KAYSERİ, (DHA)- KARDİYOLOJİ Uzmanı Dr. Veli Kırbaş, hipertansiyonla ilgili yaptığı açıklamada, \"40 yaş üstü erişkinlerin yaklaşık yüzde 32\'sinde yani her 3 kişiden 1\'inde yüksek tansiyon görülmektedir\" dedi.
Hipertansiyonun sinsice ilerlediğini belirten Memorial Kayseri Hastanesi Kardiyoloji\'nde Uzm. Dr. Veli Kırbaş, \"Damardaki kanın, damar duvarına yaptığı yüksek basınç olarak adlandırılan hipertansiyon, sinsice ilerleyerek kronik bir hastalığa dönüşmektedir. Kan basıncı ölçüm cihazlarıyla elde edilen tansiyon; kalbin kasılması sırasında oluşturduğu basıncı ifade eden büyük yani sistolik kan basıncı ve kalbin gevşeme dönemindeki basıncı gösteren ve küçük tansiyon olarak adlandırılan diyastolik kan basıncı ifade etmektedir. Kan basıncının, 140/90 mm/Hg\'den yüksek olması hipertansiyon veya yüksek tansiyon olarak tanımlanır. Evde yapılan ölçümlerde ise yüksek tansiyondan bahsedebilmek için bu değerin 135/85 mm\'Hg\'den yüksek olması gerekir\" ifadelerini kullandı.
40 yaş üstü her 3 kişiden 1\'inde yüksek tansiyon görüldüğünü belirten Uzm. Dr. Kırbaş, \"40 yaş üstü erişkinlerin yaklaşık yüzde 32\'sinde yani her 3 kişiden 1\'inde yüksek tansiyon görülmektedir. Türkiye\'de yaklaşık 15 milyon hipertansiyon hastası olduğu bilinmektedir. Ancak bu hastaların büyük bir kısmı herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurmadığı ve bir belirti yaşamadığı için teşhis konulamamaktadır. Yüzde 50 oranındaki hasta grubu, sorunun farkında olmadan yaşamını sürdürmektedir\" diye konuştu.
Hasta belirtilerinin dikkate alınması gerektiğini ifade eden Uzm. Dr. Veli Kırbaş, \"Hipertansiyon genellikle belirti vermeden ilerler. En belirgin şikayetleri ise baş ve ense ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı ve burun kanamasıdır. Tansiyon hastalığını erken teşhis edebilmek için belli aralıklarla kan basıncının ölçülmesi gereklidir. Hipertansiyonun zararlarına rağmen tedavi altında olan hipertansif hastalarda kan basıncı kontrol oranı yüzde 40\'dır.Tedavi edilmemiş veya eksik tedavi edilmiş hipertansiyon, beklenen yaşam süresini kısaltmaktadır\" diye konuştu.
Hipertansiyonun her organa zararı verdiğini kaydeden Uzm. Dr. Kırbaş, \"Hipertansiyonluların yüzde 95\'inde hastalığın nedeni belli değildir. Bu duruma \'primer (esansiyel) hipertansiyon\' denilmektedir. Hipertansiyonlu hastaların az bir kısmında hipertansiyona sebep olan başka bir hastalık veya etken olabilmektedir. Bu durum ise \'sekonder (ikincil) hipertansiyon\' olarak ifade edilmektedir. Sekonder hipertansiyonun nedenleri arasında böbrek atardamar darlığı, böbrek üstü bezi tümörü, ana atardamarda doğuştan darlık ve bazı ilaçlar yer almaktadır. Tansiyon yüksekliğini doğru belirlemek çok önemlidir. Maskelenmiş hipertansiyonu belirlemek için 24 saatlik tansiyon ölçümü yapılmalıdır. Hipertansiyonunun birden fazla organ üzerine olumsuz etkisi bulunmaktadır. Hipertansiyon kalp, beyin, damarlar, böbrek ve göz üzerine birçok olumsuz etki oluşturmaktadır\" ifadelerini kullandı.
FOTOĞRAFLI