28 Ağustos'ta görevi sona erecek olan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan'ndan boşalacak genel başkanlık ve başbakanlık makamına ilişkin AKP'de başlayan krizle alakalı kendisine yönelik eleştirilere yanıt verirken “Bizim cenahtan yapılan epeyce saygısızlıkları da gördüm. Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişi nasıl davranırsa ben de bundan sonra muhakkak ki öyle davranacağım. Beni bilenler bunu bilir. Beni bilmeyen, yani bizim cenaha yeni giren veyahut da geçmişi çok iyi bilmeyenler bu konuları günlük konuşurlar. İşte onlara da söyleyeceğim, demin söylediğim kadar söylemiş olayım yani saygısızlıklarını bir hatırlatmış olayım, geçeyim. O kadar” dedi.
Çankaya Köşkü’nde verilen son resepsiyonda (19 Ağustos 2014) gazetecilere açıklamada bulunan Gül'ün eşi Hayrunnisa Gül ise, "Hayatımda hiç üzülmediğim kadar üzüldüm bu dönemde. Abdullah Bey, ben okumayayım diye gazeteleri, haberleri benden kaçırıyor; hatta burada interneti bile kapattırıyor” diye konuştu.
Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer'in "Saygısızlık ettiler" başlığıyla köşesine taşıdığı (20 Ağustos 2014) konuya ilişkin yazısı şöyle:
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AKP’deki ‘yeni cenah’ı ağır sözlerle eleştirdi ve ekledi: Görünen o ki Davutoğlu başbakan.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, son dönemde “kendi cenahından” da “saygısızlık” gördüğünü ifade etti. AKP MYK toplantısından iki gün önce yeni genel başkan ve başbakanı açıklayan Gül, başbakanın “gördüğü kadarıyla” Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olacağını söyledi. Gül, bundan sonraki yaşamını İstanbul’da sürdüreceğini ifade ederken, “Ankara’da olmayı şimdilik düşünmüyorum” dedi. Gül, son günlerin tartışma konusu olan YSK’nin Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını açıklamasıyla Tayyip Erdoğan’ın başbakanlık görevinin düşüp düşmeyeceği konusunda da “Bir kişinin TBMM üyeliğinin düşüp düşmediğine karar vermek, tespit etmek, Cumhurbaşkanlığı makamına ait değil” ifadelerini kullandı. Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül de eşinin son dönemde kendilerine yöneltilen eleştirilere “kibarlığından” yanıt vermediğini belirterek, “Hayatımda hiç üzülmediğim kadar üzüldüm bu dönemde. Abdullah Bey, ben okumayayım diye gazeteleri, haberleri benden kaçırıyor; hatta burada interneti bile kapattırıyor” diye konuştu.
Gül’ün, Çankaya Köşkü’nde verdiği son resepsiyona Fener Rum Patriği Bartholomeos, TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TURSAB Başkanı Başaran Ulusoy, üniversite rektörleri, sivil toplum örgütü temsilcileri ve gazeteciler katıldı. Gül, resepsiyondaki konuşmasında görevi süresince Türkiye’nin her bakımdan yükseldiğini ifade ederken şunları söyledi:
“Doğrusunu söylemem gerekirse ben de Çankaya’yı herkese açtım, kapılarımı herkese açtım. Sizin bu ilginizi de karşılıksız bırakmamaya çalıştım. Cumhurbaşkanlığı benim dönemimde sendikaların, hepsini burada görüyorum, esnaf ve meslek kuruluşlarının, odaların en sık uğradıkları ve dertlerini, meselelerini ilettikleri ve bunlara çare aradıkları makam oldu.”
Sosyal medyayı kullanan ilk cumhurbaşkanı olduğuna dikkat çeken Gül, “Belki aranızda da epey takipçi vardır” derken, birçok alanda sosyal sorumluluk projelerine, eşi Hayrünnisa Gül ile öncülük ettiklerini ifade etti.
‘Ahmet Davutoğlu’nu siyasete ben kazandırdım’
Resepsiyonda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül, yeni kabineye ilişkin sorular üzerine AKP kongresinin cumhurbaşkanlığını devretmeden 1 gün önce yapılacağını anımsatarak, şöyle konuştu:
“Partinin kongresi, ben cumhurbaşkanı olduğum, cumhurbaşkanlığını devretmeden bir gün önce olacak. Göründüğü kadarıyla devralacak arkadaşımız Dışişleri Bakanı Ahmet Bey’i, siyasete de devlet hayatına da kazandıran benim. Başbakan olduğumda büyükelçi yaptığımı hatırlarsanız, ondan sonra da Dışişleri Bakanlığım boyunca, beş yıl hep yanımda oldu, beraber olduk. Bizim dava, akım içerisinde bizden sonraki jenerasyonun değerli isimlerinden birisi. Tabii inanıyorum ki çok başarılı olur. Başarılı olması Türkiye’nin başarısı olacaktır. Hepimiz de birikimlerimizle tabii ki destek oluruz.”
