Politika

"Çadır konusunu artık Kızılay'a bırakmamamız gerekiyor" TBMM (A.A)

26 Ekim 2011 19:26

-"Çadır konusunu artık Kızılay'a bırakmamamız gerekiyor" TBMM (A.A) - 26.10.2011 - Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, afet konusunda hiçbir şekilde ayrımcılık düşünülemeyeceğini ifade ederek, ''Böyle bir şeyi düşünmek bile utanç verici bir durumdur'' dedi. Yılmaz, TBMM Genel Kurulunda, depremle ilgili gündemdışı konuşmaya yanıt verirken, Van'daki depremle ilgili çalışmaları anlattı. Erciş'te yaklaşık 80 binanın yıkıldığını, çok sayıda binanın da hasar gördüğünü belirten Yılmaz, bütün kurumların, ilk günden itibaren bölgeye gittiğini söyledi. Yılmaz, gece gündüz, uykusuz, çok zor şartlar altında çalışan kamu görevlileri, sivil toplum kuruluşları ve kurtarma ekiplerine şükranlarını sundu.  Bakan Yılmaz, ilk 24 saat içinde gelen çadırların, ihtiyaca, talebe göre yeterli olmadığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Erciş'in 13 mahallesi var, 13 muhtarı hiçbir siyasi görüş farkı gözetmeden çağırdık, ekipler oluşturduk, güvenlik görevlileriyle birlikte sakin zamanda, yanlış eller yerine, doğru, ihtiyaç duyan vatandaşlara gitmesi için elimizde ne imkanlar varsa 13 mahalleye sevk ettik. Tabii ki yeterli olmadı, Kızılay'dan aldığım bilgiyle, ikinci gün Ulaştırma Bakanımızı aradım. İlk kez uçaklarımızla Van Havaalanı'na çadır indirdik, ikinci günden itibaren çadır sevkıyatında gelişme sağlandı. Afetin olduğu bölge 600 bin nüfusu doğrudan etkiliyor. Binası hasar görmese de vatandaşımız haklı olarak evine giremiyor, dışarda kalıyor, yoğun bir talep var. Yüz bini aşkın hanenin ihtiyacından bahsediyoruz. Türkiye'deki toplam stoklar bile bu ihtiyacı karşılayacak düzeyde değil. Bundan hepimizin dersler çıkarması lazım. Çıkardığımız birinci ders şu; çadır konusunu sadece artık Kızılay'a bırakmamamız gerekiyor. Kızılay, bir yandan bu çalışmalarını yapsın. Ayrıca, çeşitli kanallarda bu çadır meselesi üzerinde durmamız gerekiyor. Vatandaşımızın ihtiyaç duyduğu anda temin etmek gerekiyor. Tek hoşnut olmadığımız, keşke olmasa dediğimiz hadise ilk 24 saatte yeterli çadırın gitmemesi oldu. Bunu da telafi etmiş bulunuyoruz. Sabah saatleri itibariyle gelen rakamlara göre, 17 bin 836 çadır bölgeye ulaştı. Bu çadırlardan bazılarının, -maalesef ben de gördüm, vatandaşlara zarar vermemek için aşırı müdahalede de bulunamadık- bazı gelen kamyonları yolda çevirip yağmalayan insanlarımız da oldu, keşke bu olmasaydı, keşke çok düzenli şekilde gitseydi.'' Bakan Yılmaz, medyanın, sorumluluk sahibi bütün kişilerin, söylemlerine dikkat etmesi gerektiğini kaydetti. Yılmaz, ''ayrımcılık yapılıyor'' denilirse, psikolojik olarak zor durumdaki kişileri tahrik edici konuşmalar yapılırsa, bu tür olayların yaşanacağını söyledi. ''Hep beraber yapmamız gereken şey; insanları sükunete davet etmek, rahat çalışacakları ortamı oluşturmaktır'' diyen Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:  ''Amacımız üzüm yemekse, bunu yapmalıyız. İnsanların sakin bir şekilde çalışabilecekleri bir ortamı oluşturmak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Parti, görüş farkı gözetilmemelidir. Tekil hadiseler olmuşsa da üzerine gidilir, incelenir. Bugün yapmamız gereken söyleme dikkat etmek, dağımı düzenli şekilde temin etmektir. Hiçbir şekilde afet konusunda ayrımcılık düşünülemez. Böyle bir şeyi düşünmek bile utanç verici bir durumdur. Kapanın elinde kalmamalı. Kimin ihtiyacı varsa, ihtiyacı olup, çıkıp kamyon çeviremeyenlere, sokağında ateş yakmış sabaha kadar oturanlara ulaşmamız lazım. Bunun gayreti içindeyiz. Buna bütün arkadaşlarımızın yardımcı olmasını bekliyoruz. Çünkü afetin sağı solu, ideolojisi olmaz.''