Doğa tahribatıyla gündemden düşmeyen 3. havalimanı projesine eklenen liman projesi genişletildi. İGA Havalimanı İşletmesi A.Ş. uygulama esnasında “zeminde teknik gereksinimlerin ortaya çıktığını” belirterek projede yeniden düzenlemeye gitti. Uçaklara gerekli yakıtın deniz yoluyla getirilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ‘Çevresel Etki Değerlendirilmesi’ (ÇED) süreci için başvurdu. Proje kapsamında 15 bin metrekare ilave dolgu alanı planlanıyor.
Cengiz-Mapa-Limak-Kolin-Kalyon ortaklığıyla kurulan İGA şirketi, 28 Aralık’ta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na 3. Havalimanı kıyı dolgu projesi için başvurdu. Bakanlık “İstanbul Yeni Havalimanı İkmal Terminali İlave Dolgu Proje” dosyasını inceleyerek dün projenin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinin başladığını duyurdu. Proje dosyasına göre “kara alanı ile bağlantı sağlayacak dolgu alanı, yanaşma ve bağlama yapacak gemilerin kötü hava şartlarında korunabileceği doğu dalgakıranı ile batı dalgakıranı, kuru yük ve genel kargo gemilerinin yanaşabileceği bir rıhtım ve sıvı yük gemilerinin yanaşma ve bağlanması için bir dolfen tipi iskele” yapılacak. Dosyada 3. Havalimanı projesinin “hayata geçmesi ile uçaklara akaryakıt (Jet A-1) ikmal hizmeti verilebilmesi için ilk fazda günde 12 bin 500 metreküplük (12.500.000 lt) yakıtın temin edilmesinin öngörüldüğü” belirtildi. Proje kapsamında 87 bin 757 metreküp dolgu yaklaşık 6 aylık bir zaman diliminde ve 15 bin metrekarelik bir alanda yapılacak.
Ayrıca dosyada “Projedeki batı dalgakıranı o lokasyondaki zayıf zemin karakterinden ötürü stabilite problemlerine karşı önlem olarak 35 metre kuzeye ötelenmiş ve değişiklik yapılmıştır” denildi. Yani değişiklikle birlikte 550 metre olarak yapımı hesaplanan doğu dalgakıranı da 100 metre uzatılarak 650 metre olacak.
Proje için 8.5 milyon liralık bütçe ayrıldı. Proje kapsamında kullanılacak dolgu malzemesi Işıklar Köyü’nde bulunan İGA Havalimanı’nın taş ocağından temin edilecek.
Dosyada skandal ifadeler:
Balıklar etkilenecek ama ihmal edilebilir
Dosyanın çevresel etkiler bölümünde ise “Dolgu sırasında oluşacak bulanıklık, ışık geçirgenliğini azaltacağı için fitoplanktonik organizmaların gelişimi açısından istenmeyen bir durum yaratacaktır. Bulanıklık nedeniyle özellikle balık türlerinde solunum güçlüğü görülecek olsa da bu etki popülasyonların genelini etkilemeyecek ve ihmal edilebilecek düzeyde olacak” denildi. Deniz dibi canlıları üzerinde inşaat aşamasında yıkıcı bir etki yaratılacağı da ifade edilen bölümde “İnşaat sırasında meydana gelebilecek habitat bozulmaları geçici bir etki yaratacak olup zamanla sistem kendini yenileyerek sağlıklı deniz ekosistemi tekrar kurulacak” denildi.