Gündem

ABD ile Türkiye arasında gerilimin adı bu kez de ‘basın özgürlüğü’

ABD'nin Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde ifade ve basın özgürlüğü vurgusu yapması, Türkiye'nin tepkisini çekti

04 Mayıs 2019 14:34

T24 Haber Merkezi
Gonca Tokyol

İkili ilişkilerini Suriye, YPG’ye verilen destek, İran muafiyetleri, Fethullah Gülen’in iadesi, Rusya’dan alınan S-400’ler ve ABD’den alınamayan Patriotlar başlıklarında “Ne seninle ne sensiz” düzeyinde devam ettiren ABD ile Türkiye arasında bu kez de 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle gerginlik yaşandı.

Ankara’daki ABD Büyükelçiliği, Dünya Basın Özgürlüğü Günü sebebiyle dün dev boyutlarda bir pankart asıldı. Pankartta, Türkçe olarak eski ABD Başkanı Thomas Jefferson'ın "Basının özgür olduğu ve yazılanları herkesin okuyabildiği yerde, her şey güvence altındadır" sözleri yer aldı.

TIKLAYIN - Ankara'daki ABD Büyükelçiliği'nden Dünya Basın Özgürlüğü günü için afiş: "Basının özgür olduğu yerde her şey güvence altındadır"

Gün içinde de ABD Büyükelçiliği’nin Twitter hesabından 3 Mayıs’a dair paylaşımlar devam ederken; Türkiye’nin Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre 180 ülke arasında 159. sırada yer aldığı hatırlatıldı ve “Göz altına alınan gazeteciler işlerini yapmakla ya da sosyal medya üzerinden hükümeti eleştirmekle suçlanıyor. Türkiye’yi ifade özgürlüğüne, adil yargılanma güvencesine ve yargı bağımsızlığına saygı göstermeye, bunları teminat altına almaya çağırmayı sürdüreceğiz” dendi.

ABD'ye ilk cevap Cumhurbaşkanlığı'ndan: Washington, diğer uluslara parmak uzatmak yerine...

ABD’nin Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde yaptığı ‘ifade özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı’ vurgusuna Türkiye’den cevap gecikmedi. Cumhurbaşkanlık İletişim Başkanı Fahrettin Altun, ilk olarak kişisel Twitter hesabından yaptığı İngilizce açıklamada, “ABD’ye basın özgürlüğünün arkasına saklanmama çağrısı yapmayı sürdüreceğiz. Washington, diğer uluslara parmak uzatmak yerine uzun süredir devam eden aşırı yoksulluk ve ırka dayalı ayrımcılık sorunlarına odaklanmalı” ifadelerini kullandı.

Daha sonrasında Dışişleri Bakanlığı’ndan da konuya dair yine Twitter üzerinden bir açıklama geldi. Açıklamada şunlar söylendi:

"ABD’nin Ankara Büyükelçiliğinin görev yaptığı ülkeyle ilgili temelsiz çağrılarda bulunmasını esefle karşılıyoruz. İfade özgürlüğü Anayasal haktır. Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü toplumumuzun temel taşlarıdır.“

TIKLAYIN - Dışişleri Bakanlığı'ndan ABD'nin basın özgürlüğü açıklamasına tepki

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun: Türkiye’de medya organizasyonlarının yarısı Erdoğan karşıtların ait, bazılarının da hükümeti desteklemesi normal

Fahrettin Altun ise eleştirilerini Twitter’dan sonra medya yoluyla da sürdürdü. Daily Sabah gazetesine konuşan Altun, ‘ulusal ve uluslararası aktörlerin kasıtlı ve manipülatif iddialarının aksine Türkiye’nin basın özgürlüğü konusunda bir problemi olmadığını’ savundu. Türkiye’deki basın özgürlüğü tartışmalarının ana konusu olan ‘medya’ ekseninden çıkarılarak politik ve ideolojik bir zemine çekildiğini kaydeden Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın göreve gelmesinden bu yana geçen 17 senede ülkenin ‘geniş özgürlükleriden yararlandığının’, medyanın büyümesine ve çeşitliliğin artmasına bakarak anlaşılabileceği tespitinde bulundu. Cumhurbaşkanlık İletişim Başkanı, “Basın özgürlüğü alanında da haksız, yanlı ve manipülatif değerlendirmelerin aksine ciddi bir genişleme sağlandı” diye ekledi.

TIKLAYIN - Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun: Türkiye'de basın özgürlüğü konusunda herhangi bir sorun yok

Türkiye’deki medya organizasyonlarının yarısının Erdoğan’a karşı olan iş insanlarına ait olduğu iddiasını dile getiren Altun, “Bu sebepten de bazı medya organizasyonlarının da Türk hükümetini destekleyen yayınlar yapması normal” dedi. Bazı kişi, kurum ve ülkelerin ifade özgürlüğü ya da basın özgürlüğü gibi başlıkları Türkiye’yi ideolojik olarak hedef almak için saplantı haline getirdiğini savunan Altun, şöyle devam etti:

Bu tutumlarına devam ettikleri müddetçe esas onların kendi içinde çözemediği ve uluslararası alana da yansıyan ayrımcılık, İslam düşmanlığı, aşırı yoksulluk gibi sorunlar daha fazla gündeme gelecektir."

Can Dündar'dan "Türkiye basın özgürlüğünün çok geniş çerçevede yaşandığı bir ülke" sözlerine yanıt: Silivri avlusu 8 adıma 4 adım; o kadar geniş…

Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan MİT TIR’ları haberi sebebiyle cezaevinde kalan ve 2 yıldan uzun süredir Almanya’da yaşayan gazeteci Can Dündar ise Altun’un "Objektif bir bakışla çok rahat görülmektedir ki Türkiye basın özgürlüğünün çok geniş çerçevede yaşandığı bir ülke" sözlerine Twitter’dan tepki gösterdi. Dündar, “Silivri avlusu 8 adıma 4 adımdır. O kadar geniş yani…” dedi.

HDP'li vekil: Bunlar bir şey mi içiyorlar yoksa

HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu da Fahrettin Altun'un sözlerini haberleştiren Sabah gazetesinin Twitter'da yaptığı paylaşıma, "Bunlar bir şey mi içiyorlar yoksa" yorumuyla yanıt verdi.