Gündem

80'ine merdiven dayamış iki sürgün gazeteciden mektup var!..

Doğan Özgüden ve İnci Tugsavul, "Sürgünler için af talebini kesinlikle reddediyoruz" dediler

13 Mart 2012 17:46

 

T24- 12 Mart muhtırasıyla siyasi sürgüne çıkmak zorunda kalan, 12 Eyül darbesinin ardından vatandaşlıktan çıkarılan iki sosyalist gazeteci, Doğan Özgüden ve İnci Tugsavul, “sürgünler için af talebini kesinlikle reddediyoruz” dedi.

 

Yurtdışındaki darbe yasaklısı aydınların dönmesine yönelik, CHP  İzmir milletvekili Hülya Güven’in soru önergesinden haberdar olan Özgüden ve Tugsavul, CHP’li Güven’e bir mektup gönderdi.

 

 Kendi deyimleriyle 80’ine merdiven dayamış iki sosyalist gazetecinin mektubu şöyle:

 

Cumhuriyet Gazetesi'nin 12 Mart 2012 tarihli sayısında yayınlanan bir haberde "Yurtdışındaki darbe yasaklısı aydınların dönmesine yönelik soru önergesi - Sürgünler için af" başlıklı bir haberde adımız geçtigi için size bu mesajı yazma gereği duymuş bulunuyoruz.

 

Gösterdiginiz duyarlığa teşekkür ediyoruz, ancak "sürgünler için af" talebini kesinlikle reddediyoruz.

 

Biz, Dogan Özgüden ve Inci Tugsavul, 12 Mart 1971 Darbesi'nden sonra hakkımızda açılan sayısız davalar ve askeriyenin tehditleri nedeniyle siyasal sürgüne çikmak zorunda kalmış sosyalist gazetecileriz. 

 

Türkiye'deki fasizan rejimi yurt dışında teshir ettiğimiz ve buna karşı mücadele yürüttüğümüz  için 12 Eylül 1980 Darbesi'nden sonra da, bugün darbe suçlusu olarak yargılanan General Kenan Evren'in "Kansizlar" suçlamasiyla vatandaşlıktan atıldık.

 

Bunlarin ayrıntılarıi, halen hapiste bulunan Ragip Zarakolu'nun Belge Yayinlari tarafindan yayinlanan "Vatansiz" Gazeteci adli bin sayfalik iki ciltte ve de yönetmekte oldugumuz Info-Türk Ajansi'nin sayfalarinda (http://www.info-turk.be)  fazlasıyla mevcuttur.

 

Kaldi ki, Basbakan Recep Tayyip Erdogan'in dış iliskiler başdanışmanlığını yapan Fuat Tanlay'ır Brüksel'de T.C. Büyükelçisi iken yaptığı kışkırtmalar üzerine başlatılan linç tehditlerinin vahimliği karşısında Belçika Devleti bizleri korumaya almak zorunda kalmıştır.  

 

Biz Türkiye'deki faşizan rejimden hiçbir zaman af dilemedik ve özel bir lutuftan yararlanarak ülkemize dönmeyi asla düşünmedik.

 

Bu konuda düşündüklerimiz, halen hapiste bulunan Ragip Zarakolu'nun bizimle yaptığı ve 27 Eylül 2011 tarihli Birgün Gazetesi'nde yayınlanan röportajda net olarak belirtilmiştir:

 

Soru - Geri dönüş konusunda ne düşünüyorsunuz?

Yanıt - Hakkımızdaki onlarca davanın akıbeti ne oldu, bilmiyoruz. Bir süre önce Türkiye'de Yazın Dergisi'nde 12 Mart üzerine yazdığım bir yazıdan dolayı dava açılmış, duruşma hakimi Türkiye'ye döner dönmez derdest edilmem için sınır kapılarına talimat vermişti. Türk Hükümeti Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde açtığımız bir davada savunma olarak bizi komünistlik, teröristlik v.s. ile suçlayan bir savunma göndererek bu nedenlerle vatandaşlıktan atılmayı hakettiğimizi bildirmişti. Vatandaşlık kaybettirme yasası iptal edildikten sonra dışişleri bakanları, Hikmet Çetin, Mümtaz Soysal ve İsmail Cem'e defalarca yazı yazarak bu iddiaların hâlâ geçerli olup olmadığını sordum, hiçbirisinden herhangi bir yanıt gelmedi. Aksine, Türk Devleti Belçika'daki diplomatik misyonlarıyla, ajanlarıyla, aşırı sağcı dernekleriyle, daha da acısı devlet terörünün hizmetindeki gazetecileriyle hem şahıslarımıza, hem de yönettiğimiz kurumlara karşı her türlü provokasyonu sürdürdü, bizzat büyükelçi sonu linç tehdidine kadar giden kışkırtmalarda bulundu. Bizim için önemli olan, devletin ülkemizin insanlarını Türk'ü, Kürd'ü, Ermeni'si, Asuri'si, Elen'iyle sürgüne, tehcire zorlayan tüm uygulamalardan dolayı özür dilemesi, bazı bireylerin değil tüm sürgün arkadaşlarımızın, hiçbir istisnası olmaksızın, onurlu bir biçimde dönmelerini sağlayacak gerçekten demokratik bir düzenin Türkiye'de egemen olmasıdır.  

http://www.birgun.net/actuels_index.php?news_code=1317113123&day=27&month=09&year=2011

 

80'e merdiven dayamis sosyalist gazeteciler olarak af dilemiyoruz, bizleri ve bizim gibi binlerce yurttaşı sürgüne zorlayanların, onlara hâlâ tehdit uygulayanların af dilemesini ve tüm sürgün arkadaşlarımızın, Türk, Kürt, Ermeni, Asuri ayrrımı olmaksızın, onurlu bir biçimde dönmelerini sağlayacak gerçekten demokratik bir düzenin Türkiye'de egemen olmasini olmazsa olmaz koşul olarak görüyoruz.

 

Sizlerin de bu mücadeleye bu boyutuyla katkıda bulunacağınız umuduyla saygılar sunarız

 

Inci Tugsavul

Dogan Özgüden

 

İlgili Haberler