30 Nisan 2017 22:12
12. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali 1-7 Mayıs tarihleri arasında izleyicilerle buluşacak. İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır’da eş zamanlı olarak gerçekleşecek festivalde bu yıl “Cesaret” teması ile 15 farklı ülkeden toplam 61 film gösterilecek.
Evrensel’den Derya Dursun’un derlemesine göre, gösterilecek filmlerden bazıları şöyle:
2008’de YÖK yeni bir yönetmelik çıkarır ve ardından bir yürütme kurulu kararı alır. Doktorasını bitirecek 50/d’li yüzlerce araştırması görevlisinin bir anda işsiz kalmaları söz konusu olur. İstamnul Üniversitesinde bir grup sendikalı asistan bir araya gelir ve yeni düzenlemeye karşı birlikte mücadele ederler. 2016 yapımı belgesel filmin yönetmen koltuğunda A. Deniz Morva Kablamacı var.
Fabrika işçileri komşu kasabadaki greve destek verir. Grev boyunca, grevciler karşılaştıkları tehlikeleri savuşturur. Ta ki; fabrika sahipleri, yabancı ülkelerden gelen büyük bir emirle grevi sonlandırana kadar. 1969, İsveç yapımı filmin yönetmenliğini Bo Widerberg yapıyor.
Dersim’n bir dağ köyünde yaşayan Zeynel Dede; becerikli, yaşlı bir Kürt ustadır. Ustalığı sadece bir alanla sınırlı olmayan Zeynel Dede müzik, enstrüman, söz, taş, ahşap, hayvancılık ve arıcılık alanlarında ismini miras olarak bırakmıştır. Kazım Öz’ün yönetmenliğini yaptığı 2016 yapımı belgesel türündeki film, Kürtçe olarak çekildi. Türkçe altyazıyla yayınlanacak.
Kuzey İtalya’da 2008’den beri olağan dışı şeyler oluyor. Şirketler, politikacılar ve medya, işçi haklarını baltalamak için krizi kullanıyor. Öte yandan, ücret skandalının en altında, canlı ve güçlü direniş biçimleniyor. Yönetmenliğini Johanna Schellhagen’ın yaptığı 2015 yapımı film de izleyici ile buluşacak.
Almanya’da faşizmin yükselişi birkaç delinin komplosu değildi. Birçok iyi insan da kendilerini bir anda tamamen kontrolden çıkmış bir toplumun göbeğinde buldular. Edebiyat profesörü John Halder, aile sorunları olan normal bir adamdır. Halder’ın bir romanı beklenmedik şekilde propaganda bakanlığı tarafından desteklenir ve Halder hızla yükselmeye başlar. Vincent Amorim’in yönetmen kolduğunda oturduğu film, 2008 ABD yapımı.
Çin sinemasının en başarılı işçi filmleriden sayılan yapım Türkiye’de ilk defa gösterilecek. Konusu ise şöyle: Çin’de, bir Apple montaj fabrikasında çalışan 24 yaşındaki genç bir işçi arkasında “Mideme indirip yuttuğum, adeta demirden bir aydı” mısralarını da içeren 200 kadar şiir bırakarak intihar eder. Xiaoyu Qin ve Feiyue Wu’nun yönetmenliğini yaptığı film 2015 yapımı.
Kara Atlas, Yırca’dan Şırnak’a kömür santrallerine karşı yürütülen mücadeleleri anlatıyor. Farklı coğrafyalardan yükselen seslerin ortaklığını, yaşamlarımıza sahip çıkarken farklı dillerde nasıl aynı şeyi söylediğimizi bizlere anlatıyor. 2016 yapımı filmin yönetmen koltuğunda ise Umut Vedat yer alıyor.
“Hoşgeldin Lenin”, 1991’de SSCB’nin dağılması ile birlikte atılan heykellerden biri olduğu düşünülen, yaklaşık iki sene boyunca Karadeniz’de yolculuk etmiş ve sonunda Akçakoca Belediye binasındaki tozlu depoda ‘korunma’ altına alınmış bu heykelin öyküsü. 20 dakikalık belgesel filmin yönetmen koltuğunda; Ahmet Murat Öğüt, Aylin Kuryel, Begüm Özden Fırat ve Emre Yeksan yer alıyor.
Daniel Blake bir marangozdur; geçirdiği kalp krizi sonucu doktorlar çalışmasına izin vermez. Daniel, işsizlik fonuna başvurmak zorunda kalır ama sistemin çarpıklığı nedeniyle devlet yardımı alamaz. 2016 İngiltere yapımı filmin yönetmen koltuğunda Ken Loach yer alıyor. Film, altyazılı olarak gösterilecek.
2. Dünya savaşı yıllarında işgal altındaki Fransa’da; Lebrac, iki karşıt çocuk çetesi arasındaki savaş oyununun başını çekmektedir. Aynı zamanda, Lebrac, yerel Nazi sempatizanları tarafından farkedilme tehlikelisi yaşayan Yahudi bir kızdan hoşlanmaktadır. Lebrac ve kasabada yaşayanlar için harekete geçme zamanıdır. 2011 Fransa yapımı filmin yönetmenliğini Christophe Barratier yapıyor.
Halkı eğitmeye önem veren insan biyolojisi hocası Senci Yamamoto, kışkırtma ve iftiralarla akademiden uzaklaştırılır. İşçi Köylü Partisi’nden üst meclise seçilir ancak, meclise yönelik soru önergesi hazırladığı sırada saldırıya uğrar. Japon sinemasından Türkiye’de ilk defa gösterilecek filmin yönetmenliğini Satsuo Yamamoto yapıyor.
Festival hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak için tıklayınız.
© Tüm hakları saklıdır.