LEFKOŞA, (DHA) - Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fatma Miralay \'Kültürel Mirasın Korunması ve Görsel Belleğin Sürdürülmesi\' konulu sergide üniversiteyi temsil etti.
Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi, Resim-İş Öğretmenliği bölüm başkanı Yrd. Doç. Dr. Fatma Miralay, UNESCO ve Hacettepe Üniversitesi projesi olarak başlayan “Kültürel Mirasın Yıkımına Karşı Görsel Belleğin Sürdürülmesi” temalı sanat ve tasarım sergisinde koordinatör olarak Yakın Doğu Üniversitesini temsil etti.
Küratörlüğünü Hacettepe Üniversitesi Grafik tasarım bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İncilay Yurdakul’un üstlendiği \"Kültürel Mirasın Korunması ve Görsel Belleğin Sürdürülmesi\" adlı sergide, Yrd. Doç. Dr. Fatma Miralay ayrıca “Salamis Antik Şehri” eseri ile de yer aldı.
Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezinde 13 Kasım’a kadar yer alacak olan sergide, farklı eğitim kurumlarından öğretim üyelerinin 50 farklı kültürel miras örneğini kapsayan çalışmaları sergileniyor.
ORTAK KÜLTÜREL MİRASIN FARKLI ÖRNEKLERİ SERGİDE
Serginin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. İncilay Yurdakul kültürel miras konusuna değinerek, serginin Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Kurumu tarafından desteklendiğini, evrensel kültürel mirasımız bilgi çağının olanaklarına tutunarak geçmiş zamana gömülmeye karşı direndiğini söyledi. Bunun yanısıra, bu direnişe bir katkı sunmak, yaşanmışlıkların izlerini taşıyan, yorgun kültürlerin varlıklarına kulak vermek adına bir ‘var etme’ serüvenine sanat yoluyla farkındalık kazandırmak istediklerini ifade eden Prof. Dr. Yurdakul, UNESCO projesi olan sergide yok olmuş veya yok olma tehlikesiyle yüzyüze kalmış ortak kültürel mirasın farklı örneklerini sunduklarını belirtti.
\"KÜLTÜREL VARLIKLARIN KASITLI OLARAK ZARAR GÖRDÜĞÜ BİR DÖNEM\"
Serginin katalog metninde kültürel miras konusunda yazı yazan Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi, Resim-İş Öğretmenliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Fatma Miralay da, UNESCO ve benzeri uluslararası kurumlar tarafından hazırlanan sözleşmelere bağlı biçimde, bir kültürel miras kategorisi doğduğunu ve özellikle çatışma bölgelerinde, kültürel varlıkların tehdit altında olduğu ve kasıtlı olarak zarar gördüğü bir dönemde, söz konusu kurumlar tarafından sunulan önergelere dikkat çekti.
Ayrıca, sanatta ve sanata bağlı disiplinlerde, bu konu üzerine yapılan çalışmalar kültürel mirasın korunması ve kalıcılığının sağlanması adına önemli bir unsur olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Miralay, sanat alanında yapılan çalışmaların, kültürel miras tanımını kendi içinde ifade etmekte ve yeniden yorumlama misyonu olduğunu, toplumsal veriler üzerinden ele alınan sanatın, kültürel mirasın çağdaş dönüşümüne katkı sağlamakta ve toplumun sanatsal, sosyal ve kültürel gereksinimlerini evrensel düzeye taşımakla görevli olduğundan söz etti.