Sivas'ın Şarkışla ilçesinde, evlenmek istediği kızın ailesinden 3 kişiyi, girdiği bakkal dükkanında da 2 kişiyi tüfekle vurarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan Fırat Yurdakul hakkında mütaala veren savcılık, 5 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.
Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Ortaköy'da çobanlık yapan Fırat Yurdakul (28), 21 Mart 2018'de, Pınar Ezgi Esen ile evlenmek istemesine karşı çıktıkları iddiasıyla genç kızın babası Tarık Esen (50), dedesi İbrahim Esen (74) ve babaannesi Cennet Esen (72) ile köy bakkalı Celal Koral (68) ve oğlu Taylan Koralı (33) av tüfeği ile vurarak öldürdü. Cinayetlerin ardından öldürdüğü Celal Koral'dan gasbettiği araçla kaçan Yurdakul, Kahramanmaraşın Göksun ilçesinde yakalandı. Yurdakul hakkında öldürdüğü her kişi için birer kez olmak üzere toplam 5 kez müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Davanın üçüncü duruşması bugün, Sivas 1'inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Trabzon Beşikdüzü T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Fırat Yurdakul, cezaevindeki Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'ndeki (SEGBİS) arıza nedeni ile duruşmaya katılamadı. Duruşmaya Esen ve Koral ailesinin yakınları, avukatları ve sanık Fırat Yurdakul'un avukatı katıldı. Duruşmada Cumhuriyet Savcısı mütalaasını verdi. Savcı mütalaasında, tutuklu sanık Yurdakul hakkında, Tarık Esen'i tasarlayarak öldürmek, İbrahim ve Cennet Esen'i bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla öldürmek, Celal ve Taylan Koral'ı ise kasten öldürmek suçlarından ayrı ayrı 5 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Yurdakul'un savunmasını yapabilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
"Tetiğe nasıl bastığımı hatırlamıyorum"
Davanın ilk duruşması Fırat Yurdakul, Trabzon Beşikdüzü T Tipi Kapalı Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanmış ve şunları söylemişti: "Olaydan birkaç gün önce Pınar'ı aradım. Babası Tarık'la konuşmasını, evlenmemiz için ikna etmesini söyledim. İkna olmazsa, 'kaçıp gidelim' dedim. Pınar kaçmak istemedi. Ertesi gün babasını aradım. Telefonda beni tehdit etti, astı, kesti. 'Buraya gelirsen seni öldürdüm' dedi. Beni öldüreceklerini söylüyorlardı. Ben de kendimi korumak için yanıma tüfek almıştım. Olay günü akşam saatlerinde evlerinin önünden geçiyordum. Evden yüksek sesler geliyordu. Balkona çıkarak, dinledim. Beni dövmeyi, öldürmeyi sonra da bahçeye gömmeyi planlıyorlardı. O sırada Tarık'ın annesi balkona çıktı, beni gördü. 'Namussuz burada bizi mi dinliyorsun?' diyerek, beni iteledi. Seslere Tarık çıktı. O sırada elimdeki tüfek, Tarık'a doğru ateş aldı. Annesi üzerime atlayınca tüfek bir kez daha ateş aldı. Babasının evde yorganların altında bir şeyler aradığını görünce, arkamdan vurmasın diye ona da ateş ettim. Ben tetiğe nasıl bastığımı hatırlamıyorum.”
3 kişiyi öldürdükten sonra olay yerinden kaçıp bakkala gittiğini ifade eden Yurdakul, şöyle konuştu: "Bakkalda Celal amcaya bana sigara ve bira vermesini, parasını bir kaç gün sonra vereceğimi söyledim. Bana küfür etti, 'Borçların var, önce onları ver' dedi. 'İki bira için bunları niye söylüyorsun' diyerek, ona da ateş ettim. Oğlu Taylan sesi duyarak, geldi. Elimdeki silahı almaya çalıştı, ona da sıktım."