‘Saygısızlıkları da gördüm’
Son süreçte yaşanan tartışmalara da değinen Gül, kendisine yönelik eleştirilere yanıt verirken “Bizim cenahtan yapılan epeyce saygısızlıkları da gördüm” dedi. Gül, şunları kaydetti:
“Bu arada çeşitli yazılanlar, çizilenler konusunda, bir taraftan benim Cumhurbaşkanı olma sürecimde ‘Aman cumhurbaşkanı olmasın’ diyenlerin bana parti kurdurması, yeni, başka cephelere çekmesi, onu gördüm. Bir taraftan da bizim cenahtan yapılan epeyce doğrusu saygısızlıkları da gördüm, bu son süre içerisinde. Bunların hepsini de takip ettim. Çevremdeki herkes nihayette görevini yapıyordu, tarafsız bir Cumhurbaşkanlığı mevkisinde. Ama doğrusu, bunlar da olağan şeyler. Bundan sonra birikimlerimizi, tecrübemi yine davama, kendi kurduğum partinin başarılı olması için şüphesiz ki desteklemeye, aktarmaya çalışacağım.” Gül, gazetecilerin “Bu cenah kimler?” sorusunu ise yanıtsız bıraktı.
‘Halkın ilk müdahalesi 2007’
Cumhurbaşkanlığı makamına siyasi kimliğiyle geldiğini ve tarafsız davranmaya çalıştığını ifade eden Gül, halkın Cumhurbaşkanlığı seçimine katılımının 2007 seçimlerinde yaşandığının altını çizerken, şu ifadeleri kullandı:
“Siyasi kimliği olan, siyasi mücadelesi olan bir kişi olarak geldim. Bundan dolayı da cumhurbaşkanı olmamam için nelerin yaşandığını hatırlarsınız. Cumhurbaşkanı olursam irticanın hortlayacağını söyleyenlerden tutun da her şey oldu. Ama daha sonra da, 2007 seçimleri aslında, halkın Cumhurbaşkanlığı’na ilk müdahalesidir ve o seçimlerin başarımızı da hatırlarsanız, daha sonra da Cumhurbaşkanı oldum. Cumhurbaşkanı olunca da anayasa gereği, anayasaya verdiğim önemden dolayı, siyasi kimliğimi bir tarafa koyup, tarafsızlığımı muhafaza ettim.” Cumhurbaşkanlığı’nın ardından politik kimliğine dönmesinden daha doğal bir şey olamayacağı görüşünü yineleyen Gül, “Tecrübelerimi, birikimlerimi devletime, milletime, içeride, uluslararası faaliyetlerde aktarmak için bundan sonra da bu şekilde hareket edeceğim” diye ekledi.
‘İstanbul’a yerleşeceğim’
Resepsiyonda Cumhurbaşkanlığı görevini devrettikten sonra İstanbul’a yaşayacağına da işaret eden Gül, şu değerlendirmelerde bulundu:
“İstanbul’a yerleşeceğim, biliyorsunuz, Ankara’da şimdi olmayı düşünmüyorum. Türkiye’nin başarısı hepimizin. Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişi nasıl davranırsa ben de bundan sonra muhakkak ki öyle davranacağım. Beni bilenler bunu bilir. Beni bilmeyen, yani bizim cenaha yeni giren veyahut da geçmişi çok iyi bilmeyenler bu konuları günlük konuşurlar. İşte onlara da söyleyeceğim, demin söylediğim kadar söylemiş olayım yani saygısızlıklarını bir hatırlatmış olayım, geçeyim. O kadar.”
‘Formalite önemli değil partiliyim’
“AKP’ye ne zaman üye olacaksınız?” sorusu üzerine son Osmanlı veliahtı Ertuğrul Bey’in Türkiye Cumhuriyeti pasaportu olmaksızın seyehat belgesiyle, tüm dünyayı dolaştığını anımsatan Gül, “Kendisine neden pasaport için başvurmuyorsunuz?” dediğimde “‘Başvuru yaparken, Türk olduğumu söylemem gerekiyor. Ben hepinizden daha fazla Türk’üm’ yanıtını verdi. Ben talimat verdim, formaliteleri biz hallettik. Şimdi de formalite önemli değil, ben bu partinin kurucusuyum” diye ekledi.