12 Eylül davası Ankara’da devam ederken, İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nden önemli bir karar çıktı. Mahkeme, darbe döneminde Diyarbakır Cezaevi’nde 4 yıl işkence gören Sedat Kuyurtar’ı haklı bulup, devleti 30 bin lira tazminat ödemeye hükmetti.
12 Eylül darbe döneminde sol bir örgüte üye olduğu gerekçesiyle Diyarbakır Cezaevi’ne atılan ve 4 yıl işkence gören Sedat Kuyurtar, geçen sene başlattığı yargı mücadelesini kazandı. İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 2010’daki referandumdan sonra, çektiği işkenceler için dava açan Kuyurtar’ı haklı buldu, devleti 30 bin lira tazminata mahkûm etti.
Zaman gazetesinden Kazım Pıynar'ın haberine göre, 12 Eylül döneminde Sivas’ta askerliğini öğretmen olarak yapan Sedat Kuyurtar’ın (56) mağduriyeti, darbeden bir yıl sonra başlar. 6 Mayıs 1981’de terhis belgesini almak için gittiği askerlik şubesinde sol bir örgüte üye olduğu gerekçesiyle gözaltına alınır. Diyarbakır 1 No’lu Sıkıyönetim Askerî Mahkemesi’nde yargılanırken, Diyarbakır Cezaevi’nde 4 yıl tutuklu kalır. Bu süre içinde çeşitli işkencelerle karşılaşan Kuyurtar, 10 Ocak 1985’te serbest bırakılır. Ancak davası 5 yıl daha tutuksuz olarak sürer. Bu sebeple öğretmenlik yapması yasaklanır. Geçinmek için kahvehane açmaya karar verir. Fakat darbe yönetimi işyeri açmasına müsaade etmez. Kahvehaneyi eşinin üstüne yaparak bu engeli aşar. 5 yıl süren tutuksuz yargılama sonucu beraat eden Kuyurtar, çektiği acıları yıllarca içine atar. 2010’daki referandumda 12 Eylül’e yargı yolu açılınca da soluğu İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde alır. Darbecilerden şikâyetçi olur.
750 bin lira tazminat talebiyle İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açan Kuyurtar, geçtiğimiz hafta (17 Eylül 2013) hukuk mücadelesini kazandı. 1 yıl önce açılan davayı karara bağlayan mahkeme, Kuyurtar’a yaşanan maddî kaybından dolayı 578 lira, işkenceden dolayı manevî zararına karşılık olarak da 30 bin lira tazminat ödenmesine hükmetti. Karardan sonra büyük mutluluk yaşayan Sedat Kuyurtar, bu sonucu 2010 yılındaki referandum sayesinde aldıklarının altını çizdi. Darbeyle hesaplaşmak için referandumda ‘evet’ oyu kullandığını belirten Kuyurtar, “O işkencecilerin yargılandığı ve demokratik haklarımızın iade edildiği bir davadan ve sonucundan mutluyum. Benim yaşım geçti ama inşallah davamın sonucu emsal olur ve insanlar darbeyle hesaplaşmaya cesaret edebilir.” dedi. 2010’daki referanduma ‘hayır’ oyu verilmesi yönünde çağrılar yapan bazı sol örgütleri ise anlayamadığını ifade eden Kuyurtar, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “O dönem haksızlığa uğrayanlar arasındaydı bu insanlar. Referandum, bununla yüzleşmek ve hesaplaşmak için bir fırsattı. ”
Kuyurtar’ın avukatı ve aynı zamanda amca çocuğu olan Fırat Kuyurtar da, darbeyle ilgili Amasya’da açılan bir davayı mahkemeye emsal gösterdiklerini anlattı. Avukat, “12 Eylül’ün bir insanlık suçu kabul edilmesini ve zamanaşımından faydalanmamasını istedik. Eğer insanlık suçu kabul edilmeseydi dava açamazdık.” tespitinde bulundu. Daha önce 12 Eylül ile ilgili Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bir başka davada da mahkumiyet kararı çıkmıştı. Mahkeme, sembolik olarak darbe mağduru 58 yaşındaki B.K.’ye 9 kuruş tazminat ödenmesini kararlaştırmıştı.