajansı tarafından Aralık sonunda servis edilmesinin sebeplerini düşünürken Yargıtay Başsavcılığının üç beraata zıt ağırlaştırılmış müebbet cezasının onanmasını istemesi haberi düşünce “ortam hazırlığı” yapılmış olduğunu görmek Pınar Selek davası müsameresini takip edenleri hiç şaşırtmıyor. 

Kendi içinde birbirleriyle kan davalı Adalet mekanizmalarına güven kalmamıştır. Pınar Selek davası özelinde bu mekanizmalardaki çürüme ve birbirine rakip kadrolar Türkiye’de Devleti top yekûn çürütmeye devam etmekte, Devlet’le toplum arasındaki sözleşmeyi gittikçe feshetmektedir.